New York Yüksek Mahkemesi, geçtiğimiz aylarda verdiği kararla, Çin merkezli China Construction America’nın (CCA), Bahamalar’daki Baha Mar projesinde dolandırıcılık faaliyetlerinden sorumlu olduğuna hükmetmişti. Bu karar, CCA’nın proje ortağı BML Properties’e 1.6 milyar dolar tazminat ödemesi gerektiğini belirtti. Mahkeme ayrıca, CCA’nın ifadelerini "güvenilmez ve çelişkili" bulduğunu açıkladı.
NEW YORK TEMYIZ MAHKEMESI KARARI ERTELEMEYI REDDETTI
Mahkeme kararının ardından, CCA temyiz yoluna gitmek için çabalarını sürdürdü. Ancak New York Temyiz Mahkemesi, CCA’nın tazminat kararını erteleme talebini reddederek, tazminatın derhal uygulanmasının önünü açtı. CCA’nın bu süreçte iflas korumasına başvurması, dava taraflarından BML Properties tarafından "sorumluluktan kaçma girişimi" olarak yorumlandı.
İFLAS BAŞVURUSU VE TEPKILER
CCA, New Jersey İflas Mahkemesi’ne başvurarak ABD iflas yasalarına göre Chapter 11 kapsamında koruma talep etti. Şirket, bu korumanın kendisine, New York Mahkemesi’nin "hatalı" kararına karşı itirazlarını sürdürme olanağı sağlayacağını iddia etti. Ancak BML Properties’in sahibi Sarkis Izmirlian, iflas başvurusunun CCA ve ana şirketi China State Construction Engineering Corporation’ın (CSCEC) sorumluluktan kaçma planının bir parçası olduğunu dile getirdi.
Izmirlian yaptığı açıklamada, "Bu, CCA ve milyarlarca dolarlık ana şirketi CSCEC’in adaletten kaçmak için attığı bir başka adımdır. Ancak tüm haklarımızı savunmak için gereken her yolu deneyeceğiz," ifadelerini kullandı.
DOLANDIRICILIK ZINCIRI VE PROJENIN ÇÖKÜŞÜ
Mahkeme kararında, CCA’nın dolandırıcılık faaliyetlerinin, Baha Mar projesinin 2015 yılında iflas etmesine doğrudan katkıda bulunduğu belirtilmişti. Ayrıca, bu usulsüzlüklerin BML Properties’in projenin kontrolünü kaybetmesine neden olduğu vurgulanmıştı.
Baha Mar projesi, Bahamalar’ın başkenti Nassau’da, 4,2 milyar dolarlık bir bütçeyle inşa edilmesi planlanan devasa bir tatil köyüydü. Projede lüks oteller, kumarhane, golf sahaları ve alışveriş alanları gibi unsurlar yer alıyordu. Bahamalar’ın turizm potansiyelini güçlendirmesi beklenen bu proje, başlangıçta 2014 yılında tamamlanacaktı. Ancak inşaat sürecindeki gecikmeler ve maliyet artışları projeyi akamete uğrattı.
BML Properties, CCA’yı şu suçlamalarla hedef almıştı:
- Projeyi kasıtlı olarak geciktirmek.
- Tahsis edilen fonları kötüye kullanmak.
- Projeyi tamamlamak için yeterli uzmanlığa ve kaynaklara sahip olmamasına rağmen çalışmayı üstlenmek.
CCA: İFLAS İŞÇI VE İŞLETMELERI KORUMA İÇIN GEREKLI
CCA, iflas başvurusunun Bahamalar’daki iki büyük otel olan British Colonial ve Margaritaville’deki işlerin ve bu projelerde çalışan yüzlerce kişinin geleceğini korumak için gerekli olduğunu savundu. Ancak BML Properties, bu açıklamayı "dolandırıcılık zincirinin bir parçası" olarak nitelendirdi.
ULUSLARARASI DÜZEYDE ARTAN BASKILAR
Ana şirket CSCEC, Çin hükümetine ait bir kuruluş olup Şanghay Borsası’nda işlem görmektedir. Şirketin adı, son yıllarda uluslararası alanda artan incelemelerle sıkça anılmaya başlamıştır. Bu durum, CCA’nın dolandırıcılık iddialarının uluslararası bir boyut kazanmasına neden oldu.
BAHA MAR’IN ÇÖKÜŞÜNE GIDEN YOL
Projenin finansmanı, Çin Exim Bankası tarafından sağlanan büyük bir krediyle gerçekleştirilmişti. İnşaat, Çin merkezli CSCEC’in yan kuruluşu olan CCA’ya verilmişti. Ancak inşaat sürecindeki aksaklıklar ve CCA’nın proje yönetimindeki ihmalleri, Baha Mar’ın 2015 yılında iflasıyla sonuçlanan bir dizi hukuki ve mali sorunu tetikledi.
Baha Mar projesinin bu süreçte yaşadığı çöküş, yalnızca Bahamalar’ın turizm sektörüne büyük bir darbe vurmakla kalmadı, aynı zamanda uluslararası iş dünyasında güvenilirlik tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Sarkis Izmirlian ise yaptığı açıklamalarda, adaletin yerini bulacağına olan inancını koruduğunu belirterek, "CCA ve bu dolandırıcılığı planlayan herkesin hesap vermesi için mücadelemizi sürdüreceğiz," dedi.