Editörün seçtikleri / 17 Temmuz 2017

ABC Kitap'a ulaşmak için iletişim:abcgazetesikitap@gmail.com-------------------------------------------ABC Kitap editörleri, bu hafta da sizler için "Yeni çıkanlar / Editörün Seçtikleri / Haftanın Kitabı / ABC En Çok Satanlar Listesi" oluşturdular.Aldatıldık'...

ABC Kitap'a ulaşmak için iletişim:
abcgazetesikitap@gmail.com

-------------------------------------------

ABC Kitap editörleri, bu hafta da sizler için "Yeni çıkanlar / Editörün Seçtikleri / Haftanın Kitabı / ABC En Çok Satanlar Listesi" oluşturdular.

Aldatıldık' dememek için, 'aldanmamak' için ve ülkemizde ve dünyada olan bitenlerin farkında olmak için okumak ve daha fazla okumak gerektiğini bir kez daha hatırlatmakta bir sakınca görmüyoruz.

Kürk Mantolu Madonna'nın popçu Madonna olduğunu zanneden medya figürlerine ülkenin teslim edildiği bir dönemde, daha fazla okumanın bir ödev olduğunu bilen okurlarımıza yeni bir seçki sunuyoruz.

Editörlerimizin seçkisinde edebiyattan, tarihe, inceleme-araştırma kitaplarından politik eserlere ve hatıra kitaplarına kadar pek çok türde okunmaya değer kitaplar ve yayınevlerinin okurlarla buluşturdukları yeni eserler yer alıyor.

Kitap dünyasındaki son gelişmelerden haberdar olmak için ABC Kitap sayfalarını takip etmeniz sizin için yeterli.

ABC izleyicilerine keyifli okumalar diliyoruz.

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ

Mine G. KırıkKanat
PARİS
Dünyanın En Romantik Kenti
Kırmızı Kedi Yayınları

Mine G. Kırıkkanat dünyanın en romantik kentini, Paris’i anlatıyor. Kafelerinden kiliselerine, tarihinden siyasi geçmişine, şehre dair ne varsa paylaşıyor.
Yaşadıklarını ve gördüklerini keyifli bir dille, Paris’in havasını taşıyan kalemiyle kağıda döküyor.

Kırıkkanat’ın dilinden “Paris''i okuyunca, Paris’e adım atmamışsanız bile orada yaşamış kadar olacaksınız. Bir turist gibi değil bir Parisli gibi. Bu dünyanın en romantik kentini keşfetmek için gezmek de yetmiyor. Sanatı, edebiyatı, tarihi, felsefeyi ve müziği bilmek gerekiyor. Görmek yetmiyor, duyumsamak gerekiyor. İşte böyle bir kent Paris Kırıkkanat’ın kaleminde.

Sözü Kırıkkanat’a verirsek;

“Büyük kentler insan gibidir. Mangal gibi yürek ister onları sevmek için. İğrençlik ve güzellikleri, cücelik ve yücelikleriyle kucaklamak gerekir. Sabahları Paris’te uyanmak heyecan vericidir. Gözünüzün kucaklamaya yetmediği koca kent, dev bir dizelin muhteşem temposuyla homurdanmaktadır. Gece düşen nabız, sabah beşe doğru güçlenir. Yattığınız yerde kıpırtısız, gözlerinizi sıkı sıkı yumup dışarıda olan biteni dinlersiniz: Binlerce metrosu, treni, arabası, otobüsü ve “Seine'' üzerinde hizmete giren hızlı nehir otobüsleriyle, kentin kan dolaşımı çoktan başlamıştır.''

Paris’e gidemiyorsanız bırakın o size gelsin. “Paris''i, Mine Kırıkkanat’tan okuyun, Parisli olmayı hayal edin.

180 s. İstanbul 2017

Joyce Johnson
JACK KEROUAC’IN YALNIZ HAYATI
Ayrıntı Yayınları


1958 yılında, Yolda’nın yayımlanmasından sonra Allen Ginsberg, Jack Kerouac’ın yazma metodunu “spontan bop ölçüsü'' olarak tanımladığında bu terim hemen tutulurken, yanıltıcı olduğu da ortaya çıkacaktı. Şarkıcı Patti Smith gibi yanlış bilgilendirilmiş Kerouac hayranları, ''Kelimeleri kâğıda püskürttü yalnızca!'' diye çığlıklar attılar bugüne kadar. Eğer kelimeler yalnızca püskürtülmüş olsaydı, şu an onları okuyor olmazdık. Jack’in edebi şöhreti açısından olumsuz yargılar doğuran spontan yazı fikri, sürecin kolay olduğunu getiriyordu akla; işin içindeki muazzam disiplini, Jack’in iki dilliliğinden doğan olağandışı dilsel hassasiyetini, yazarlığını şekillendiren içgüdüsel ve öğrenilmiş estetik yargılarını ve nihayetinde “penceresinden'' atlayıp uçsuz bucaksız Amerikan topraklarına ve roman yazımındaki bilinmeyen bölgeye çıkmasını sağlayan tüm çalışmalarını, kolay görünen ip cambazlığının öncesindeki tüm provalarını görmezden geliyordu.
Bambaşka bir hayattı onunki. Yakışıklı ve sert yüz hatlarının ardında ıstırap içinde bir ruh ve bir melankoli bulutu dolanırdı. Teselliyi
alkol, uyuşturucu, cinsellik, caz ve edebiyatta aradı. Göçmen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldiği Amerika’da kıtanın bir ucundan diğerine savrulan bedeni gibi ruhu da dinginliği hiçbir zaman bulamadı.

544 s. İstanbul 2017

Stephen P. Blake
ERKEN MODERN İSLAMDA ZAMAN
Alfa Yayıncılık

9. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar matematikte, astronomide ve astrolojide kaydedilen başlıca gelişmeleri sağlayanlar Avrupalı bilim insanları değil Osmanlı, Safevi ve Babür imparatorluklarındaki Müslüman astronomlardı. Stephen P. Blake’in bu etkileyici çalışması bu üç imparatorluktaki İslami zaman kavramını ve bunun taşıdığı tarihi ve kültürel önemi karşılaştırmalı biçimde incelemektedir.
Her bir imparatorluk, bir yandan geçmişteki modelleri de göz önünde bulundurarak, yeni bir güneş takvimi, bu takvime uygun zaman dilimleri ve mevcut kültürel kaynaklara dayanarak yeni bir dini törenler dizisi meydana getirmiştir.

1591’de ilk İslami binyılın sonuna gelinmesiyle yaşanan heyecan, her bir imparatorlukta ardı ardına apokaliptik mesihler ve hareketlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu kitap yalnızca İslami zaman sistemini öğrenmemizi değil, İslam dünyasındaki bilimsel çalışmaların Batı dünyası üzerindeki etkilerini anlamamızı da sağlamaktadır.

270 s. İstanbul 2017

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kitap Haberleri

Her insan öldürür sevdiğini!
Polisiye edebiyat mercek altında
Bülent Arınç’ın yeni kitabı
Nadir Kitap ve kitantik’e erişim engeli
Demirtaş'ın Leylan'ı şimdi D&R raflarında