Özatay, "Döviz kuru neden aldı başını gidiyor?" başlıklı yazısında şunları belirtti:
Döviz kuru aldı başını gidiyor. 7 Haziran akşamı bir dolar 23,22 düzeyine fırlamıştı. Seçimden önceki son işgünü 20 liranın milim altında kapatmıştı oysa: 19,97 idi bankalararası döviz piyasasında belirlenen gösterge kur. Sekiz günde yüzde 16,3 oranında değer kaybetti Türk lirası. Ne oluyor?
Yangının kontrolden çıkması olası
‘Yangının kontrolden çıkması’ olasılığı da var. ‘Denge kuru’ çok muğlak bir kavram. Mevcut koşullarda hiç olmazsa makul bir istikrar programı uygulanmaya başlansa ve yarıda kesilmeyeceğine inanılsa farklı, programın yarıda kesilebileceğine ilişkin bir kanı varsa daha başka, uygulanacak program makul değil de az biraz makulse yine çok farklı bir dengeden söz edilebilir. Kaldı ki ikinci ve üçüncü durumlarda ortaya çıkacak ‘denge’ bayağı oynak ve sürekli yukarıya doğru yönlenen bir denge de olabilir.
Bu çerçevede, yeni ekonomi programının ve o programı uygulayacak kadronun bir an önce açıklanmasında yarar var. Oysa İngilizce yazılmış kafa karıştırıcı bir tweet attı Mehmet Şimşek 7 Haziran günü: “Önceliğimiz ekibimizi güçlendirmek ve güvenilir bir program tasarlamaktır.”
Yoksa program henüz hazır değil mi? Umarım bir yazım hatası olmuştur. Kaldı ki iş programın açıklanmasıyla bitmiyor. Yeni bir ‘Ağbal-Elvan sendromu’ yaşanmayacağı yolunda da piyasaların ikna edilmesi gerekiyor. Hepsi zor ama sanki en zoru da bu ikna etmek işi.