Ember'in Küresel Elektrik Görünümü Raporu'na göre, dünya elektrik talebi rekor seviyeye ulaştı. Güneş ve rüzgar enerjisinin hızla yükselişi dikkat çekerken, Türkiye'nin yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimindeki artışı öne çıkıyor. Ancak, fosil yakıtların hala büyük bir payı var. Bu gelişmeler, elektrik sektöründe temiz enerjiye geçişin önemini bir kez daha vurguluyor.
Londra merkezli enerji düşünce kuruluşu Ember, Küresel Elektrik Görünümü Raporu'nu yayınladı. Rapora göre, dünya elektrik talebi geçen yıl 29,5 teravatsaatle rekor seviyeye ulaştı. Ancak, özellikle gelişmiş ülkelerdeki tüketimdeki düşüş nedeniyle küresel elektrik talebi yüzde 2,2 oranında yavaş bir büyüme trendi gösterdi.
Elektrik talebini karşılamak için en hızlı büyüyen kaynaklar güneş ve rüzgar enerjisi oldu. Geçen yıl, küresel elektrik üretiminin yüzde 5,5'i güneş enerjisinden ve yüzde 7,8'i rüzgar enerjisinden sağlandı. Güneş enerjisi, yüzde 23,2'lik bir artışla elektrik üretiminde en büyük büyümeyi kaydetti ve 19 yıldır sürekli olarak dünyanın en hızlı büyüyen elektrik kaynağı oldu. Rüzgar enerjisi üretimi ise önceki yıla göre yüzde 9,8 arttı.
Hidroelektrik kaynaklarının küresel elektrik üretimindeki payı ise yüzde 14,3 ile bir önceki yıla göre yüzde 2 azaldı. Biyoenerji kaynakları ise dünya elektrik üretiminde yüzde 2,4'lük bir pay aldı ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarıyla birlikte toplam yenilenebilir enerjinin yüzde 30'u aştığı belirtildi.
Kömür ve doğal gazın küresel elektrik üretimindeki payı sırasıyla yüzde 35,4 ve yüzde 22,5 oldu. Ancak, kömürden elektrik üretimi yüzde 1,4 ve gazdan üretim yüzde 0,8 artış gösterdi.
Nükleer enerjiden elektrik üretimi ise yüzde 1,8 artarak toplam üretimde yüzde 9,1 pay aldı.
Rapora göre, beklenen temiz elektrik üretimi artışıyla birlikte fosil yakıtlardan elektrik üretiminde öngörülen yüzde 2'lik düşüşle, elektrik sektörü emisyonlarında azalmanın başladığı yeni bir döneme girildiği belirtiliyor.
Türkiye'de de güneş ve rüzgar enerjisinden elektrik üretiminde benzer bir büyüme görüldü. Türkiye, elektriğinin yüzde 42'sini yenilenebilir kaynaklardan üreterek küresel ortalamanın üzerine çıktı. Güneş enerjisi yüzde 6, rüzgar enerjisi yüzde 10 ve hidroelektrik yüzde 20 ile en büyük yenilenebilir elektrik kaynağı olarak kaldı. Ancak, Türkiye'de elektriğin yüzde 58'i hala fosil yakıtlardan üretiliyor.
Ember Küresel Program Direktörü Dave Jones, güneş enerjisinin beklenenden daha hızlı bir şekilde büyüdüğünü ve elektrik sektörü emisyonlarında düşüşün artık kaçınılmaz olduğunu belirtti. Ember Türkiye Lideri Ufuk Alparslan ise Türkiye'nin hidroelektrik kaynaklarının avantajlı olduğunu ancak bu kaynağın kuraklığa karşı kırılgan olduğunu dile getirerek, çatı ve yüzer güneş enerjisi gibi diğer potansiyellerin de kullanılmasının önemini vurguladı.