Film, Kobani’de bir radyo istasyonu kuran genç gazeteci Dilovan Kiko’nun hikâyesine odaklanıyor. Dilovan ve yakın arkadaşı Biter, programlarında mültecilerin hayatlarını anlatıyor, hayatta kalanlarla iletişim kuruyor ve savaştan zarar gören şehirdeki savaşçılar ve müzisyenler ile röportaj yapıyor.
IŞİD 2014 yılının Eylül ayında Kobani’yi kuşatmış ve şehrin yüzde 70’ini yaşanmayacak hale getirmişti. “Radio Kobani'' hayatı yavaş yavaş normale döndürme çabalarını ve şehri yeniden inşa etme faaliyetlerini anlatıyor.
Reber Dosky verdiği röportajda kendini Kobani halkına oldukça yakın hissettiğini söyledi:
“Kobani beni evimde hissettirdi, bu birçok Kürt için geçerli. Kobani onları birleştirdi ve imkânsızı mümkün kıldı.''
Dosky, IŞİD şehrin büyük bir bölümünü işgal ettiği esnada Kobani’ye gitti ve büyük bir risk alarak “Sniper of Kobani'' adlı bir belgesel film daha çekti.
Dosky “Dilovan Kürt halkının sesi oldu ve onların başından geçenleri Dilovan’ın aracılığıyla tüm dünya ile paylaşmak istedim'' dedi:
“Bu yıl festivalde benimle birlikte birçok ünlü belgeselci yarışıyordu. Bu yüzden kazanmayı beklemiyordum.''
Kaynak:Kültür Servisi