100 bin lira ve üzeri limitli kredi kartlarından alınacak 750 liralık katkı payı içeren yasa teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan Bütçe Komisyonu'nda tartışma konusu oldu. 11 Ekim'de AK Parti milletvekilleri tarafından sunulan teklif, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Ekonomistler, kredi kartı limitlerinin vergilendirilen gelir veya varlıklarla aynı kefeye konulmaması gerektiğini vurguluyor.
KREDİ KARTI KULLANIMINDA ARTIŞ
Türkiye'de en az bir kredi kartı bulunan 38 milyon kişi bulunuyor ve bunların yaklaşık 19 milyonunun limitleri 100 bin liranın üzerinde. İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, yüksek faiz oranları ve dar gelirli vatandaşların gelirlerindeki gerilemenin, kredi kartı kullanımını artırdığını belirtiyor. Kullanıcılar, Mayıs 2023 seçimlerine kadar daha çok elektronik ve beyaz eşya gibi ürünler için kredi kartı kullanırken, son dönemde harcamalarının gündelik ihtiyaçlara yöneldiği gözlemleniyor.
KESİNTİ UYGULAMASI VE GEREKÇESİ
Düzenlemeye göre, her yıl ocak ayının 5'inde kart sahibinin hesabına yansıtılacak 750 liralık katkı, kart iptal edildiğinde iade edilmeyecek. Bu durum, özellikle limitini kullanmayan veya düşük kullananlardan ek vergi alınmasını mantıksız bulan ekonomistler tarafından eleştiriliyor.
EKONOMİ POLİTİKALARI VE ETKİLERİ
Prof. Dr. Güldem Atabay, kart limitlerinin artışını Türkiye'de uygulanan ekonomi politikalarının bir sonucu olarak değerlendiriyor. Ekonomist Erinç Yeldan ise teklifi bir "siyasi makyaj" olarak nitelendiriyor ve bu düzenlemenin gerçek mali disiplin uygulamalarından ziyade kamuoyunda yeni bir vergi salımını kabullenilebilir hale getirmeyi amaçladığını savunuyor.
SONUÇ
Kredi kartı kesintisi, ekonominin içinde bulunduğu zor durum ve vatandaşların artan borçlanma eğilimi açısından önemli bir tartışma konusunu oluşturuyor. Yapılan eleştiriler, düzenlemenin toplumda yarattığı algının yanı sıra, ekonomik etkilerinin de dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.