Alican Uludağ Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Alparslan Tufan'ın görev yerinin değiştirilmesinde Ankara Emniyeti'nin Mersin'de başlatılması gereken Sedat Peker soruşturmasının Ankara Adliyesi üzerinden yapma ısrarının etkili olduğu öne sürüldü. Savcı Tufan'ın buna yönelik yetki itirazının Emniyet'in tepkisini çektiği belirtiliyor.
DW Türkçe, Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) son kararnamesi ile Ankara Batı Adliyesi'ne atanan Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Alparslan Tufan'ın görev yerinin değiştirilmesinde rol oynadığı belirtilen bazı bilgilere ulaştı. Buna göre, Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu Mersin Limanı'nda yakalanan uyuşturucular üzerinden hedef alan organize suç örgütü firarisi Sedat Peker'e bağlı olduğu iddia edilen bir gruba Ankara'dan soruşturma yürütmek istedi. İddiaya göre Başsavcı Vekili Tufan, bu konuda yetkinin Mersin'de olduğunu belirterek usulü gerekçelerle soruşturmaya karşı çıktı. Konunun bu nedenle Süleyman Soylu'ya iletildiği, Tufan'ın da görev yerinin bu sürecin sonunda değiştirildiği bildirildi.
HSK'nın geçen ayki son kararnamesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Alparslan Tufan, görevden alınarak Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne atanmıştı. Kararnamenin en sürpriz atamalarından biri olan tercih, yargı içerisinde tartışma yaratmıştı.
DW Türkçe'nin edindiği bilgilere göre Tufan, son dönemde emniyetten gelen talepleri hukuk çerçevesinde değerlendirerek delil olmayan dosyaların açılmasına onay vermiyor, polisin getirdiği evraklara imza atmadan denetimden geçiriyordu. Bu nedenle Alparslan Tufan ile Ankara Emniyeti arasındaki gerginliğin bir süredir devam ettiği belirtiliyor.
Ankara'da açılmak istenen Sedat Peker dosyası
Ancak emniyet ile Başsavcı Vekili Tufan arasındaki ipleri koparan olay ise Sedat Peker bağlantılı bir dosya oldu. İddiaya göre, Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Mersin'de Sedat Peker'le bağlantılı bir grubu uyuşturucu iddiasıyla izlemek istedi. Konu soruşturmaya dönüşmesi için Tufan'ın önüne getirildi. Ancak Başsavcı Vekili Tufan, buna usulü gerekçelerle izin vermedi. Emniyet ve adliye kulislerine göre; Tufan, suç yerinin Mersin olduğunu belirterek yetkinin Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nda olduğunu kaydetti.
Kulislere göre bu durum, Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz aracılığıyla İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya iletildi. Soylu'nun da Tufan'ın görevlen alınması yönünde iktidar içinde kulis yaptığı iddia edildi.
Sedat Peker, son yıllarda sıkça Mersin Limanı'na gelen uyuşturuculara işaret ederek Süleyman Soylu'yu bu konunun üzerine gitmemekle suçlamıştı. Kulislerde, emniyetin Ankara üzerinden yapmak istediği Mersin operasyonu talebinin Soylu'nun Sedat Peker'e karşı bir hamlesi olarak yorumlandı.
Kritik dosyaların savcısıydı
Kaçakçılık ve Organize Suçlardan sorumlu başsavcı vekili olan Alpaslan Tufan, Bataklık operasyonu, Atadedeler ve Milli Emlak gibi kritik dosyaları yönetmişti. Alpaslan Tufan, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a yapılan saldırı soruşturmasının Ülkücülere uzanmasının ardından MHP'liler tarafından hedef gösterilmişti. Özellikle MHP'nin Tufan'ın görevden alınması için girişim başlattığı yargı kulislerine yansımıştı.
Ankara Adliyesi'nde Alpaslan Tufan'a bağlı çalışan bir savcının da Emniyet'in doğrudan hazırladığı bir "bilgi notu" üzerine Sakarya'ya gönderildiği belirtildi.
Soylu'nun yargıdaki etkisi artıyor mu?
Öte yandan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün istifasının ardından Süleyman Soylu'nun yargı üzerindeki gücünü arttırdığı yargı kulislerinde konuşuluyor. Alparslan Tufan'ın görevden alınmasının yanı sıra bazı savcıların İçişleri Bakanlığı'yla yakın çalışması yargı içinde rahatsızlık yarattı. Benzer şekilde Emniyet'in beğenmediği hâkim ve savcıları değiştirecek etkiye sahip olmasının da HSK'ya yönelik yargı içerisinde tepkilere neden oldu.