Ekonomist Prof. Dr. Korkut Boratav, Türkiye’nin bir kez daha döviz krizi baskısıyla karşı karşıya olduğunu ve hükümetin bunu geçiştirecek gücü olmadığını belirten Boratav, mevcut durumun en fazla birkaç ay daha sürdürülebileceği, Sri Lanka benzeri bir bunalımın Türkiye’de de gündeme gelebileceği uyarısında bulundu.
Yaz mevsiminde turizm gelirleri sayesinde dış ticaretteki büyük açığın kısmen telafi edilebildiğini ancak yaz mevsiminin geçmesiyle bir dönüm noktasına yaklaşılacağını belirten Boratav, uluslararası finans sermayesinin tahminlerinin de bu yönde olduğuna işaret etti.
"IMF programı gündeme gelecek"
Sözcü'den Emre Deveci'ye konuşan Boratav, Cari açık ve kısa vadeli dış borç rakamlarına işaret eden, dünyada artan faizleri hatırlatan, Türkiye’nin kredi risk priminin 900 puana ulaştığını ve dolar cinsi yüzde 12’lik faizle dış borçların döndürülmeye çalışılacağını belirterek, Türkiye’nin borç yükümlülükleri finanse etmesinin normal koşullarda mümkün olmadığını, vadesi geldiğinde uluslararası bankaların bugünkü koşullarda borçları döndürmeyeceklerini, bir tür IMF programının gündeme geleceğini söyledi.
Türkiye ekonomisindeki temel problemlerin çözümünün ne iktidarın ne de 6’lı muhalefetin gündeminde olduğunu vurgulayan Boratav, “İktidarın seçimi kaybetmesiyle hukuk devletinin geri dönüşü algısının yaratılacağı ve finans politikalarında, özellikle de Merkez Bankası’nın faiz politikasında, mantık dışı saplantının son bulacağı, bu sayede de ekonomide rahatlama olacağı beklentisi var ancak bunlar temel problemi çözmez” dedi.
İktidarın düşük faizle kredi pompalayarak büyüme temposunu göreli olarak canlı tutmaya çalıştığını ancak bunun sürdürülebilir olmadığını ve bir süre sonra tıkanacağını belirten Boratav, “Seçim ile tıkanma birleşirse IMF programının ve kemer sıkmanın gündeme gelmesi kaçınılmaz, iktidar değişse de değişmese de…” dedi.
"Hükümet o noktaya gelirse seçime gider..."
İktidarın uyguladığı mevcut modelde emekçilerin büyük çoğunluğunun net kayıplara sürüklendiğini, şirketlerin ve bankaların ise kazançlı çıktığını, milli gelir büyürken Türkiye’nin emekçi sınıflarının gelir düzeyinin düştüğünü, alt katmanların sefalete sürüklendiğini, Türkiye’nin ağır bir bölüşüm şoku yaşadığını belirten Boratav, IMF programı ile birlikte bu duruma bir de ekonomik küçülme eklenirse ve istihdamın azaltmasıyla işsizlik bir nebze daha yükselirse bunun yeni iktidar için ağır sonuçlar getireceği uyarısında bulundu.
İktidarın tıkanma sinyalleri geldiği an erken seçime gidebileceğini belirten Boratav, dış borçların çevriminin bu açıdan önemli sinyaller vereceğine dikkat çekti.
Sri Lanka’daki gibi bir bunalımın günlük hayata yansımasının ilaç ve petrol kıtlığı elektrik kesintileri olacağını söyleyen Boratav, “Hükümet o noktaya gelinmekte olduğunun sinyallerini alırsa erken seçime gider” dedi.
"Kapsamlı politikalara ihtiyaç var"
Kemer sıkma içeren IMF programı dışı seçeneklerin tartışılmadığını, iktidarın IMF kurallarının bazı unsurlarını çiğneyerek durumu idare ettiğimi, TCMB’nin faiz politikaları ve şirketlerin döviz varlıklarına bir kısmının TL’ye çevrilmesinin istenmesinin bunun örnekleri ve neoliberal politikanın kaçamakları olduğunu dile getiren Boratav, Türkiye’nin neoliberalizmden kapsamlı kaçamaklar içeren politikalara ihtiyacı olduğunu belirtti ve şu maddeleri sıraladı:
1- Sermaye hareketleri sıkı ve sistematik bir şekilde denetlenmeli.
2- Son 5-6 yılda olağan dışı gelir elde etmiş kesimlere dönük, servet vergisi dahil, vergilendirme gündeme alınmalı.
3- Buradan elde edilecek kaynağın bir bölümü bütçe üzerinden emekçilere transfer edilmeli.
4- Yeni bir büyüme perspektifine geçilmeli.
Boratav, şu anda büyük siyasetteki aktörlerin, Adalet ve Kalkınma Partisi ve muhalefetin bu tür bir dönüşüme açık olmadığını vurguladı.