Uğur Mumcu Meydanı’nda vatandaşlarla bir araya gelen Altay’a, CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan, CHP Sinop İl Başkanıİnan Savaş Yüksek, CHP Sinop Merkez İlçe Başkanı Mustafa Tolga Kara eşlik etti.
Barış Karadeniz, "Sinop gerekeni yaptı. Bu pazar günü çok daha fazlasını yapacak. Buna eminim" dedi.
"TERÖRİSTLERE HAK ETTİĞİ CEVABI HER ZAMAN SÖYLEMESİ LAZIM"
Engin Altay, ise şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti kavramından rahatsız olup tabelalardan silenden milliyetçi olur mu? Olmaz. İlkokula hepimiz gittik. Sabah toplaşıp "Türk’üm, doğruyum, çalışkanım, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak; ey büyük Atatürk, açtığın yolda gösterdiğin hedefe" diye haykırırdık. Bunu kaldırandan milliyetçi olur mu? Olmaz. Yabancı bir devlet başkanının tehdidine boyun eğen birinden hem milliyetçi olmaz hem de Türkiye’ye cumhurbaşkanı olmaz. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmişti. Ben, Meclis'te çıktım, Macron’a ağzıma geleni söyledim. Çünkü ben milliyetçiyim. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı kim olursa olsun, başka bir ülkenin devlet başkanının hakaretine maruz kalamaz. O hakaret, Türk milletinedir. Bir tane AKP’li çıkıp da tek laf edemedi. Bir cumhurbaşkanının tehdide boyun eğmesi, bir ülke için felakettir. Türkiye’de bir Amerikan ajanı yakalandı. Kahraman polislerimiz yakaladı. Hakimler, savcılar cezaevine koydu. Trump’tan telefon; ‘Onu çıkar, bana gönder’. Ne dedi? Yine beni alkışlatacak bir şey yaptı. "Bu can bu fakirin bedeninde durduğu müddetçe rahip Brunson bir yere gidemez, çıkamaz" dedi. Ben de saf saf alkışladım. Sonra Trump’tan buna bir haber. ‘Erdoğan, bak malvarlığını dünyaya açıklarım’. Ne oldu Erdoğan? Efelenmen, malvarlığına kadar. Merak ediyorum. İkimiz de Meclis'e aynı dönem girdik. Ben, ondan 5 ay kıdemliyim. Bu adam, malvarlığının açıklanmasından niye korkuyor? Milliyetçi bir cumhurbaşkanı, mert bir cumhurbaşkanı, "Açıklamazsam namerdim" der. Bu ne yaptı? Rahip Brunson’ı paşa paşa gönderdi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Amerikan cumhurbaşkanının tehdidine boyun eğiyorsa, hani Atatürk demişti ya ‘Manda ve himaye kabul edilemez’, işte bu tam manda ve himayenin tipik bir örneğidir. Türkiye böyle bir cumhurbaşkanını hak etmiyor. Milliyetçi insanın ne olması lazım? Teröre sürekli olarak tavırlı olması lazım. Bir gün teröristlerle oturup, kalkıp, pazarlık yapıp, bir gün ona efelenmemesi lazım. Teröristlere hak ettiği cevabı her zaman söylemesi lazım. HDP Genel Başkanı bile Abdullah Öcalan için ‘Sayın Öcalan’ diyemiyor. Ne zaman ki Erdoğan ‘Sayın Öcalan’ dedi. Şehitlerimize de ‘kelle’ dedi ya. İşte bu çok ağırdır. Şehide ‘kelle’ diyenden milliyetçi olur mu? Şehide ‘kelle’ diyen, terörist başına ‘sayın’ diyenden milliyetçi olur mu? Olmaz. Erdoğan, başka kapıya. Biz, ekonomi konuştuk, bu işleri konuşmadık. Sen de bu işleri kaşıdın. Millete yalan söyledin. Bize iftira attın. Ne oldu? Seçimi 3 gün geciktirdin. Sonuç değişmeyecek. Sen kaybettin. Yediemindeki oylar pazar günü Bay Kemal’e, çünkü senden milliyetçi olmaz.
"BU ÜLKEDE YAŞAYAN HERKES AL BAYRAĞIMIZA SAYGISIZLIK YAPMAYACAK"
Dört HÜDA PAR’lıyı Meclis'e taşıdı. Şimdi Gaffar Okkan’ın katilleriyle aynı kafayı taşıyan, aynıörgüt yapılanmasından olan, Konca Kuriş’i domuz bağı ile bağlayıp bir ay işkence eden aynı kafadan dört vekil Meclis'te. Terör örgütüyle bağlantı kurmadan yapamıyor dedim ya. FETÖ’yü denedi, PKK’yı denedi, IŞİD’i denedi, şimdi sırada Hizbullah var. Ama bir şeyi bilmiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Türk bayrağına yan gözle bakanın ve laf edenin işi olmaz. HÜDA PAR Genel Başkanıçıktı ve "Türk bayrağını kabul etmiyorum" dedi. "Türk milleti kavramını doğru bulmuyorum" dedi. Ey Genel Başkan, Türk bayrağını kabul etmezsen ya Habur’dan ya da Kapıkule'den çek git. Bu ülkede sana yer yok. Bu ülkede yaşayan herkes al bayrağımıza saygısızlık yapmayacak. Karşısında selam duracak."