Birleşmiş Milletler afet riskini azaltma ofisi tarafından yayınlanan raporlara göre doğal afetlerin sayısı çok ciddi şekilde artış gösteriyor. Yıllık ortalama olarak 90 ila 100 arasında doğal afet yaşanıyordu. 1970 ile 2000 yılları arasında bu rakamlar doğal görülüyordu.
2001 ile 2020 yılları arasındaki sürece baktığımızda doğal afetlerin 350 ile 500 arasına kadar yükseldiği görülüyor. Yani çevre felaketlerinin korkunç boyutlara ulaştığı çok açık. Tusunami, depremler, volkanik patlamalar ve aşırı hava koşulları dünyayı büyük oranda zorluyor.
Birleşmiş Milletler tarafından yapılan açıklamalara baktığımızda ulusal ve uluslararası yardım gerektirmeyen felaketlerin listelenmediğini görüyoruz. Eğer bunlar listeye eklenirse tablo çok daha korkunç bir hale ulaşıyor. Konu ile ilgili yayınlanan rapora baktığımızda modern tarihin hiçbir döneminde böylesine korkunç bir değişimin yaşanmadığı görülüyor.
Deprem veya sel gibi tehlikeler sadece belirli bölgelerde görülse bile aslında dünyanın tamamı için tehlike arz ediyor. Buralarda yaşayan nüfusun giderek artış göstermesi ise işin endişe verici bir diğer boyutu olarak ön plana çıkıyor.
Bilim insanları tarafından yapılan açıklamalara baktığımızda işlerin sadece bunlarla sınırlı olmadığını görüyoruz. Aynı zamanda fırtınalar insanlığı çok büyük oranda tehdit etmeye devam ediyor. Buralarda yaşayan nüfus her arttığında tehlike aynı oranda yükseliyor.
Bilim insanları gençleşme yöntemi keşfetti: Bununla gençleşmek mümkün
Küresel ısınma ve iklim değişikliği ise korkunç tabloyu biraz daha kötümser hale getiriyor. Bilim insanları tarafından yapılan açıklamalarda önümüzdeki 30 yıl boyunca çevre felaketlerinin yaklaşık olarak 3 kat artacağı söyleniyor. Peki siz yaşanması beklenen tüm bu gelişmeler hakkında ne düşünüyorsunuz?