Editörün Seçtikleri | 11 Kasım 2019

ABC Kitap editörleri, bu hafta da sizler için “Yeni Çıkanlar / Editörün Seçtikleri / Haftanın Kitabı” listelerini oluşturdular...

ABC Kitap editörleri, bu hafta da sizler için “Yeni Çıkanlar / Editörün Seçtikleri / Haftanın Kitabı” listelerini oluşturdular.

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ

Paulo Freire

KÜLTÜR İŞÇİLERİ OLARAK ÖĞRETMENLER

Öğretmeye Cesaret Edenlere Mektuplar

Çeviren: Çağdaş Sümer

Yordam Yayınları

Eğitim alanında yirminci yüzyılın en etkili düşünürlerinden biri olan Brezilyalı pedagog Paulo Freire, Kültür İşçileri Olarak Öğretmenler’de, yaşamı boyunca edindiği tecrübelerden çıkardığı dersleri öğretmenlerle ve öğretmen adaylarıyla paylaşıyor. Kültür İşçileri Olarak Öğretmenler ile yine Yordam Kitap tarafından yayımlanan Özgürlüğün Pedagojisi, Freire’nin bir eğitimci ve sosyal kuramcı olarak teori ile pratiği harmanladığı ve eğitim anlayışını somut örneklerden yola çıkarak en net şekilde ortaya koyduğu iki önemli eser.

Kültür İşçileri Olarak Öğretmenler’de, öğretmenlerin öğretmenlik eğitimi sırasında ve sınıfta karşılaştıkları sorunlardan yola çıkan Freire, disiplin, somut ve kuramsal bağlam, kültürel kimlik ve eğitim, öğretmen-öğrenci ilişkisi, öğretmenlerin yaşadıkları korkular, sahip olmaları gereken nitelikler gibi başlıkları, canlı ve etkileyici bir üslupla kaleme aldığı mektuplarında tartışıyor.

Bir öğretmenin başarısının, sınıftaki pratiğinin bir parçası olarak öğrenmeye ve öğretmeye adanmışlıktan geçtiğini gösteren Freire, okurlarını Ezilenlerin Pedagojisi ve Umudun Pedagojisi gibi çığır açan eserlerinde çerçevesini çizdiği kuramsal yaklaşımın uygulamadaki olası karşılıkları üzerine düşünmeye çağırıyor.

Freire’nin öğretme cesareti gösterenler için kaleme aldığı bu mektuplar, sadece öğretmenlere değil, öğretme ve öğrenmenin, okuma ve yazma eylemlerinin anlamını yeniden sorgulamak isteyen herkese yeni ufuklar açıyor.

192 s.

İstanbul 2019

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Paulo Freire

ÖZGÜRLÜĞÜN PEDAGOJİSİ

Etik, Demokrasi ve Medeni Cesaret

Çeviren: Gülden Kurt Gevinç

Yordam Kitap

Eleştirel pedagojinin önde gelen ismi Paulo Freire’nin Özgürlüğün Pedagojisi adlı yapıtı, onun son çalışmalarından biri. Kitaba bir giriş metni de sunan eğitim kuramcısı Stanley Aronowitz’in sözleriyle, 1996 tarihli bu önemli eseri “Freire’nin son sözleri” olarak okumak mümkün.

Öte yandan Özgürlüğün Pedagojisi ünlü düşünürün son kitaplarından biri olsa da, iki nedenle belki de ilk okunması gereken eseri olarak öne çıkıyor.

Birincisi, Freire’nin Harvard Üniversitesi’nde vereceği ders için kaleme aldığı Özgürlüğün Pedagojisi, yazarın o güne kadar geliştirdiği temel kavramları, zamanın süzgecinden geçirerek okurlara sunan bir kitap. Freire’nin düşünerek, dinleyerek, yazarak ve uygulayarak geçirdiği yarım asırda şekillenen düşünce sisteminin en olgunlaşmış hali. Özgürlüğün Pedagojisi, bu anlamıyla bir Paulo Freire Pedagojisine Giriş niteliği taşıyor.

