İkinci kez mazbata alarak görevinin başına dönen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Belediye Meclisi toplantısında belediyenin mali durumuna tepki göstererek net borçlanma ihtiyacının 7,2 Milyar TL olduğunu ifade etti.
Bu miktara kredi geri ödemeleri de eklenince gerçek borçlanma ihtiyacının 9,8 Milyar TL’ye ulaştığına dikkat çeken İmamoğlu "Belediye bütçesi tam bir mirasyedi bütçesi" dedi.
"BELEDİYENİN VE BAĞLI ŞİRKETLERİNİN HESAPLARINI ŞEFFAF ŞEKİLDE ANLATACAĞIM"
İmamoğlu yeniden göreve başladıktan sonraki belediye meclisi toplantısını yaptı. İBB Meclisinin açılış konuşmasını yapan İmamoğlu’nun gündemi kentin ekonomik sorunları oldu.
Kenti şeffaflık ilkesi çerçevesinde yöneteceğini yineleyen İmamoğlu, “Ben de milletimin bana verdiği yetkiyi ve şeffaflık iradesini dikkate alacağım ve belediyenin ve bağlı şirketlerinin tüm hesaplarını şeffaf bir şekilde milletime anlatacağım” ifadelerini kullandı.
Ekrem İmamoğlu ile Tevfik Göksu arasında 'yetki' tartışmasıEkrem İmamoğlu ile Tevfik Göksu arasında 'yetki' tartışması
İmamoğlu planlanan bütçeye göre gelirlerle giderler arasında eski parayla 3,2 katrilyon liralık, yeni parayla 3,2 milyar liralık fark olduğuna dikkat çekti ve bu açık için “Bu, sırtını merkezi hükümete yaslamanın, sorgulanmadığını bilmenin rahatlığı içinde hazırlanmış tam bir mirasyedi bütçesidir” değerlendirmesi yaptı.
"PLANSIZ, HESAPSIZ YATIRIMLARLA AĞIR TAAHHÜTLERİN ALTINA GİRİLMİŞTİR"
İmamoğlu, İBB'nin müteahitlere, şirketlere, iştiraklere, firmalara, şahıslara vadesi geçmiş borcun 5,8 milyar TL olduğunu, 1 buçuk 5 milyarlık kısmın iştiraklere olduğunu, iştirakler ödeme alamadığı için ise taşeronlara ödeme yapılamadığını söyledi, İBB'nin borç yüküne de değindi:
"İBB’nin borç yükü 2014 yılında 7,6 milyar TL iken, 3,8 kat artarak 2019 yılının ilk altı ayında 28,8 milyar TL olmuştur. Ancak belediyenin hizmetlerini yerine getirebilmesi, çalışanların maaşlarının ödenebilmesi için bütçede öngörülen en az 3,2 TL'lik ilave finansman ihtiyacı bulunmaktadır.
İstanbul’un geleceği ipotek altına alınmış durumdadır. Ayrıca 28 Milyar TL’lik borç kadar da gelecekte ödenecek olan, anlaşması imzalanmış yatırım projeleri bulunmaktadır. Plansız, hesapsız yatırımlarla ağır taahhütlerin altına girilmiştir. Aralık sonuna kadar beklediğimiz gelirlerin toplamı 6,2 milyar liradır. Oysa ki Aralık sonuna kadar yapılması gereken ödemelerin toplamı 10,7 milyar liradır."
"GERÇEK BORÇLANMA İHTİYACI 9,8 MİLYAR TL"
İmamoğlu ortaya koyduğu tablo ile ilgili çözüm yöntemleri arasında ilk olarak nakit akışının düzeltilmesi için acil kredi bulunacağını belirtti, İBB'nin tasarrufa gideceğini yineledi:
"Şirketlerin yönetimlerinin liyakat usulüne göre yenilenmesi ve gelirlerinin arttırılması. Bunun için de bir an evvel tüm iştiraklerin Olağanüstü Genel Kurullarının toplanması ve yeni yönetimlerle ilgili kararların alınması şarttır. Tasarruf tedbirlerinin hayata geçirilmesi, mevcut projelerin tek tek ele alınarak hızlandırılması gerekmektedir. (...)
Belediyenin giderleriyle gelirlerini dengelemek ve yarım kalmış, aşırı yavaşlamış yatırımları sonlandırabilmek için bu meclise büyük bir görev düşüyor. Ama bunu yaparken de alınan kredilerin nereye nasıl harcandığını çok yakından, çok titizlikle takip edin, sorun, sorgulayın.
Sorunu çözmenin tek yolu budur. (...) Aslında 2019 yılı bütçesi kabul edilirken, bu meclis 3,2 milyar liralık borçlanmayı öngörmüş ve bu borçlanma ihtiyacını kabul etmiştir. Bununla birlikte, biraz önce açık şekilde ifade ettiğim gibi, gelirlerde ortaya çıkan düşüş neticesinde bütçe açığı 4 Milyar daha artmaktadır. Bu nedenle ortaya çıkan toplam net borçlanma ihtiyacı 7,2 Milyar TL’ye yükselmiştir. Bu rakama kredi geri ödemelerini de eklersek, gerçek borçlanma ihtiyacı 9,8 Milyar TL’ye ulaşmaktadır."
2008 KRİZİNDE BİLE BU KADAR AÇIK YOK
İmamoğlu, belediyenin gelirleri ve giderleri arasındaki farkın, 2008 krizinde bile bu kadar açılmadığına dikkat çekti.
İSTANBULLUNUN GELECEĞİ İPOTEK ALTINDA
İmamoğlu şöyle devam etti:
"Elindeki bütçeyi akıllı şekilde kullanamayan, elindeki işletmeyi güçlendirip geliştiremeyen her hangi bir mirasyedi ne yaparsa, son 2 yıldır İBB de aynısını yapmaktadır. İBB elindeki gayrımenkulleri satarak durumu idare etmeye çalışmaktadır. Bu nedenle, son 2 yıldır İBB'nin en büyük gelir kalemlerinden biri taşınmazların satışından kaynaklanan sermaye gelirleridir.
Yılın ikinci yarısında 1,7 milyar TL öngörülen gayrimenkul satışı bu ekonomik kriz ortamında ne kadar gerçek dışı bütçe yapıldığının göstergesidir. Bu yolun sonu çöküştür, iflastır. Bu gidişatı çok ciddiye almak ve temelden değiştirmek zorundayız. Günü kurtarma zihniyeti İstanbul'un geleceğini ipotek altına almaktadır."