Dünya Bankası'ndan Türkiye ekonomisine iyimser bakış geldi

Dünya Bankası, Avrupa ve Orta Asya ekonomilerinin bu yıl yüzde 2,8 oranında büyümesinin beklendiğini duyurdu. Raporda, Türkiye'nin bu yıl yüzde 3 büyüme, gelecek yıl ise yüzde 3,6 büyüme hedeflendiği belirtildi.

Dünya Bankası, Avrupa ve Orta Asya ekonomilerine dair bir rapor yayımladı.

Rapora göre, bölgedeki yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde bu yılın yavaşlama dönemi olması bekleniyor. Küresel ekonominin zayıflaması, sıkı para politikaları, Çin'deki yavaşlama ve düşük emtia fiyatları gibi faktörlerin baskısı altında olduğu ifade ediliyor. Geçen yıl bölge ekonomisi yüzde 3,3 büyürken, bu yıl yüzde 2,8'e gerilemesi öngörülüyor.

YAŞAM MALİYETİ KRİZİ ETKİLİ OLMAYA DEVAM EDİYOR

Önümüzdeki yıl için ise büyüme oranının yüzde 2,7 olması bekleniyor. Dünya Bankası'nın ocak ayındaki tahminlerine göre, bu yıl için yüzde 2,4 ve gelecek yıl için yüzde 2,7 büyüme öngörülmüştü. Rapor ayrıca, Avro Bölgesi ve diğer ticaret ortaklarında beklenenden daha yavaş bir toparlanmanın olabileceğine dikkat çekiyor. Kısıtlayıcı para politikaları ve jeopolitik gelişmelerin büyümeyi daha da yavaşlatabileceği uyarısında bulunuluyor. Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı, salgın ve yaşam maliyeti krizinin bölgenin toparlanmasını geciktirebileceği belirtilirken, enflasyonun düşmeye başladığı ancak yaşam maliyeti krizinin hala devam ettiği vurgulanıyor.

Türkiye'nin ekonomik durumuna ilişkin de değerlendirmelerin yer aldığı raporda, ülkenin bu yıl yüzde 3, gelecek yıl ise yüzde 3,6 büyümesinin beklendiği belirtiliyor. Dünya Bankası, ocak ayındaki tahminlerinde Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3,1 ve gelecek yıl yüzde 3,9 büyüyeceğini öngörmüştü.

Raporda, makroekonomik konsolidasyon çabalarının yurt içi talebi kısıtlayabileceği ifade ediliyor. Ayrıca, sıkı para politikasının etkisiyle enflasyonun mayısta zirve yapmasının ardından kademeli olarak gerilemesi beklenirken, net ihracatın artan katkısıyla 2024'ten itibaren cari dengenin iyileşmesinin öngörüldüğü belirtiliyor. Raporda, mevcut politika duruşunun devamına bağlı olarak görünümün dengeli olduğu vurgulanırken, yeni ekonomik yönetiminin artan itibarının daha fazla yatırım girişiyle sonuçlanabileceği ve bunun para biriminin istikrar kazanmasına ve ekonomik düzenlemenin hızlandırılmasına yardımcı olabileceği ifade ediliyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.