Hala tam olarak hangi e-sigara likidinin hangi maddeden yapıldığı ve esas suçlunun kim olduğu bilinmiyor: E-sigaralar mı yoksa e-sigara likitleri mi?
İlk tespitler e-sigaraya bağlı ölümlerin çoğunun e-sigaranın kendisinden değil, e-sigara aparatlarında piyasaya yasadışı şekilde sürülen esrarın aktif bileşeni THC'den kaynaklandığı yönündeydi.
Henüz kişilerin hangi e-sigara mekanizmasından dolayı hastalandığı bilinmiyor. Tek bilinen bunun, sayısı her geçen gün artan 15 ölümle ilişkilendirildiği ve yüzlerce kişinin hastaneye kaldırılmasına yol açtığı.
Vice’da yer alan habere göre şimdiye dek öne çıkan teori, hastalığın E vitamini asetatı gibi vitaminlerle bağlantılı olabileceğini ortaya koydu. Bunlar e-sigara likidinin içerisinde katkı maddesi halinde bulunuyor. Teori şuydu: E-sigarayı solunum yoluyla içine çekenlerin akciğerleri, yağlar veya yağdan elde edilen yağlı asitlerle kaplanıyor. Bu da hücrelerin ölmesine ve akciğer iltihabı benzeri semptomların ortaya çıkmasını tetikliyor
Tatlandırıcı katkı maddeleri, pestisitler ve ağır metaller de endişe uyandırmış ve e-sigaraya bağlı ölümlerin sebebi olabileceği belirtilmişti. Bu özellikle THC içeren e-sigara kullanan hastaların akciğere bağlı rahatsızlıklarını dile getirmesiyle gündeme gelmişti.
Çarşamba günü Mayo Clinic araştırmacılarının yayımladığı ve e-sigara tarihiyle ilgili 17 vakayı ele aldığı biyopsi incelemesinde bu tür bir akciğer hasarı tespit edilemedi. Bu da araştırmacıları akciğerle bağlantılı yaralanmaların sebebini açıklamak için başka bir neden aramaya yönlendirdi: “Doğrudan toksiklik veya zehirli kimyasal dumana dayalı doku tahribatı”.
Bilim insanları incelenen vakalardaki hastalıklara bu yağların sorun açtığına dair herhangi bir belirti görmedi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Yağın potansiyel rolünü hesaba katmak zorundayız. E-sigaralara bağlı akciğer rahatsızlıkları bir tür solunum yolu merkezli kimyasal akciğer iltihabı olduğunu gösteriyor. Bu da kendiliğinden oluşan dışsal yağlı akciğer iltihabından çok solunum yoluyla alınan bir veya daha fazla toksik maddeden dolayı yaşanıyor. Ancak buna yol açan faktörler henüz bilinmiyor.
Çalışmayı yapan ekip sonuçların özellikle teşhis aşamasında umut vadedeceğini söylüyor.
Araştırmanın kıdemli yazarlarından Dr.Larsen yaptığı basın açıklamasında “Bulgularımız toksisite açısından bizi şaşırtmadı. Bir avuç kişisel vaka inceledik. Geçen iki yıl boyunca aynı sonuca vardık ve şimdi de vakalarda ani bir yükseliş yaşanıyor. Klinisyen ve patologların uygun klinik bağlam içerisinde hastalıkları teşhis etmesini kolaylaştıracak çalışmamız akciğer biyopsilerinde görülen anormalliklere dair ilk detaylı inceleme” diye konuştu.
Ancak bilim insanları 17 vakadan yola çıkılarak ortaya konan çalışmaya ait bulguların "henüz başlangıç seviyesinde bir kabul sunduğunu" ve bu alanda daha fazla çalışma yapılmasının gerektiğini söylüyor.