İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’li 3 milletvekilinin istifası ile ilgili Halk TV'ye açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle: ''Üzüldüm ama onların adına üzüldüm. Böyle önemli bir süreçte, önemli bir yolculukta CHP’nin özellikle son dönemde, tabiri caizse bugünün şikayet ettiğimiz bütün unsurlarının karşısında buluşan ittifak ruhuna önderlik ettiği bir dönemde böyle bir tercihlerini hem anlamlı bulmadım hem kendi adlarına üzüldüm. Milletimizin bu tür olayları çok rasyonel bakış açısıyla takip ettiğini biliyorum. Pişman olacaklarını şimdiden görüyorum. İmamoğlu, şöyle devam etti: CHP’nin temel değerleri ve ana ilkeleri var. Benim de şu anda bu partide olmamın ana gerekçeleri bunlar. Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkmak, vatanın bölünmez bütünlüğünü her daim savunmak, çağdaş bir geleceğe erişmek adına ne gerekiyorsa yapmak. Bunu en ahlaklı bir şekilde temsil etmek. Bütün bu değerler ve bu değerlerin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığını her zaman gösteren bir siyasi parti ve ortam yaratmış olması. Bu değerleri bahane edip partiden ayrılıyorum demek, şu anda bu partide siyaset yapan ben ve benim gibi milyonlarca insana hakaret. Bu 3 kişilik bir hareket. Eleştiri hakkını kullanıyor ve bu konuda çözüm arayışı olsaydı partimizde bunun kurulları var. Siyasi partimiz sayesinde ben şu anda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Onlar da bulundukları illerin milletvekilleri. Partinin sayesinde seçildiler. CHP sayesinde seçilmiş milletvekilleri bazı eksiklikleri görüyorlarsa ki katılmıyorum fikirlerine, eleştirilerine katılmıyorum. Eleştirel bakışları varsa bile bunun mücadelesi asla vazgeçmeden CHP’nin içidir, kurullarıdır, heyetleridir.
"TEPKİMİ İÇİME SAKLIYORUM"
Bu tartışmayı yaratanlar adına süreci üzülerek izliyorum. Bir de bu dönemin ruhuna zarar verdikleri için de elbette içimde bir tepkim var. Ben içimde saklıyorum. Partimin içindeki gerekli kurullarda bunu söylerim. CHP son 30 yılın en başarılı siyasal sürecini yaşıyor. 2019 yerel seçimleri hatta 2018’de atılan ittifak-uzlaşma zemini Türkiye politikası, siyaseti açısından muazzam önemli ve değerli bir dönem. Çok başarılı bir dönem. 2019 yerel seçimlerini bir sonuç diye okuyan insanlar çok kısır düşünen insanlar. Sonuç değil tümüyle bir başlangıç. Bu başlangıç ruhunu anlamaları gerekir. Ülkenin geleceğine dönük bir başlangıç. Genel başkanımızın kurultayda ifade ettiği gibi aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılına dönük bir sürecin başlangıcı. Çok değerli buluyorum ben 2019’u o anlamda. Önümüzdeki 3 yıl, 4 yıl aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılına dönük müthiş bir başlangıç yapabilme fırsatına sahibiz. Kesinlikle bunun önderi Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Oyu, kurumsallığı ve gücü bakımından. Bu yönüyle çok asil bir yol yürüyüşü var. Bütün bu tartışmaların her birisi günün sonunda birazcık canımızı sıkabilir, yüreğimizi burkabilir. Ama zerre kadar zarar vermez. CHP’nin çok başarılı 11 büyükşehir belediye başkanı var. Değerli bir yerel yönetim süreci var. Pandemide ispat ettiği ‘yönetiyoruz’ anlayışı var. Bu anlayışı terk etmelerini siyasi açıdan kendi yolları açısından talihsizlik olarak görüyorum. Ben genel başkanımızın da süreci böylesi bir bakışla değerlendirdiğini düşünüyorum.
"İNCE, UMARIM YENİ PARTİ KURMAZ"
Ben fikrimi bizzat kendisine 3-4 ay önce söyledim. Ben aklımdan geçeni Sayın İnce’ye söylemeyecek uzaklıkta birisi değilim. Her zaman da söyledim. Bütün Türkiye’de yaptığı her hamlede yanında olmaya gayret ettik. Ama bundan sonraki yol tercihi bana göre yanlış. Umarım kurmaz ama kendi takdiridir. Umarım siyasi anlamdaki yol haritasını yine CHP’de devam ettirir. Elbette ki partimizin kurallarına, disiplinine uygun bir şekilde.''