Karaman'da çok sayıda erkek öğrenciye 'cinsel istismarda' bulunduğu iddiasıyla tutuklanan sınıf öğretmeni Muharrem Büyüktürk hakim karşısına çıktı. Karaman Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya gizlice getirilen Büyüktürk'ün savunması herkesi isyan ettirdi. Muharrem Büyüktürk polislerin kendisine baskı yaptığını savundu, "Çocukların sınav dönemlerinde, onları teselli etmek için yanlarına yatıyordum. Cinsel istismarda bulunmadım. Çocuklar kendi aralarındaki istismarı benim üzerime attı. Ailelerin ve çocukların olduğu ortamda yargılanmak isterdim. Beni tutuklamasınlar diye eşcinsel olduğumu söyledim" dedi, beraatını istedi! Son sözü sorulan öğretmen "Ben de babasız büyüdüm" diye ağladı. Duruşmada eşi de konuştu. Mahkeme heyeti Muhammer Büyüktürk'e 508 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
Karaman'daki davadan bir son dakika haberi daha geldi. Mahkeme heyeti, mağdur avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi için istediği süre talebini reddetti. Ardından, heyet yeniden ara verdi. Aranın ardından karar açıklandı. Çok sayıda çocuğa cinsel istismarla suçlanan öğretmen Muharrem Büyüktürk 508 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Ensar Vakfı'yla arasındaki bağlantıyı itiraf eden tecavüzcü adliyeden böyle çıkarıldı;
O ÖĞRETMEN GETİRİLDİ SAVUNMASI ŞOKE ETTİ
Karaman'da kentin en önemli okullarından Gazi Mustafa Kemal İlkokulu'ndan görevli sınıf öğretmeni Muharrem B., Ensar Vakfı ile Karaman İmam Hatip Okulları Mezunları Derneği'ne (KAİMDER) ait olduğu ileri sürülen yurtlarda barınan 10 erkek öğrenciye 'cinsel istismarda' bulunduğu iddiasıyla 5 Mart'ta tutuklandı. Mağdurlardan 7’sine tecavüz, 2’sine cinsel istismar, 1’ine de müstehcen görüntü izletip taciz etmekten 600 yıla yakın hapsi istenen sanık Muharrem B., 'kasten yaralama' 'çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik', 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı', 'cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyet yoksun kılma', 'çocuğun cinsel istismarı' suçlamalarından bugün Karaman Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı.
GİZLİCE DURUŞMAYA GETİRİLDİ
Karaman Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 09.30’da başlayan ’cinsel istismar’ davasına, sanık Muharrem B. tutuklu bulunduğu Ereğli Cezaevi’nden güvenlik nedeniyle getirilmemesi, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim) sistemiyle katılması bekleniyordu. Ancak bir sürpriz yaşandı. Sanık öğretmen duruşma salonuna getirildi. Ankara Barosu’ndan avukat İmdat Balkoca, jandarmayla birlikte sanık Muharrem B.’nin salona getirildiği gazetecilere açıkladı. Balkoca, Muharrem B.'nin gece adliyeye getirildiğini belirterek, sanığın sakallı ve üzerinde gömlek bulunduğu, gayet rahat bir şekilde yürüyerek salona girip, yerine oturduğu, avukatlardan tepki gösteren olmadığını ve şuan iddianameden okunduğunu söyledi.
"ÇOCUKLAR BENİM ÜZERİME ATTI" DEDİ
Duruşmada sanık Muharrem B. ifade verdi. Cinsel saldırı sanığı öğretmenin, ifadesinde tüm suçlamaları reddettiği öğrenildi. Muharrem B., "Çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunmadım. Çocuklar kendi aralarındaki istismarı benim üzerime attı" diye kendini savundu.
Muharrem B.’nin ilk sözleri iyi bir eğitimci olduğu ve TEOG başarıları bulunduğunu söylemek oldu. Çocukları evladı gibi sevdiğini ileri süren Muharrem B. "Ben yapmadım, polisler çocukları yanlış yönlendirmiş" dedi. Emniyette baskı altında verdiği ileri sürdüğü ifadeleri kabul etmediğini söyleyen Muharrem B., "Polis bana ’Sen burada anlat, sen ceza almazsın’ dedi. Ben de anlattım" ifadelerinde bulundu.
