İstanbul Eyüpsultan'da meydana gelen kaza ve ardından ehliyetsiz sürücü T.C.'nin annesi yazar Eylem Koç tarafından önce Mısır'a, ardından da ABD'ye kaçırılması, Türkiye'nin gündeminde önemli bir yer tutmaktadır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 17 yaşındaki sürücü T.C.'nin babası Op. Dr. Bülent Cihantimur'un "şüpheli" sıfatıyla "suçluyu kayırma" suçundan ifade vermek üzere savcılığa çağrıldığı öğrenildi.
Soruşturma çerçevesinde yurt dışına çıkış yasağı konulan Bülent Cihantimur, kaza ile ilgili olarak Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na giderek ifade verdi.
YAZILI AÇIKLAMA YAPTI
Yazılı açıklamasında 24 yıllık bir hekim olduğunu belirten Bülent Cihantimur, kaza gününü şu şekilde ifade etti:
''Kazanın gerçekleştiği gün, uzun süren bir ameliyat sonrası evime gidip uyudum. Eski eşim Eylem Tok’tan gelen telefon ile kazadan haberdar oldum. Kazadan ortalama 1,5 saat sonra Eylem Tok beni aramış. Bana telefon geldiğinde saat gece yarısıydı. Evim Mecidiyeköy’de, kliniğe çok yakın. Hemen bir taksiyle eski eşim Eylem ve oğlumun birlikte yaşadıkları eve gittim. Oğlum üst kattaydı, şoktaydı ve konuşabilecek durumda değildi. Eylem de o sırada ev içinde dolaşarak telefon görüşmeleri yapıyordu. Oğlumun durumunu iyi görmediğim için onu ilk olarak muayeneye götürüp acil müdahale gerektiren bir durumu olup olmadığını anlamak istedim. Bu sırada kazada yaralı ya da ölü olduğu tarafımca da bilinmemekteydi. Eylemin telefonunu kapattım ve ilk olarak şokta olan oğlumun acil müdahale gerektiren bir sağlık problemi olup olmadığını anlayalım, sonra da ehliyeti olmadığı için avukatlara bilgi verip yapılması gerekenleri yapalım dedim. Oğlumu alıp orada bulunan elektrikli aracı kendim kullanarak, kliniğe gitmek için yola çıktım.
Bu sırada şirketimiz çalışanlarından Ayşe Ceren S.'yi bahçede gördüm. Eylem Tok da Ayşe’nin aracına bindi ve arkamızdan gelmeye başladılar. Yolda oğlum ile konuşmaya çalışsam da kazanın etkisiyle dış dünyaya kapalı vaziyetteydi. Bu sırada kullandığım elektrikli araç önce uyarı verdi sonra da şarjı bitti. Bizi izleyen Eylem’in içinde olduğu araç yanımızda durdu. Oğlumu o araca geçirdik ve Eylem’e ‘siz kliniğe geçin çocuk hala şokta ben de şoförümüz Adem’i aradım onunla geleceğim hemen arkanızdan’ dedim. Adem yanıma geldi beni aldı ve kliniğe gittik. Kliniğe gittiğimizde kimse yoktu.
Eylem’in oğlumu yurtdışına götürme planından, kazadaki yaralılardan kazanın büyüklüğünden ve ölüm olayının yaşandığından bu sırada haberim oldu. Eylem’i defalarca kez aramama rağmen telefonlarını açmadı ve en son telefonunu kapattı. Oğlum, 16 yaşında; alkol, madde kullanmayan, kötü alışkanları olmayan bir çocuktur. Oğlum o gece yaşadığı şokun etkisinden çıktığında Türkiye’de yargılanmayı ve yaptığı bu hatanın hukuki bedelini ödemeyi kabul edecek bir çocuktur.
Kaza sonrasında vefat eden Oğuz Murat Aci’nin ailesi ile temasa geçtim. Olanlar için çok üzgünüm. Kayıpların geri getirilemeyeceğini biliyorum. Bununla birlikte kazazede aile için elimden gelen ne varsa ömrümün sonuna kadar yapacağım. Oğlumun da Türkiye’ye gelmesi ve Türk hukuku önünde hesap vermesi gerektiğini düşünüyorum. Oğlumun Türkiye’ye gelmesi ve adalet önünde hesap vermesi için elimden geleni yapacağım. Tüm olanlardan dolayı çok üzgünüm. Bugün ben de çağrılmadığım halde kendi isteğim ile konuyla ilgili olarak ifade vereceğim. İfade vermeden önce kamuoyunu da konuyla ilgili olarak bilgilendirmek istedim.''
FİRARİ ANNE-OĞUL ABD'DE GÖRÜNTÜLENDİ
T.C.'nin, annesi Eylem Tok ile birlikte New York'ta taksiye binerken çekilen görüntüleri yayınlandığında, Eylem Tok ve oğlunun rahat tavırları dikkat çekti. 17 yaşındaki T.C. gülümseyerek bir taksiye binerken görüldü.
NE OLMUŞTU?
Eyüpsultan'da seyir halindeki üç ATV aracından biri arıza yapmış ve yol kenarına çekilmişti. Arızalı aracın tamiriyle uğraşılırken, aynı yönde ilerleyen iki araçtan biri bu üç ATV'ye çarpmıştı.
Kazada yaralanan beş kişi hastaneye kaldırılmış, ancak Oğuz Murat Aci adlı yaralı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.
Yapılan incelemede, kaza yapan 17 yaşındaki sürücü T.C'nin annesi Eylem Tok ile olay yerinden ayrılarak saat 02.00 sularında İstanbul Havalimanı'na gittikleri, ardından da saat 04.30 civarında Mısır'a uçtukları belirlenmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Mısır'a kaçan T.C. ve Eylem Tok hakkında yakalama kararı çıkarılmış, ardından kırmızı bülten çıkarılması talebiyle Adalet Bakanlığına yazı yazılmıştı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Mısır adli makamlarıyla temasa geçildiğini, ABD'ye gittikleri tespit edilen şüphelilerin iadesi için geçici tutuklama talep evrakının ABD yetkili makamlarına iletildiğini açıklamıştı.
Babası Bülent Cihantimur'un iş yerinde çalışan kurumsal iletişim uzmanı Ayşe Ceren S., "suçluyu koruma" ve "kanıtları gizleme" suçlamalarıyla tutuklanırken, Cihantimur ve kaza sonrası yaralılardan birinin kayıp telefonunu emniyete teslim eden A.K. adlı kişi hakkında ise adli kontrol önlemleri uygulanmıştı.