Ege Üniversitesi'ndeki taciz iddialarıyla ilgili soruşturmada bir arpa boyu yol alınmaması öğrencileri sosyal medyada ayaklandırdı. İddia ve suçlamalar dün sosyal medyada '#egediştetaciz' etiketiyle gündem oldu.
Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nden 10 öğrencinin, hocaları Prof. Dr. Zeki Eralp Buduneli tarafından taciz edildiğine dair şikayetlerini haberleştirilmişti. 2019'da yaşandığı iddia edilen tacizlerin ardından kurulan komisyon soruşturmayı bir türlü tamamlayamadı. Mağdur öğrenciler ve arkadaşları dün konuyu sosyal medyanın gündemine taşıdı.
REKTÖRLÜK "OLAYI KENDİ İÇİNİZDE ÇÖZÜN"
Şikayetlerin yapıldığı ve soruşturma komisyonunun kurulduğu dönemde öğrenci olan ve 'sınıf temsilcisi' olarak süreci takip eden Diş Hekimi Atakan Korkmaz Hürriyet'ten Musa Kesler'e şu detayları anlattı:
"Arkadaşlarımız hocadan şikayetçi oldu. Soruşturmayı bizim fakültenin hocalarının yapacağını öğrenince itiraz ettik. Hocalar birbirini tanıdığından tarafsız ve sağlıklı bir soruşturma olmayacağını düşündük. Fakülte dekanı da aynı şeyi düşünüyordu. Ancak rektörlük 'Bu olayı kendi içinizde, kendi soruşturma komisyonunuzla çözün.'
"Mağdur öğrencilerle birlikte rektöre gittik ama görüşemedik. Komisyon güçlükle kuruldu. Bazı hocalar objektif bir soruşturmaya engel olacağı gerekçesiyle bu komisyonda yer almak istemedi. Zaten bu komisyon ikinci komisyon. Bazı üyelerin tamamen olayı sürüncemede bırakma eğiliminde olduğunu düşünüyoruz. Hepimiz çok rahatsızız."
'VAZGEÇİRMEYE ÇALIŞTILAR'
Fakülte öğrencilerinden biri de yaşananları şu şekilde anlattı: "Birçok hoca üstünü kapatmaya çalıştı bu olayın. Birçok kez 'Siz böyle adı çıkmış okuldan mı mezun olmak istiyorsunuz' dediler. Arkadaşlarımız ifade vermeye gittiği zaman 'Sen yanlış anlamışsındır, tamam dokunmuş olabilir ama vücut bütünlüğü bozulmamış sonuçta.'
İVEDİLİKLE SONUÇLANDIRILACAK
Rektörlük, "Dekanlık makamının görev, yetki ve sorumluluğunda açılan soruşturmalar, rektörlüğümüz tarafından da titizlikle takip edilmekte olup bu soruşturmaların ivedilikle sonuçlandırılması sağlanacaktır" açıklaması yaptı.
ÖĞRENCİLER SOSYAL MEDYADAN TEPKİ GÖSTERDİ
Okuldan mezun olan ve devam eden birçok öğrenci yaşadıklarını, gördüklerini sosyal medyadan şu mesajlarla paylaştı:
- "Bu haberde sadece 10 arkadaşımın/meslektaşımın ifadesi var. Bu haberde yer almayan çok daha fazla şey yaşadık. Biz susmadık, siz de susmayın."
- "Sadece öğrencilerle alakalı değil kadın asistanlarımızla alakalı pis muhabbetleri birebir duyduk."
- "Gerçi üst dönemlerden duyardık ama kimse ses çıkarmayınca ne oldu? Başımıza geldi."
- "Sırf şikayet ettik diye hocanın olduğu anabilim dalı sözlü sınavda 80 kişiden 3 kişi geçti. Pandemi sayesinde dersi geçebildik. Susmamız için, şikayeti geri almamız için her şeyi yaptılar. Her türlü baskıyı uyguladılar. Susmayacağız."
- "Fakültemizde taciz edileceğiz korkusuyla eğitim almak istemiyoruz, soruşturma sonuçlansın."
- "'Multi'den geçemezsiniz, ileride karşınıza çıkar, böyle şeylerin konuşulduğu bir okulun mezunu olmak istemezsiniz' diye sözde feminist hocalarımız tarafından tehdit edildik. Ama susmuyoruz."
- "Sosyal medyada kadın haklarını savunan ve sözde en feminist olan hocalarımız bizim arkamızdan iftiracı diyip olayı kapatmaya çalıştılar!"
NE OLMUŞTU?
Kimliklerinin belli olmasını istemeyen öğrenciler yaşadıklarını şu şekilde anlatmıştı:
Öğrenci 1: “Toplantı odasından çıkarken bir anda kapıda durdu, ben de durdum. Sonra da elini kalçama attı. Başka bir gün sabah çalıştığım dişçi koltuğu ve eklerini (BOX) hazırlıyordum elini belime attı ve bir süre öyle kaldı. ”
‘İKİ ARKADAŞIM ŞAHİTTİR’
Öğrenci 2: “Kresuar (dişçi koltuğunun lavabosu) önünde eğilmiş çalışıyordum. Z.E.B. Hoca arkamdan gelerek omuzlarımdan tuttu ve geriye çekti. Kulağıma eğilerek ‘Kresuarı yalasan aynı şey, ikinci maskeyi taksan daha iyi olur’ dedi ve bel hizamdan beni sıvazlayıp ‘Hadi devam et’ dedi ve gitti. Bir gün klinikte kalabalık olarak bulunduğum ortamda Z.E.B. Hoca beni tek olarak çağırdı. Önlüğümün önünü açmamı istedi. Ben de önlüğümü açtım. Bir süre içimdeki beyaz tişörte baktı, sonra da ‘Önlüğünü tamamen kapat’ diyerek gitti.”