"ÇOCUKLAR KEŞKE BURADA OLSAYDI" DEDİ, BERAAT İSTEDİ"
Sanık Muharrem B. duruşmadaki ifadesinde, çocukları suçlayıp, suçu üzerine atmak istediklerini iddia etti. Beraatına karar verilmesini isteyen sanık Muharrem B., ''Ailelerin ve çocukların olduğu ortamda yargılanmak isterdim. Hayvanlarla ilgili müstehcen görüntüleri ise ben fen bilgisi dersi kapsamında YouTube’den, canlı üremesiyle ilgili belgesel izlettim. Keşke çocuklar da burada olsaydı, onlarla karşılaşsaydık'' dedi.
"POLİSTE EŞCİNSELİM DEDİM ÇÜNKÜ..."
Sanık Muharrem B. ifadesinde, "Çocukların sınav dönemlerinde, onları teselli etmek için yanlarına yatıyordum'' dedi. Polisteki ifadesi sırasında neden eşcinsel olduğunu söylediğinin sorulması üzerine de, ''Beni tedaviye göndersinler. Tutuklamasınlar diye eşcinsel olduğumu söyledim'' ifadesini verdi.
Sanık Muharrem B.’nin savunmasının tamamlanmasının ardından CMK kapsamında atanan avukatı söz aldı. Avukatın sözlerinin ardından tanıkların dinlenmesine geçildi. 3 tanık sırayla içeriye girip ifade verdi.
OKUL YÖNETİCİLERİ TANIK OLARAK DİNLENDİ
Sanığın Muharrem B. ifadesinin ardından görev yaptığı Gazi Mustafa Kemal İlkokulunun müdürü Ayhan Yılmaz, müdür yardımcıları Fikret Çelik ve Mustafa Türk, rehber öğretmen Süheyla Kahvecioğlu ile mağdur çocuklardan bazılarının öğrenim gördüğü Karaman İmam Hatip Ortaokulu müdürü Ziya Güler, müdür yardımcıları Ramazan Taş, Mehmet Üzüm’ün tanık olarak ifadeleri alındı. Tanıklar ifadelerinde ’cinsel istismar’ olaylarından haberdar olmadıklarını ve öğretmen Muharrem B.’nin çevresinde iyi tanınan birisi olduğunu ve sosyal faaliyetlerle yakından ilgilendiklerini söyledikleri öğrenildi.Tanıkların ifadesinin ardından duruşma savcısı, mütalaasını verdi.
"BABASIZ BÜYÜDÜM" DİYE AĞLADI
Karaman Ağır Ceza Mahkemesi’nde savcının mütalaasını bildirmesinin ardından mağdur avukatlarına söz verildi. Avukatlar, soruşturmanın genişletilmesini Ensar Vakfı ve KAİMDER’in yurtlarının denetlenmesiyle ilgili Karaman Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü hakkında da işlem yapılmasını, ayrıca dosyayı incelemek için süre talebinde bulundu.
Mahkeme avukatların ardından sanık Muharrem B.’ye son sözlerini sordu. Suçsuz olduğunu ileri süren Muharrem B., ''Bana iftira attılar. İki yıl Ensar Vakfı’nda, 3 yıl KAİMDER’de kaldığım dönemlerde benimle ilgili hiç bir şikayette bulunan olmadı. Bu çocuklar 6 ay yalnız kaldılar. Bunlar kendi aralarında cinsel ilişkiye girmişler. Ben aileleri uyardım fakat aileler beni dinlemedi. Benim hakkımda şikayette bulundular'' dedi.
Sanık Muharrem B.’nin son savunması yaparken bir ara babasız büyüdüğünü söyleyip ağlayarak, ''Ben çok üzgünüm, babasız büyüdüm. Bu yüzden de çocuklara hep babalık yapmaya çalıştım. Çocuklara kendi cebimden hep masraf ettim. Ben onların anne babası gibi oldum'' diye konuştu. Muharrem B., duruşmada çocuklar ve çocukların annesi ve babalarıyla birlikte olmasını istediğini yineledi.
