Seçimden bir gün sonra (29 Mayıs), CHP'de, “değişim” kelimesi üzerinden başlayan “soyut” tartışma dün başlatan tarafından somutlaştırıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, göreve gelmesinin 4'üncü yılında ilk kez bu kadar net konuştu:
“Seçim kaybetmedim ki gideyim.”
İmamoğlu, daha önce Kılıçdaroğlu ile tariflenen “baba-oğul” söylemi üzerinden kendisine yöneltilen, “Bu değişim dönüşüm olmazsa siz evin içinde kalacak mısınız yoksa yeni bir ev arayacak mısınız?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Valla ben partimin bana verdiği görevi yapamamış olsam, başarısız olsam bir seçimi kaybetmiş olsam o dediğinizi yaparım. Benim öyle bir şeyim yok. Ben seçim kaybetmedim, partimin bana verdiği görevi kötü yapmadım. Bunu yapanlar varsa onlar düşünsün.”
Hatta “Siz genel başkan olsanız kaç seçim kaybettiğinizde bırakırsınız?” sorusuna “Kişisel seçimlerim itibariyle kaybetme deneyimim olmadığı için sorunuza cevap veremeyeceğim” yanıtını verdi.
Şimdi geliyoruz uzun konuşmanın/soru-cevabın can alıcı yerine.
“Sizden her şeyi duyuyoruz ama ‘genel başkan değişmeli' ifadesini duymuyoruz” diyen bir gazeteciye İmamoğlu “babasından” örnek verdi:
“Benim tabii değişimle ilgili fikrim farklı. Değişimin makul bir şekilde makul gürültüsüz olabileceğine olan inancım var. Belki bu benim aile kültürümden geliyor. Karadenizli ailelerde de değişim biraz sancılıdır. Kolay kolay makam mevki bir sahiplik devredilmez. Ama Allah nasip etti benim babam bana 21 yaşında işi devretti. Ben bunun sorumluluğunu genç yaşta gördüm. Ve değişimi var etmiş bir babanın nasıl saygın bir şekilde konumlanacağını da iyi bilirim.”
Toplantı sonrasında İmamoğlu'na yakın bir isimle yaptığım görüşmede, “Babam 21 yaşında işi devretti” ilginçti dedim, “O bölüm dışındakileri yazmasan da olur” diye konuştu. İmamoğlu “babasına” dedi ki:
“Bana güven. Sancısız bir şekilde CHP'de değişim olsun. Sizi de saygın bir yerde konumlandıracağımızdan şüpheniz olmasın.”
Kuşoğlu ve Kaftancıoğlu mesajları
Haliç'teki konuşmasında iki CHP'li yöneticiyi de isim vermeden hedef aldı İmamoğlu! İlk isim, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kılıçdaroğlu'nun en yakınındaki kurmayı Bülent Kuşoğlu.
“Adını koyalım, adaylık için en fazla adı geçen kişi Ekrem Bey. Ekrem Bey için bugün bir mahkeme süreci söz konusu. Genel Başkan olabilir mi rahatlıkla? Olamaz, sıkıntısı var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olabilir mi? Sıkıntısı var. (16 Haziran 2023/BBC Türkçe)” cümlelerini kuran Kuşoğlu'na karşı Kılıçdaroğlu'nun harekete geçmesini istedi Ekrem İmamoğlu: “Kötü olan partinin içinde böyle bir konumun gelmesi. Çok vasat bir açıklama. Bu vasat açıklamanın muhatabı ben değilim sayın Genel Başkan. Genel Başkanın gereğini yapacağını inanıyorum. Bu vasat açıklamaları aynı kişi birkaç kez dile getirdi.”
Kuşoğlu'nu hedef alan cümlelerin satır arasını okumakta fayda var. Çünkü; Kuşoğlu'na “İstanbul için aday olabilir mi? Sıkıntısı var” tespitini yaptıranın Kemal Kılıçdaroğlu olduğu iddia edildi. İmamoğlu bu konuda topu CHP liderine atarak açıklama yapmaya zorluyor. “Bu açıklamalar Kuşoğlu'nun kişisel görüşüdür” ya da “Bu partimizin görüşüdür” demesini bekliyor. Kılıçdaroğlu açıklama yapar mı? Yapmaz! Yakın tarihte yaşanmış bir pratik var. ‘Altılı masa Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için kuruldu, aksi takdirde dağılır” cümlesini kurduktan sonra da özellikle İYİ Parti kurmay kadrosunun tepkisini çeken Kuşoğlu'na, CHP liderinin ses çıkarmadığı da kamuoyu tarafından biliniyor. Meral Akşener'in 24 Şubat'ta yaptığı açıklamayı da unutmayın: “Benim bildiğim Kılıçdaroğlu adayın ortak belirleneceğini kendi ilan etti. CHP'de Bülent Kuşoğlu'nun (Hürriyet Ankara Temsilcisi) Hande Fırat'a verdiği bir beyanat var. Bu masanın sayın Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için kurulmuş olduğunu betimleyen ve onun adaylığı olmadığı takdirde masanın dağılacağını söyleyen bir şey ve bir tekzip görmedi bu. Sayın Kuşoğlu, muhasebeden sorumlu genel başkan yardımcısı ve biliriz ki Kılıçdaroğlu'na çok yakın bir insan.”
Ekrem İmamoğlu'nun hedefindeki diğer isim de CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'ydu. İmamoğlu, Haliç'teki programdan hemen önce açıklanan 81 il başkanının ortak açıklamasını Kaftancıoğlu'nun hazırladığını düşünüyor. Metinde bazı imalı ifadelerin olduğunu söyleyen İmamoğlu, “CHP il başkanlarının topluca ortaya koyacağı açıklama metnine yakışır olduğunu düşünmüyorum” dedi. “İkili konuşur gibi bir metin yazılmaz. Hangi duyguyla yazıldı bilmiyorum” eleştirisinde bulunan İmamoğlu dedi ki: “İl başkanlarının bu tarz cümleleri imalı cümleleri içine katarak hazırladığı bu metni kişisel muhabbetmiş gibi aktarış usulünü çok doğru bulmuyorum. Bu düşünceye 81 il başkanının tamamının da aynı fikirde olduğunu da düşünmüyorum.”
Şu bilgiyi de verelim: CHP, 15 Ekim'e kadar il kongrelerini tamamlayacak. Bu süreçte İstanbul önemli bir yarışa sahne olacak. İmamoğlu'nun da bir başkan adayını destekleyeceği ve Kaftancıoğlu ekibinin karşısında olacağı sır değil!