İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Acı olan şu İstanbul Havalimanı var artık bu bir realite. Bunu hiç kimse inkar etmiyor. Başlangıcından bu güne yapılan yanlışlar çok konuşuldu lakin bugün mesele o değil. Milyarlarca euro'luk bugün ülkemiz en pahalı borçlanan ülkesi. Türkiye riskli bir ülke. Risk puanı en yüksek ülkelerden biri. Bu yönüyle bu ihraca girerse yeterli talebi göremeyebiliriz diye buna cesaret edemeyen ülkede kamu kurumları özel kuruluşlar var. Bu bir gerçeklik. Türkiye'nin bu durumunda 10 milyarlarca euro'yu çöpe atmanın ne anlamı var, kime kazancı var? İstanbul Havalimanı'nın şuursuzca ve fütursuzca taşınmasının bu şehre birkaç bedelinden bahsetmek isterim.
Daha düne kadar bu bölgenin hava limanı etkisi altında turizm alanı ve özellikle ticari alanlarla planlanan noktalarda insanlar milyarlarca liralık yatırım yaptılar. Şu anda havalimanının yakın bölgesinde 50'nin üzerinde büyük yapılar oteller ne yazık ki boş. Daha düne göre bu havalimanınına göre gardını aldı bu insanlar. Ama bir anda bir karar veriliyor ve bir hava limanı yapılıyor. Bu havalimanına hala toplu taşıma ile gidemiyoruz. İki met hattı yapılıyor. Bu metro hatlarının yeniden yapılması bile bu şehre bedeli milyarlarca euro.
Ortak aklı hakim kıldığımız toplantılarda ortaya çıkan bir gerçeklik var. Şu anda bizim elde ettiğimiz rakamlara göre İstanbul Havalimanı'nın yapacağı ek imalat 5 milyar euro'nun üzerinde. Atatürk Havalimanı'nın mevcut değeri ise 4 milyar euro'nun üzerinde. Deniliyor ki biz burayı kullanmayacağız ve oraya 5 milyar euro daha yatırım yapacağız ve tek bir havalimanına bunu taşıyacağız. Bunun anlamı aslında hepimizin cebinden 10 milyar euro'nun gitmiş olması. 1 milyar euro'yu bile bulmakta borçlanmakta ve ve borçlanırken de dünyanın en pahalı biçimiyle borçlanan ülkesi olması durumunda böylesi adımlar atmak akılcı değildir. Eğer başka bir çıkarınız yok ise!