Emin Çölaşan: Bunlara oy verenler düşünsün

Birilerinin ‘Müslümanlığı' falan bu gibi durumlarda işe fazla yaramaz.

Sevgili okurlarım, işin ölçüsü şimdiden iyice kaçtı ve bu açıdan bakıldığında beş yıl daha aynen devam edecek.

Son seçimlerde özellikle AKP'ye oy veren milyonlarca vatandaşımız şunu çok iyi bilmeli…

Ağlaşmaya, geçim sıkıntısından söz etmeye hakları yok.

Bir tek örnek vereyim…

Seçimlerden önce sokaklarda çok sayıda gariban emekli ile sohbet ederken bazılarından şu cümleyi duyuyordum:

“Abi oyumu yine Tayyip'e vereceğim. Tayyip Müslüman adam!”

Demek ki önemli bir bölümü atılan oltaya takılmıştı…

Çünkü oy verecekleri Tayyip ve partisi Müslümandı ama ötekiler dinsiz imansız, Allahsız kitapsız takımındandı!

Dün gazeteye gelirken bizim evin yakınlarında karşıma biri çıktı…

-Beni tanıdınız mı?

-Valla tanımadım.

-Emekliyim, bir sitede asgari ücretle çalışıyorum. Seçimden önce sizi yine burada görüp yanınıza gelmiştim. Bana sormuştunuz “Seçimde oylar kime” diye… Ben de sayın Tayyip Bey'e vereceğimi söylemiştim.

-Peki abicim ben sana bir şeyler söylemiş miydim?

-”Ver ama ötesi senin bileceğin iştir, ondan sonra pişman olma” demiştiniz. Dedikleriniz doğru çıktı. Bugün zam haberlerini duyunca pişman olmadım desem yalan olur. 

-Demek ki doğruyu söylemişim!

Şimdi düşünüyorum, özellikle dün yağan zamlardan sonra bunlara veren milyonlarca insanımız da aynı pişmanlığı yüreğinde ve beyninde hissetmektedir.

Hiç kimsenin kuşkusu olmasın bu furya olanca hızıyla sürüp gidecek.

Mayıs 2023 seçimlerini kazandılar, beş yıl boyunca yeni bir güç elde ettiler.

Kimse bir şey diyemeyecek…

Ağlaşmaya kimsenin hakkı olmayacak.

Hele de olacakları bile bile gidip AKP'ye oy verenlerin!

Birilerinin ‘Müslümanlığı' falan bu gibi durumlarda işe fazla yaramaz.

21. yüzyılda yaşıyoruz.

Bu gibi ortamlarda dinlerin değil bilimin kuralları geçerlidir.

Bilim ne diyorsa o olur.

Devletin bütçesi batık durumda…

Bizimkiler, Recep Tayyip dahil önümüzdeki birkaç gün içerisinde yeni bir Ortadoğu turuna çıkmaya hazırlanıyor.

Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri…

Bunların tamamı ve ellerindeki yüz milyarlarca dolardan oluşan sıcak para takkeli, entarili, terlikli hırsızlar tarafından yönetilir…

Bu “Müslüman” ülkelerin başında dünyanın en büyük hırsızları, vurguncuları vardır.

Gidip onlardan para isteyecekler!

“Yine sıkıştık ya haciii, Tarzan zor durumda… Pamuk ellerini biraz olsun cebine sok, bu din kardeşlerine gönlünden ne koparsa bir şeyler ver.”

Heriflerin hangi koşullarla ne kadar vereceğini, ya da verip vermeyeceğini şimdiden bilmek mümkün değil.

Dışarısı böyle de, ‘içeride' neler olduğuna kısaca bakalım.

Geçtiğimiz Haziran ayının enflasyon rakamları dün açıklandı.

Bu görev resmi olarak devletin TÜİK isimli kurumuna ait.

TÜİK'in başlıca görevi ise enflasyon rakamlarını düşük çıkarmak!

Dün yine aynı şeyi yaptılar.

Rakamlarla oynadılar, düşük gösterip yine gereğini yaptılar.

Bu rakamları gören okurum Metin Altay'ın tepesi dün iyice atmış ve şöyle yazmış:

“Hiç utanmadınız mı enflasyon rakamlarını açıklarken yalan söylemeye?

Hem yabancıları besle, hem de kendi halkına yalan söyle.

Dünyada eşi benzeri bulunmayan bir ahlâksızlıktır bu.”

İçeride rakamlarla oynayıp enflasyonu düşük gösteren TÜİK…

Bu yalanlara dayanıp piyasaya sürülen “İşte bakın, biz enflasyonu düşürüyoruz” palavraları…

Dışarıda ise petrol zengini sahte Müslümanların ayağına gidip para dilenmek…

Onlara sunulan gerekçe “Ekonomimiz çok şükür iyiye gidiyor!”

Sevgili okurlarım, özellikle AKP'ye oy veren vatandaşlarımız için söylüyorum…

Bu olanlardan, özellikle zamlardan ağlaşacak en son kesim onlardır.

Ağızlarını açıp yakınma hakları yoktur…

Çünkü bunu onlar istedi…

Ve onların sayesinde atı alan Üsküdar'ı geçti, kendi iktidarını garantiye aldı!

Hayat pahalılığı dayanılmaz boyutlara mı ulaştı, zamlar birbiri ardına kafalarda mı patlıyor…

Hiç dert etmesinler!

Yakınmasınlar!

Sorumlusu kendileridir.