Düğün takıları ile ilgili sorun yaşayan o kadar çok insan var ki medyaya yansıyan haberler buzdağının sadece görünen yüzü... Takı yüzünden sorun yaşayanların hikayeleri onların ağzından dinleyince şaşkınlığa uğradık. Takı krizi yaşayan kişilerle konuştuk ve konunun hukuki boyutunu Avukat Bilal Çelik'e sorduk.
Yeni evli çiftlere düğün masraflarını ödemede destek olmak amacıyla pek çok kültürde olduğu gibi bizim ülkemizde de nişan ve düğünlerde takı adeti var. Mutlu günlerinde çiftlerin yanlarında olan akrabaları, arkadaşları bütçelerine göre altın ya da para takar ama maalesef düğünlerde takılan bu takılar bazen düğün esnasında bazen de düğün sonrasında problemlere neden olabiliyor.
Takı nedeniyle sorun yaşayan insanların hikayelerine geçmeden önce takı meselesi yüzünden kavga eden ve düğünden hemen sonra boşanan bir çiftin basına yansıyan hikayesi ile başlayalım.
DÜĞÜNDE TAKILAN TAKILAR PAYLAŞILAMADI, KAN AKTI
Geçtiğimiz yılarda dünya evine giren doktor çiftin düğününde, aileler arasında takı kavgası yaşandı. Kavgada gelinin babası; damadı, damadın babasını, annesini ve kız kardeşini silahla yaraladı.
DHA'nın haberine göre; yapılan düğünde takı paylaşımı nedeniyle ufak bir tartışma yaşandı. O gün konuyu kapatan aileler, birkaç hafta sonra yeniden bir araya geldi ve yine aynı konuda tartışma çıktı. Gelinin babası öfkesine hakim olamayıp silahı ile damadın ailesinden 4 kişiyi yaraladı.
Verdiği ifadede "Düğünde takılan altınları, damadın ailesinin istediğini öğrenince, görüşmeye giderek, 'Altınlar kızımda kalsın' dedim. Bir anda üzerime doğru yürüdüler. O sırada silahımla ateş ettim" diyen gelinin babası cezaevine gönderildi, yeni evliler ise karşılıklı boşanma davası açtı. Gelin, 500 bini manevi toplam 950 bin lira; psikolojik şiddete maruz kaldığını öne süren damat ise 250 bini manevi toplam 500 bin lira tazminat talep etti.
‘EŞİMİN AİLESİ DÜĞÜNDE TAKILANLARIN HEPSİNİ ALDI’
Düğünde takılan takıların kimde kalacağı konusu kadın forum sitelerinde en çok konuşulup tartışılan konulardan biri. İşin içinden çıkamayan bazı kişiler ise bu mevzuda eş dost tavsiyesine gereksinim duyuyor.
İşte kapalı kapılar ardında dönen takı meseleleri yüzünden sorun yaşayan ailelere birkaç örnek daha…
PERİ MASALI GİBİ DÜĞÜN, KILIÇ KALKAN EKİBİ İLE BOŞANMA
E. D. (61)
Oğlum ve eski eşi birbirlerini çok severek peri masalı gibi bir düğünle evlendiler. Tek evladımız olduğu için biz de hiçbir harcamadan kaçınmadık, düğünü en güzel şekilde yapmak için kredi çektik.
Yaklaşık bir yıl sonra aralarında soğuk rüzgarlar esmeye başladı. Sürekli kavga ediyorlardı fakat biz "Yeni evliler, zamanla düzelir" diye düşünüyorduk. Oğlum bir gün bizlere gelip boşanmak istediklerini söyledi. Tabii ki çok üzüldük fakat kararına saygı duyduk. Bir müddet ayrı yaşayalım diye karar verdikleri için gelin annesinin evinde kalmaya başlamış. Yaklaşık bir ay kadar böyle yaşadılar fakat olaylar bundan sonra çirkinleşmeye başladı. Bir gün oğlumu arayıp "Bu hafta sonu eve gelip bazı eşyalarımı alacağım evde olma lütfen" demiş, oğlum da "Tamam" deyip evden çıkmış. Kızın eve gelip düğünde takılan altınları aldığını anlaması ise bir haftayı bulmuş. Meğer o gün boşanma esnasında altınları paylaşmak zorunda kalabilir diye kendini garanti altına almak için düğünde takılan her şeyi almaya gelmiş.
Zaten kanunlar gereği düğünde takılan altınların çoğu kadının oluyor bildiğimiz kadarı ile fakat bu davranışı hiç hoşumuza gitmedi. Yangından mal kaçırır gibi eve girip altınları almak ne demek?
Eşim çok sinirlendi ve kızın babasını aradı, kızının çok yanlış bir şey yaptığını söyledi. Karşı taraf "Siz daha durun, eşyaları da alacağız" deyince olay iyice alevlendi. O güne kadar "Aman çocukların işine karışmayalım" diye sessiz sakin bekliyorduk fakat diğer taraf çoktan kılıç kalkanını kuşanmıştı.
Mecburen biz de bu sürece dahil olduk. "Bu sizin olsun, bu bizim" muhabbetlerinde eşimle o kadar utanıyorduk ki altınlarla ilgili tek kelime bile etmedik. Sonuç olarak tüm altınları onlar aldı, beğenmediği birkaç eşyayı da lütfedip oğluma bıraktı. Onca borçla emekle evlendirdiğimiz oğlum bir yatak odası takımı, iki de kanepe ile hayatına kaldığı yerden devam etmeye çalıştı.
O sıkıntılı günler geride kaldı fakat bu olay oğlumu çok etkiledi. Bir daha asla evlenmek istemiyor, biz de "Torun sevemeyeceğiz" diye üzülüyoruz. İnşallah bu fikrini değiştirecek biri çıkar karşısına, tek temennim o…