Donald Trump'ın ikinci başkanlık döneminin, Türkiye-ABD ilişkileri üzerindeki etkisi konusunda uzmanlar, kısa vadede bazı somut kazançlar sağlanacağını ancak uzun vadede bazı sorunların ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, iki ülke ilişkilerinin önümüzdeki aylarda gözden geçirileceğini ve Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki geçmişteki yüksek düzeyli ilişkilerin bu süreci şekillendireceğini ifade ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Trump’ın seçim zaferini kutlayarak, ikili ilişkilerin güçlenebileceği sinyalini verdi.
Yeditepe Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden Deniz Tansi, Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kurduğu özel diyaloğun önemine dikkat çekiyor, ancak Suriye politikaları gibi bazı anlaşmazlıkların ilişkilerde sorun yaratabileceğini belirtiyor. Özellikle Trump’ın, Suriye’nin kuzeyindeki Kürt gruplarına verdiği destek, Türkiye'nin güvenlik kaygılarıyla çelişiyor ve geçmişte ilişkilerde ciddi gerilimlere yol açmıştı. Trump’ın ikinci döneminde ABD’nin Suriye politikasını gözden geçirmesi bekleniyor, ancak Pentagon’un bu konuda daha temkinli bir yaklaşım sergileyebileceği öngörülüyor.
Trump’ın İsrail’e verdiği destek, Türkiye’nin Filistin’e yönelik tutumuyla çelişiyor. Sinan Ülgen, Trump’ın bölgedeki İsrail politikalarının, Türkiye’nin bölgesel çıkarlarıyla ters düşebileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Trump’ın İran’ın nükleer tesislerine yönelik tutumu da Türkiye açısından bir başka hassasiyet taşıyor. Trump’ın başkanlık koltuğuna geri dönmesiyle birlikte, bu tür bölgesel krizlerin nasıl ele alınacağı kritik bir konu olacak.
Trump’ın ekonomi politikaları, özellikle Türkiye üzerindeki etkisi açısından önemli tartışmalara yol açıyor. 2018’deki Rahip Brunson krizi sırasında uygulanan yaptırımlar ve Barış Pınarı Harekatı sonrasında yaptığı tehditler, Trump’ın yeniden başa geçmesiyle beraber, Türkiye’yi zorlu bir ekonomik ortamla karşı karşıya bırakabilir. TEPAV analisti Selim Koru, Trump’ın neoliberal paradigmayı değiştirme vaatlerinin Türkiye için önemli sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.
Ukrayna savaşına dair ise Trump, savaşın hızla sona ermesi için daha aktif bir diplomatik tutum sergileyebilir. Türkiye, Rusya, Ukrayna ve BM ile olan yüksek düzeyli ilişkilerini kullanarak, bu süreçte kolaylaştırıcı rol üstlenebilir. Deniz Tansi, Trump’ın Ukrayna’ya askeri yardımı azaltarak, Türkiye’den destek alabileceğini düşünüyor.
NATO konusunda ise Trump, geçmişte Türkiye’nin de içinde olduğu ittifakla ilgili eleştirilerde bulunmuştu. Ancak Trump’ın ikinci döneminde NATO’ya karşı tutumu, Türkiye’nin çıkarlarına uygun şekilde şekillenebilir. Sinan Ülgen, NATO’nun zayıflamasının Türkiye için dezavantajlı olacağını söylese de, Tansi ve Koru, Türkiye’nin NATO içindeki stratejik konumunun Trump tarafından takdir edileceğini belirtiyor.