Serdar Savaş açıklamasında şunları söyledi:
“Mevcut sistemin kendisini korumak için oluşturduğu muazzam direnç blokunun farkındaydık, bunu yaşayarak ve bedelini de ödeyerek öğrenmiş olduk.
Adaylığımı açıkladığım günden itibaren, medyanın, farklı kesimlerce desteklenen bütün organlarından kesin bir şekilde yasaklandım. Ayrıca yargısal, mali, idari ağır cezalara maruz bırakıldım.
Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan ‘5 günde 100 bin imza toplama’ zorunluluğu, çok yüksek bir adaylık bedeli ödeme, propaganda süresinin çok kısa olması, tanıtım için izin verilmemesi gibi anti demokratik yöntemlerin uygulanması ve daha onlarca engel, baskı, sindirme, yıldırma faaliyetiyle, partisiz bir aday için fırsat eşitliği tamamen yok edilmiştir.
Bu koşullar altında adaylığımı bir sonraki seçime ertelemeyi daha gerçekçi bir karar olarak değerlendirdim.
Bu kararımın “oyları bölmeyin hocam” diyen dostları da memnun edeceğinin farkındayım. Muhalefet partilerine yaptığım; akılcı, şeffaf, katılımcı yöntem önerilerinden sonra, benimle ilgili böyle bir değerlendirme yapılmasını hak etmediğimi ifade etmek isterim.
Bir avuç inanmış dostumla, tüm bunlara rağmen, 3 yıla yakın bir süre; sistematik, disiplinli, nitelikli bir çalışma yürüttük. Onların desteğiyle kitaplar, dokümanlar yazdım; videolar hazırladım, Türkiye’yi gezdim, konferanslar verdim. Daha erdemli nesiller yetiştirmek için Ateş Böceği seminerleri düzenledik.
Ben ve dostlarım şu anda, gönüllerimiz ve vicdanlarımız rahat olarak vakur bir üzüntü içindeyiz.
Öfkeli değiliz. Kimseye kırılmadık, küsmedik, kimseye kin beslemiyoruz. Erdem ülkümüzü kaybetmedik, ileri ve tam demokrasi hedefimizden vazgeçmedik, refah toplumu olmak yolunda rotamızı değiştirmedik.
Çalışmalarımıza; Ateş Böceklerimizle, inançla ve heyecanla, Erdemli Yurttaş Hareketi çatısı altında, Erdem-Demokrasi-Refah zincirini kurmak üzere devam edeceğiz.
Kendi açımdan ise, bugüne dek ortaya koyduğum politik değerler, vizyon ve projeleri esas alarak, seçilecek cumhurbaşkanını, parlamentoyu ve onların uygulamalarını, somut kriterlere göre, doğrularında desteklemeye, yanlışlarında eleştirip doğruyu göstermeye kararlılıkla devam edeceğim. Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürk’ün vizyonu doğrultusunda yönetilmesi için gelecek seçimlerde aktif olacağım.
Sorumluluğumu, bugüne kadar olduğu gibi, sadece ülkemizle sınırlı görmüyorum. Dünyanın ve uluslararası alanın da içinde bulunduğu krizden çıkması için yapılması gerekenler konusunda sistem yaklaşımlı çözüm önerilerimi paylaşmaya devam edeceğim.
Tabii ki bütün bu faaliyetlerimi sürdürürken, 8K Tıbbı ve Toplum Sağlığı Genombilim alanındaki bilimsel çalışmalarımı, canım torunlarımla zaman geçirmeyi ve hobilerimi de ihmal etmeyeceğim.”