İkincisi, bu yapıt, Freire’nin o güne kadar inşa ettiği görüşlerini neoliberalizm koşullarında yeniden değerlendirmesine bir fırsat sunuyor. Bilindiği gibi Freire’yi dünyaya tanıtan çalışması, 1968 yılında yayımlanan, yirmiden fazla dile çevrilen ve eleştirel pedagojinin temel metinlerinden biri kabul edilen Ezilenlerin Pedagojisi olmuştur. Özgürlüğün Pedagojisi ve Kültür İşçileri Olarak Öğretmenler ise neoliberalizmin en “olgun” çağında yazılmış metinler olarak bambaşka imkânlar sunuyor.

Freire, öğretmenleri, mesleklerini –demokrasi, etik, özerklik, özgürlük, otoriterlik gibi– geniş kapsamlı sorunlar ışığında ele almaya davet ediyor. Öğrettiği gibi yaşamayan ve en önemlisi öğretmen olduktan sonra artık öğrenmeye gerek kalmadığını sanan öğretmenleri uyarıyor. Neoliberalizmin insanı insanlığından uzaklaştıran etkileriyle mücadele etmenin en iyi yolunun, yine ve her zaman, bireye değer veren ve eleştirel düşünmeyi aşılayan bir eğitim sistemi olduğunu, bu sefer yeni bir binyılın eşiğindeki dünyadan bakarak anlatıyor.

192 s.

İstanbul 2019

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Rosi Braidotti

KADIN-OLUŞ

Cinsel Farkı Yeniden Düşünmek

Otonom Yayıncılık

Kadınlar, kadın oluşlar, feministler, translar, göçebeler, lezbiyenler, geyler, siborglar, ötekilerin ötekileri, hilkat garibeleri, yoldan sapanlar yani kısacası bir-olmayanlar, farklar… Başka bir felsefeyle başka bir feminizm… Rosi Braidotti geldiğimiz noktada, kavramsal yaratıcılığa vebilen özne hakkındaki geleneksel inançlardan nostaljik olmayan, sağlıklı bir kopuşa ihtiyacımız olduğunu iddia ediyor. Bu kitapta yer verdiği üç makalesinde, feminizmi, fark felsefesinin özcü olmayan materyalist neşesiyle okuma fırsatı sunuyor. Yolculuk, ’68 Paris’ini tatmış ve o dönemin kadın hareketi ve kuramsal dünyasında yer almış göçebe, melez bir tekilliğin hikâyesiyle başlıyor. Ardından Braidotti, Kadın-Oluş makalesiyle kuramsal bir arayışa ortak ediyor bizi. Cinsel fark kuramını, bedenleşme ve içkinlik üzerinden yeniden ele alıyor. Deleuze ve Irigaray’ı birlikte okuyarak kayıp, başarısızlık, melankoli ve ontolojik eksiklik gibi kedere yüz tutmuş kavramların politik ve kuramsal düzlemdeki egemenliğine karşı oluş, fark, tamlık, neşe, yaratıcılık gibi olumlamaya içkin kavramları önemsiyor. Bunlar, politik mevzilenmede farkın birer kuvveti haline geliyor. Nihayet yolculuk, farkların kapitalizm tarafından nasıl kapıldığını, kuşatıldığını ve etkisizleştirildiğini tartışan bir makaleyle sonlanıyor. Braidotti’ye göre ileri kapitalizm, çoğulcu farkları tüketimcilik adına piyasalaştırıp, ötekilerin, yani tekil farklılıkların varoluş, kültür ve söylemlerinin metalaştırılmasını teşvik ediyor. Ancak her ne olursa olsun, bu canavarımsı, melez, güzel tekil farklar özgür ve etkin oluşlarında kahkahayla gülmeye devam ediyor ve edecektir de.

192 s.

İstanbul 2019

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.