Güneydoğu illerindeki ''abluka’nın bir an önce son bulmasını talep eden 1100’ün üzerindeki akademisyen, ''Bu suça ortak olmayacağız’ başlıklı bir bildiri yayımlamıştı.
Bildirinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, akademisyenleri hedef alarak “Bu aydın müsveddeleri kalkıp devletin bir katliam yaptığından bahsediyor. Ey aydın müsveddeleri, siz karanlıksınız karanlık. Aydın falan değilsiniz. Sizler oraların adresini bilemeyecek kadar karanlık ve cahilsiniz'' diye hedef almıştı.
Bunun üzerine ''cadı avı’başlatılmış, birçok imzacı akademisyen hakkında adli ve idari soruşturma açılmıştı.
İmza vermekle, bildiri dağıtmakla suçlandı
Cumhuriyet’ten Ayşe Yıldırım’ın bugünkü köşesinde aktardığına göre Tanör, 17 Haziran’da kendisine gönderilen tebligatta ''Barış İçin Akademisyenler’e destek verdiği için devlet memurluğundan atılmak istendiğini öğrendi.
Tebligatta şöyle dendi: “Ülkemizin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yürütülmekte olan terörle mücadele eylemlerini katliam ve kıyım olarak niteleyen ''Barış İçin Akademisyenler’adlı bildiriyi imzalamak suretiyle ''Yasaklanmış her türlü yayın veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek’ disiplin fiilini işlediğiniz iddiasıyla üniversitenizce hakkınızda yapılan soruşturma sonucunda ''Devlet memurluğundan Çıkarma Cezası’ ile cezalandırılmanız teklif edilmiştir.''
YÖK’ün gönderdiği tebligatı almak için gittiği okula bile güvenlik nezaretinde girdiğini aktaran Tanör, beraberindeki 33 akademisyen ile birlikte 20 Temmuz’da savunma yapacak.