Şahit Öğrenci: “Z.E.B. Hoca’nın B.’nin kalçasını ellediğini gördüm. B.’nin BOX’ının içine kadar geldi, anlamsız bir şekilde etrafa baktı. B.’ye yaklaştı. Elini beline koydu ve sıvazladı.”
Öğrenci 3: “Bir gün yine hasta bakarken arkadan bana yaklaşıp saçımı kenara çekip kulağıma eğilerek fısıltı şeklinde ‘Seksi kadın, şeyini giysen mi?’ dedi. Panikle arkama dönüp kim olduğuna baktığımda Z.E.B. Hoca olduğunu gördüm. Ne olduğunu sorduğumda ‘Maskeni’ cevabını aldım. Başka bir gün hastamın planlamasını yaparken bir el aniden omzuma temas etti ve daha sonra aynı el vücuduma temas ederek belime kadar indi, beni kendisine çekti. Dönüp baktığımda Z.E.B. Hoca olduğunu anladım.”
‘ÇOCUĞA AĞIR KÜFÜR ETTİ’
(Erkek) Öğrenci 4: “13 yaşındaki bir hastam, küçük kardeşinin elinden tutarak odamdan çıkarken Z.E.B. Hoca’nın masanın yanından geçerken hocanın bilgisayarına kısa süreli bakmış. Z.E.B. Hoca’nın çocuğa ‘Seni g...den bir s......, bir daha s..sın’ dediğini net olarak duydum.”
(Erkek) Öğrenci 5: “Z.E.B. Hoca’nın masasının yanındaki BOX’ta çalışma yaparken hekim taburesinin üzerine kutumu geçici olarak bırakmıştım. Z.E.B. Hoca ‘Burası benim özel alanım, buraya girme’ dedi. Jest ve mimikleriyle benim kalçamı göstererek ‘Yoksa ben de senin özel alanına girerim’ dedi.”
‘OMZUMDAN KALÇAMA KADAR...’
Öğrenci 6: “İki ayrı olay yaşadım. İlkinde bir sabah BOX’ımı hazırlama sırasında arkam dönükken bir anda Z.E.B. Hoca’nın arkamdan sağ omzumdan başlayıp sol kalça bölgeme kadar avuç içi ile hissedilebilecek düzeyde bir temasının olduğunu hissettim. ”
‘KAZAĞIMI ÇIKARDI, MİS KOKUYORSUN DEDİ’
Öğrenci 7: “Klinikte arkadaşlarımın yanında otururken formamın üzerinde kazağım vardı. Saçlarım hafif ıslak olduğu için açıktı. Arkamdan bir kişinin vücuduma elleri değecek şekilde bel hizamdan kazağı tutup çıkarmaya başladı. Çok şaşırdım. Dönüp baktığımda Z.E.B. Hoca olduğunu gördüm. Çıkarmaya devam etti ve kazağı üzerimden çıkardı ve bana verdi. Sonra saçlarımla oynamaya başladı. ‘Saçların çok güzel görünüyor, çok güzel kokuyor, saçlarına gösterdiğin ilginin birazını da bana göster’ dedi. Ne yapacağımı şaşırdım. Bir şey söyleyemedim. Arkadaşlarım şahittir.”
Öğrenci 8: “Klinikte çalışırken gelen hastamın erkek arkadaşım tarafından gönderilip gönderilmediğini sordu. Ertesi gün karşılaştığımızda ‘Sevgilinle dün akşam ne yaptınız?’ diye sordu. Kendisini ikaz ettim. Beni kendisine çekerek sıkıca sarıldı ve beni çok sevdiğini söyledi.”
Öğrenci 9: “Kliniğin ilk haftası perşembe günü Z.E.B. Hoca ‘Kliniğe senin için geldim’ dedi. Bu beni çok rahatsız etti. Sabah asistan masasının biraz uzağındaki Z.E.B. Hoca’ya bir şey sormak için yanına gittim. Konuşurken Z.E.B. Hoca bana yaklaşmaya devam etti. En son asistan masasına kadar geldim. Bana ‘Nereye kadar gideceksin merak ediyorum’ dedi.”
PROF. Dr. Zeki Eralp Buduneli: ‘KESİNLİKLE DOĞRU DEĞİL’
Fakülte yönetimi soruşturmanın sürdüğünü belirterek açıklama yapmadı. Hürriyet’e konuşan Prof. Dr. Z.E.B., kendisini “Soruşturma bittiğinde de suçlamaların asılsız olduğu görülecektir. Kesinlikle iftira. 100 kişilik bir ortamda iddia edilen fiillerin gerçekleşmesi mümkün değil” diye savundu. Eşi Prof. Dr. N.B. de “Eşim çok disiplinli ve kuralcıdır. 30 yıldır birlikte çalışıyoruz. Binlerce öğrenci eğittik. Geçen dönemin mezunları eşime hediye bile verdiler. İftira olduğuna inanıyorum. Eşimin arkasındayım” dedi.