Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde, bayram ziyaretine geldikleri anneannesinin evinin önünde oynarken kaybolan 4 yaşındaki Miraç Çiçek, 15 gündür bulunamadı. Miraç'ın annesi Firdevs Çiçek, gözyaşları içerisinde oğlunun bulunmasını istedi.
Kurban Bayramı'nın ilk günü, ailesiyle beraber anneannesine bayram ziyaretine giden Miraç Çiçek, evinin önünde oynadığı sırada kayboldu. Ailesi Miraç'ı bulamayınca, jandarmadan yardım istedi. İhbar üzerine bölgeye gelen jandarma, AFAD ekipleriyle UMKE ve güvenlik korucuları, arama çalışması başlattı. İz takip köpekleri, dron ve termal kameranın da kullanıldığı arama çalışmalarında, 15 gün geçmesine rağmen Miraç'ın izine rastlanmadı.
'MİRAÇ'IMIZI BULSUN BİZ BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUZ'
Anne Firdevs Çiçek, yaşlı gözlerle oğlunun bulunmasını istedi. Çiçek, Miraç'ın kardeşleriyle vakit geçirmeyi sevdiğini ve kendisine çok düşkün olduğunu anlattı. Tek isteğinin oğlu Miraç'ın bulunması olduğunu söyleyen Çiçek, şunları söyledi: "Sadece Miraç'ımızı istiyoruz. Herkese yalvarıyorum. Gören bir kişi olsa, bir şey duysa bir şey söylesin. Ama hiç kimse bir şey söylemiyor. Hiçbir şey bilmiyorlar. Bekliyoruz, belki bir haber gelir. 15 gündür hiçbir şekilde haber alamıyoruz. Hep yanımızdaydı. Tek başına bir yere gitmezdi. Bir yerlere uzaklaşmazdı. Sürekli ağabeyleriyle beraberdi. Tek başına bir yerlerde olmazdı. Burada da sürekli beraberlerdi. O gün su içmeye geldikten sonra geri dönmüşler, Miraç burada değilmiş. Dönüp bana söylemediler. Biz sonradan fark ettik burada olmadığını. Daha önce fark etseydik belki daha çabuk ulaşabilirdik ona. Ama sonradan fark ettiğimizde aradık onu hiçbir yerde bulamadık. 15 gündür kendi çocuğumu göremiyorum. Öldü mü, kaldı mı, nerede? Hiçbir şeyini bilmiyoruz. Artık bizde daha fazla dayanamıyoruz. Bizim çocuğumuzdur, ciğerimizdir. ama hiçbir yerde yok."
'OYUNCAK ARABALARI ÇOK SEVERDİ'
Oğlunun arabaları çok sevdiğini belirten Firdevs Çiçek, "Miraç'ın oyuncakları vardı. Daha çok arabaları severdi. Ağabeyleriyle vakit geçirmeyi severdi. Onların yanındaydı sürekli. Çizgi filmde izlerdi. Kapının önüne de çıkarlardı kardeşleri ile beraber. Orada oyunlar oynardı. Sürekli yanımızda olan mesela ağabeyleri dışarıda kalırdı ama o ara ara evin içine gelirdi. İşte 'Anne neredesin. Anne ne yapıyorsun' diye kontrol ederdi. Sonra geri giderdi. Bu kadar uzun süre uzaklaşması mümkün değil. Muhakkak ağlardı. Muhakkak bir yerde otururdu. Yere düşerdi. Çok hızlı yürüyen bir çocuk değildi. Böyle hiperaktif değildi. Ayağında sandalet vardı" dedi.
'KARDEŞİMLE İYİ VAKİT GEÇİRİYORDUK, ONU ÇOK SEVİYORDUM'
Miraç'ın ağabeyi Muhammed (7) ise kardeşiyle kaybolmadan önce yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Muhammed Çiçek: "Ben, Mustafa, Miraç, kuzenim ve bir ablayla birlikte oturmuştuk. Sonra biz susadık, içeri geldik, Miraç'ı avluya kadar getirdik ama içeri gelmedi. Sonra dedik ki o zaman burada bekle Miraç, hiçbir yere ayrılma. Biz su içmeye gittik, döndüğümüzde Miraç yoktu. Aramız çok iyiydi, evde çok iyi oynuyorduk. Burada da çok iyiydik, onu çok seviyordum, iyi vakit geçiriyorduk" diye konuştu.
'ARTIK DAYANACAK GÜCÜM KALMADI, TÜKENDİM'
Miraç kaybolduğunda gün kent merkezindeki işlettiği büfede olduğunu söyleyen baba Remzi Çiçek, kimseyle bir husumetlerinin olmadığını anlattı. Artık dayanacak günün kalmadığını vurgulayan Çiçek, şunları söyledi: "En son 5 kişi görmüş Miraç'ı. Nehirden geliyorlarmış bu gençler. Miraç'ı görüyorlar, bunlardan biri elini uzatıyor Miraç'a 'nereye gidiyorsun' diye soruyor. Miraç cevap vermemiş. İleride giden bir adam varmış, gençler de onun torunu olduğunu zannedip Miraç'ın yanından ayrılıp köye gelmişler. Ondan sonrası da meçhul. Her tarafta arıyoruz, bulamıyoruz 15 gündür. Köylülerle, AFAD ve kolluk kuvvetleriyle beraber her tarafı aradık. Ne bir dağ, ne bir taş, ne de bir ağacın dibi kaldı."