Hazine eski Müsteşarlarından iktisatçı Mahfi Eğilmez, katıldığı bir programda dikkat çeken açıklamalar yaptı. Müsteşarlık yaptığı dönemde kurumların hafızasına değinen Eğilmez, o dönemde görevli bürokratların duyarlılığını ilginç bir örnekle anlattı. Eğilmez, bir kasa anahtarının kendisine verildiğini ve kasayı açtığında eski müsteşarların kendilerine gelen armağanları demirbaşa kaydederek kasaya koyduklarını, hiç kimsenin bu hediyeleri alıp götürmediğini, hatta içinde altın saatlerin bile bulunduğunu belirtti.
O dönem geleneklerin böyle olduğunu vurgulayan Eğilmez, "Ne armağan gelirse gelsin, iade edilmesi ayıp olur, hemen demirbaşa kaydedilir, üzerine not düşülür. Böyle gelenekleri vardı, böyle kurumsal hafızası vardı. Bunun gibi birçok şey var. Anlayış olarak da devreder. Onun için vardır kurumların hafızası' diye konuştu.
"HEP BÖYLEYDİ BU İŞLER"
Eğilmez yaşadığı bir anıyı ise şu sözlerle söyledi: ''Kasada altınlar vardı, darphanenin hatıra altınları, bunlar zimmet yapılır, listeyle devrederdi. Ben oradan Müsteşar Yardımcısıyken Japonya'ya gittiğimde Trük tahvilleri orada piyasaya çıkardı, onu çıkarmak için gitmiştik, karşılıklı görüşüldü, anlaşıldı, karşılıklı bir armağan verilir, ben de bunu bildiğim için bu tutanakla teslim alınır, 'ben buradan bir altın aldım' diye, sonra adama armağan edince de filana armağan edildi diye atarsın imzaları koyarsın kasaya, hep böyleydi bu işler. Öyle altını adım ben, ona buna dağıttım, yoktu öyle bir şey.''