Gazete Manifesto'nun aktardıklarına göre; Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eski AKP milletvekili Hamza Yerlikaya’nın belgede sahtecilik suçundan yargılandığı davanın kararında “Mevcut delil durumuna göre ancak sanığın sahte olan diplomayı bilerek kullandığı söylenebilir” denilmişti. Kararda Yerlikaya’nın “resmi evrakta sahtecilik” yaptığı ortaya konurken, mahkeme hükmü ertelenmişti.
''4 ÜNİVERSİTE MEZUNU İNSANLAR İŞSİZ GEZERKEN...''
Skandalın ardından Eğitim-İş’ten bir açıklama yapıldı. Eğitim-İş Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada “Cumhur İttifakı’nın devletin kritik kademelerine yaptığı atamalarda liyakati değil yandaşlığı kriter olarak belirlemesi, neredeyse her gün ülkenin yeni bir skandalla çalkalanmasına yol açmaktadır. Bunun son örneği, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eski AKP milletvekili ve eski güreşçi Hamza Yerlikaya’nın lise diplomasının sahte çıkması olmuştur.” denildi.
Mahkemenin kararına göre, ortaokul mezunu olan Yerlikaya’nın hak etmediği makamları işgal ettiği belirtilen açıklamada “Ülkemizde 4 üniversite mezunu insanlar işsiz gezerken, Hamza Yerlikaya’nın 4 ayrı yerden (bilinen) maaş alması toplumdaki gelir adaletsizliğine ayna olmuştur. Saray etrafına doluşmuş milli ve yerli “kayaların” ülkede yoksulluk olmadığını söyleyip durmasının altında yatan para akışına örnek teşkil etmiştir.” ifadeleri kullanıldı.
“HESAP SORULMALI”
“Bu rezaletin yarattığı yarayı ancak adalet iyileştirir” denilen açıklama şöyle devam etti: “Hamza Yerlikaya’nın elinden tüm ünvanları alınmalı, diplomaları iptal edilmeli, adının verildiği okula derhal başka bir isim koyulmalıdır. Ayrıca şahsın atandığı makamlarda yaptığı (eğer yapabildiyse) tüm işlemlere yönelik geriye dönük kapsamlı bir inceleme başlatılmalı, bu kadar vasıfsız bir şahsın neden ve nasıl atandığının da hukuksal olarak hesabı sorulmalıdır. Eski güreşçi Hamza Yerlikaya bir kamu bankasının başkan yardımcılığına ilk atandığında tepki gösteren ilerici kamuoyuna “istediklerini söylesinler” diye çıkışan siyasi iktidara da bu vesileyle seslenmek isteriz: İşte biz bu yüzden Atamızın söylediği gibi sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severiz.”