Editörün Seçtikleri | 19 Kasım 2018

ABC Kitap''a ulaşmak için iletişim: abcgazetesikitap@gmail.com

ABC Kitap editörleri, bu hafta da sizler için "Yeni çıkanlar / Editörün Seçtikleri / Haftanın Kitabı / ABC En Çok Satanlar Listesi" oluşturdular. Editörlerimizin seçkisinde edebiyattan, tarihe, inceleme-araştırma kitaplarından politik eserlere ve hatıra kitaplarına kadar pek çok türde okunmaya değer kitaplar ve yayınevlerinin okurlarla buluşturdukları yeni eserler yer alıyor.

ABC Kitap editörleri, bu hafta da sizler için "Yeni çıkanlar / Editörün Seçtikleri / Haftanın Kitabı / ABC En Çok Satanlar Listesi" oluşturdular.

Aldatıldık' dememek için, 'aldanmamak' için ve ülkemizde ve dünyada olan bitenlerin farkında olmak için okumak ve daha fazla okumak gerektiğini bir kez daha hatırlatmakta bir sakınca görmüyoruz.

Kürk Mantolu Madonna'nın popçu Madonna olduğunu zanneden medya figürlerine ülkenin teslim edildiği bir dönemde, daha fazla okumanın bir ödev olduğunu bilen okurlarımıza yeni bir seçki sunuyoruz.

Editörlerimizin seçkisinde edebiyattan, tarihe, inceleme-araştırma kitaplarından politik eserlere ve hatıra kitaplarına kadar pek çok türde okunmaya değer kitaplar ve yayınevlerinin okurlarla buluşturdukları yeni eserler yer alıyor.

Kitap dünyasındaki son gelişmelerden haberdar olmak için ABC Kitap sayfalarını takip etmeniz sizin için yeterli.

ABC izleyicilerine keyifli okumalar diliyoruz...

Mine G. Kırıkkanat

ADNAN’IN TEK TAŞI

Kırmızı Kedi Yayınları

Adnancı fuhuş ve şantaj mafyası, FETÖ'nün kumpas kurmak için kullandığı “teknisyen ekibi”dir. Adnancılar FETÖ'ye teknik destek sağlardı; yani kurbanları izlemeye, dinlemeye, sesli ve görüntülü kaydetmeye, haklarında çakma kanıt üretmeye hizmet ederlerdi. Bu hizmetin karşılığında da FETÖ'cü savcı ve yargıçlar, zaman zaman dürüst emniyetçilerin eline düşen Adnan Oktar ile bendelerini kollar, haklarında hasbelkader çıkan mahkumiyet kararlarını Yargıtay'daki FETÖ yapılanması bozar, bazı davaları da zaman aşımına uğratıp çeteyi kurtarırlardı!

256 s.

Kitabı satın almak için fotoğrafa tıklayınız

John Ralston Saul

DÜNYANIN YENİDEN KEŞFİ-KÜRESELLEŞMENİN ÇÖKÜŞÜ

Çeviren:Erdem İlgi Akter

Ayrıntı Yayınları

Türkiye ve Yunanistan, İspanya, Portekiz, Avrupa ve Orta Doğu'daki, kısacası tüm Akdeniz havzasındaki insanlar, 2008'den bu yana giderek toplumsal ve ekonomik karmaşaya evrilen ekonomik bir çöküşle mücadele ediyorlar. Şimdilerde ise bu siyasî bir krize dönüşmüş durumda. Çöküş, karmaşa ve krizin gittikçe yayılmakta olduğu gerçeği, 2016 senesinde ayan beyan ortaya çıktı. Dünyanın hiçbir yerinde herhangi bir iyileşme belirtisi söz konusu değildi.

Yunanistan, ikinci bir darbeyi bekledi. İspanya yerinde saydı. Türkiye, siyasî ve ekonomik olarak büyük bir hızla daha da kötüye gitti. İngiltere'de, sanrılama ile aşırı böbürlenme karışımı bir sinir krizi yaşandı. Kriz, Amerika Birleşik Devletleri'nde ve dünyanın diğer bölgelerinde yayılmaya devam etti. İktidarı elinde tutanlar için bu çöküşün nereden çıktığı belli değildi. Ancak yine de krizin yıkıcı enerjisi, aynı volkanik bir yeraltı patlamasında olduğu gibi, yaklaşık yirmi yıldır etrafa lavlar saçıyordu. İçinde yaşadığımız yapıların arasına eriyerek sızan esrarengiz bir güçtü.

 

-John Ralston Saul

 

John Ralston Saul, bu çarpıcı kitabında ekomik krizin küresel ölçekte panoramasını çıkarmakla kalmıyor, kapitalizmin siyaseten tıkandığı kör noktalarına da işaret ediyor, günümüzün giderek yayılıp derinleşen iktisadi ve siyasi “felaketlerine sızan” tarihsel dinamikleri sabırla ifşa ediyor, kıyıcı bir eleştirel bakışla...

416 s.

Atilla Akar

CERN KOMPLOSU

Galaktik İstilal

Profil Yayıncılık

Kısaca Cern diye bilinen ve İsviçre'de bulunan “Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi”ndeki parçacık fiziği laboratuvarında “Büyük Hadron Çarpıştırıcısı” tekrar çalıştırılmıştı. Büyük bir “bilimsel sıçrama”nın eşiğinde olunduğu düşünülürken aniden bir “terslik” doğmuş ve tanımlanamayan bir “enerji deliği” oluşmuştu. Aslında deneyin etkisiyle kısa süreliğine bir “boyut kapısı” açılmış ve içinden ürkütücü bir yaratık belirmişti.

Yapılan deney galaktik düzeyde bir “saldırı dalgası”nı tetiklemiş ve kısa süre sonra dünyanın antik bölgelerindeki Ley hatları üzerinde onlarca “boyut kapısı” belirmişti. Ardından yüz binlerce yaratık dünyaya hücum etmiş ve insanlık kısa sürede adeta yok oluşun eşiğine gelmişti.

Peki ama bu yaratıklar nereden çıkmışlardı? Bunlar kutsal metinlerde geçen “Yecüc ve Mecüc” ya da “Gog ve Mogog” olabilirler miydi? İnsanlık çok önceden uyarıldığı üzere bir tehdit altında mıydı? Bu tehdit dünyanın kendi içinden değil bizzat “dışından” yahut “paralel evrenler”in kendisinden kaynaklanıyor olabilir miydi?

İnsanlık şaşırtıcı ve ani “galaktik istila” karşısında ne yapacaktı? Uzaylı saldırgan ırkı yok etmenin yolunu bulacak mıydı yoksa kaderine boyun mu eğecekti? Dahası insanlık beklediği yardımı başka bir uzaylı ırktan mı alacaktı? Saldırgan “Yecüc Mecüc kavmi” nasıl yok edilecekti?..

Elinizdeki kitap bu soruya verilmiş bilimkurgusal bir cevaptır…

204 s.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kitap Haberleri

Her insan öldürür sevdiğini!
Polisiye edebiyat mercek altında
Bülent Arınç’ın yeni kitabı
Nadir Kitap ve kitantik’e erişim engeli
Demirtaş'ın Leylan'ı şimdi D&R raflarında