Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, çete bağlantılı suçlamalardan dolayı tehdit edilen savcıya ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Soruşturmaya dair hazırlanan 1,400 sayfalık fezleke, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Bu fezlekede, sağlık çetesi olarak adlandırılan yapının liderliğini özel hastane sahibi Dr. Fırat Sarı'nın yaptığı vurgulandı.
ÇETENİN YAPISI VE FAALİYETLERİ
Fezlekede, Dr. Sarı'nın yanında çetenin yöneticiliğini üstlenen doktor İlker Gönen'in de ismi geçiyor. Sağlık çetesi, yeni doğan bebekleri kontrolleri altındaki özel hastanelere yönlendirerek Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan daha fazla para almak için haksız kazanç sağlamaya çalıştı. Bu süreçte, 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan bazı kişilerin de çeteye yardımcı olduğu kaydedildi.
ÖZEL HASTANELERİN İFŞA OLDUĞU LISTE
Fezlekede, dava açılması talep edilen 47 kişi arasında çok sayıda doktor ve hemşirenin ismi geçiyor. Ayrıca, mali sorumluluk taşıyan 10'dan fazla özel hastanenin de bulunduğu bildirildi. Eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun kurucusu olduğu hastane de bu liste içerisinde yer aldı.
BEBEK ÖLÜMLERİ VE İLAÇ DOLANDIRICILIĞI
Sağlık çetesinin, 10 bebeğin ölümüne neden olduğu ifade edildi. Çetenin ayrıca, 'Curosurf' adlı solunum tedavisinde kullanılan pahalı ilacı el altından satarak hasta yakınlarından yüksek fiyatlar talep ettiği belirlendi. Dinleme kararları sayesinde, çete üyeleri arasındaki iletişimlerin bebek ölümlerine dair dehşet verici detayları ortaya koyduğu belirtildi.
DEHŞET VERİCİ TELEFON GÖRÜŞMELERİ
Çete üyeleri arasında yapılan telefon görüşmeleri, skandalı daha da derinleştiriyor. Hemşire Mehtap Sayar ile Fırat Sarı'nın asistanı Hasan Basri Gök arasındaki görüşmelerde, Gök’ün "Mehtap çocuğu öldür. Elli satürasyonlu çocuk mu olur?" sözleri, olayın boyutunu gözler önüne serdi. Sayar'ın verdiği cevap ise durumun ciddiyetini ortaya koydu.
HASTANE SAHİPLERİ VE HEKİMLER DE LİSTEDE
Fezlekede, sağlık çetesiyle ilişkilendirilen hastane sahipleri ve doktorlar da yer aldı. Bu durum, Türkiye sağlık sisteminin ne denli ciddi bir tehdit altında olduğunu gösteriyor. 47 kişinin yargılanması talep edilen dosya, Türk kamuoyunu derinden sarsan bu olayın adalet önünde hesap vermesi için önemli bir adım oluşturuyor.