Dr. Çağlar Ezikoğlu | Her muhalif Amerikancı olmak zorunda mı?

Dünyanın dört bir yanında yaşanan protestolar, darbe girişimleri ve benzeri olaylar dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tartışılıyor günlerdir...

Dr. Çağlar Ezikoğlu yazdı...

Dünyanın dört bir yanında yaşanan protestolar, darbe girişimleri ve benzeri olaylar dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tartışılıyor günlerdir. Ama bu tartışmaları maalesef AKP iktidarına olan bakış açısına göre yürütenler hakim, özellikle muhalif olduğunu iddia eden bir kısım liberaller arasında. Yani AKP iktidarının dış politikada izlediği çizgi neredeyse dünyada yaşananlar ona göre yorumlanıyor. Böylesi bir tabloda, siyasi iktidarını sürdürmek için tamamen görünüşte bir ‘Anti-Amerikancılık’ rolü sergileyen iktidara muhalif olan bir kasım solcular ve liberaller, sırf AKP mevcut iktidarları destekliyor diye Amerikancı darbe girişimlerini dahi olumlayacak duruma gelmiş durumdalar.

Bu dalga Venezuela ile başlamıştı esasında. Amerika ve bölgede Amerika’nın desteğini alan ülkelerin kışkırtmalarıyla, herhangi bir seçime dayanmaksızın Maduro iktidarına muhalif Guaido, Venezuela’nın yeni devlet başkanı olarak atanmak istenmişti adeta bir sömürge valisi edasıyla. Siyasi iktidarın Venezuela ile olan iyi ilişkileri bu liberal muhalifler için bir fırsat olacak ve aylardır süre giden Guaido güzellemeleri ve ABD müdahalesinin Venezuela için önemli bir adım olacağı iddiasını bu zevat tarafından dinliyoruz. Ama bu liberal zevatın bildiği gibi, yukarıdan emir gelse yapmayacakları şey olmayan Ak-Troller sırf sahipleri istiyor diye Maduro severlik yapması, Amerika Birleşik Devletleri ve onların yandaşlarının Venezuela’ya hukuk dışı bir şekilde müdahale edip onu sömürgesi haline dönüştürmek istediği gerçeğini değiştirmiyor.

Bu dalganın devamını ise yine Latin Amerika’da son günlerde tartışmaya devam ediyoruz. Bolivya’da 13 yıldır iktidarda olan ve Venezuela’nın aksine ekonomik açıdan oldukça önemli gelişmelere imza atarak Bolivya’yı kalkındırmış olan Evo Morales, tamamen anti-demokratik bir biçimde bir darbeye maruz kalmıştı. Yerlilerin iktidara gelişinden rahatsız olanlar, kendilerini ABD kalkanı altına sokup bu darbe girişimini organize etmişlerdi. İstastiki bilgilere göre, Morales iktidarı boyunca; Gayri Safi Milli Hasıla 9 milyar dolardan, 40 milyar dolara yükseldi. Aşırı yoksul sayısı yüzde 38'den yüzde 15'e geriledi. İşsizlik yüzde 8,1'den yüzde 4,2'ye geriledi.

Asgari ücret 60 dolardan 310 dolara yükseldi. 74 milyar dolarlık kamulaştırma gerçekleşti. Bütün bu olumlu tabloya binaen son seçime katılan Bolivya’lıların %48’i Evo Morales’e Başkan seçilmesi için oy vermişti. Ama bu durumdan rahatsız olan Amerika Birleşik Devletleri, Morales’in bir kez daha Başkan seçilmesini engellemek için düğmeye bastı. AKP iktidarının Venezuela örneğinde olduğu gibi Bolivya ile ikili ilişkilerini son zamanlarda iyi tutmaya çalışması ve bu darbe girişiminin arkasında ABD olması elbette bahse konu tasması birilerinin elinde olan Ak-Troller’i harekete geçirecek ve sosyal medyada Morales’e destek mesajları yollamalarını sağlayacaktı. Bunu yine fırsat bilen liberal muhalifler ise, ‘bakın AKP Morales’i destekliyor, o zaman Morales’e yapılan darbe girişimi değil demokratikleşme adımıdır’ söylemini yaymaya başladılar. Bu liberaller ve bazı solcular ne kadar zırvalarsa zırvalasınlar, Bolivya’da şu anda Amerika eliyle bir darbe yürütüldüğü hakikatini değiştiremeyeceklerdir.

Gelelim son örneğimiz Şili’ye. Bu liberal tayfanın mevcut iktidarları devirmeye yönelik darbe tertibatlanmalarını halk hareketi olarak değerlendirmelerine rağmen, aynı bölgeden başka bir halk hareketlenmesi olarak karşımıza çıkan Şili’deki gösterileri görmezden gelmesi de bir hayli ironik olsa gerek. Sosyalist Allende’den bu yana Amerikancı iktidarlar tarafından idare edilen Şili’de sosyalistlerin yaklaşık 30 yıllık neo-liberal politikalara isyanını neden görmezden geliyorsun ey liberaller ve bazı solcular? Bizim gibiler Latin Amerika’da ABD eliyle yaşananlara tepki gösterirken bizleri AKP kuyrukçusu olarak addetmekten hiç utanmıyorsun da, Şili’de sosyalistlerin isyanını görmezden gelmekten de mi utanmıyorsun?

Dünyada yaşanan gelişmeleri AKP iktidarının dış politikada durduğu konum ile yorumlamaya kalkmak ve üstüne Amerikancı olmayanları siyasi iktidar yandaşı olarak göstermek en hafif tabirle aymazlıktır. Bu aymazlığa ortak olanların yüzlerine tekrar haykırmak gerekiyor; her AKP muhalifi sizler gibi Amerikancı olmak zorunda değil!..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.