EŞİ DE TANIKLIK YAPTI
Mahkemede tanık olarak dinlenen sanık Muharrem B.’nin eşi H.B. ise boşanma davalarının sürdüğünü belirterek, ''Boşanma davamız sürüyor. Bu olaylar ortaya çıkmadan evden ayrılmıştım. Evdeki adamla, dışarıdaki adam bir değil. Çok farklıydı. Bana çok kötü davranıyordu'' dedi.
Duruşma karar için ara verildi.
AVUKATLARIN TALEBİ REDDEDİLDİ
Mahkeme heyeti, verilen aranın ardından mağdur avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi için istediği süre talebini reddetti. Ardından, heyet yeniden ara verdi.
ENSAR VAKFI BAŞKANI MAĞDUR AVUKATI OLARAK KATILDI
Davanın görüldüğü 40- 50 kişi kapasiteli salonda, yoğun katılım nedeniyle yaklaşık 100 kişi bulunuyor. Salonda ifadeleri daha önce alındığı için mağdur çocuklar ve aileleri gelmedi. Sadece avukatları duruşmaya katıldı.
Duruşmaya ilk olarak davaya müdahil olmak isteyen baroların çocuk hakları komisyonları ile bireysel olarak katılmak isteyen avukatların talepleri alındı. Heyet ardından olayların yaşandığı yurtların bağlı olduğu Ensar Vakfı, KAİMDER, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile baroların çocuk hakları komisyonları, Çocuk Hakları Koruma Derneği, İnsan Hakları Derneği’nin davaya müdahil olma taleplerini kabul etti.
Duruşmaya, Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu ile Hukuki Araştırmalar Derneği Genel Başkan Yardımcısı Harun Akdere de mağdur avukatı olarak katıldı.
DURUŞMAYA ARA VERİLDİ
Milletvekilleri ile bazı derneklerin davaya müdahillik talebi ise reddedildi. Karara itiraz eden CHP ve HDP milletvekillerinin, salondan ayrılmak istememesi üzerine mahkeme başkanının, duruşmaya ara verdiği öğrenildi.
Duruşmayı izlemeye gelenler arasında CHP’den Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, milletvekilleri Hüsnü Bozkurt, Gaye Usluer, Nur Hayat Altaca, Candan Yüceer, Ali Şeker, Burcu Köksal yeraldı. Bağımsız milletvekili Aylin Nazlıaka da duruşmayı izlemeye geldi.
AVUKATLARDAN ALKIŞLI PROTESTO
Mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdikten sonra, davaya gözlemci ve izleyici olarak katılmak isteyen milletvekillerinin taleplerini incelediği öğrenildi. Bu sırada duruşma salonunun önünde bekleyen avukatlar ise, içeri alınmadıkları uzun süre bekledikleri için durumu alkışlarla protesto etti. Salonun kapısı kapalı olduğu için avukatlar ile müşavir ve polis arasında zaman zaman gerginlik yaşandı. Saat 10.55 sıralarında duruşma salonunun kapısı yeniden açıldı ve müdahil avukatlar salona alınmaya başlandı.
30 BARO DAVAYA MÜDAHİL
Mağdur çocuklardan 5’inin avukatlığını üstlenen Karaman Bora Başkanı Oktay Yılmaz, ''5 mağdur çocuğun avukatlığını ben üstlendim. Diğer 5 çocuğun da Ensar Vakfı’nın avukatlarının savunacağını biliyorum. Başta Karaman Barosu Çocuk Hakları Komisyonu ve Barolar Birliği olmak üzere yaklaşık 30 baronun çocukları komisyonunda görevli avukatlar, davaya müdahil olacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı müdahil olacak'' dedi.
SANIĞA AKIL SAĞLIĞI YERİNDE RAPORU VERİLDİ
Mağdur çocukların ifadesinin daha önceden alındığını belirten Baro Başkanı Yılmaz, ''Çocukların ifadeleri alındı. Adli Tıp Raporları hazır. Sanık da SEGBİS ile duruşmaya katılacak. Onun da Adli Tıp Raporu hazır. Akıl ve ruh sağlı yerinde raporu verilmiş. Duruşmanın bugün karara bağlanacağını tahmin ediyoruz'' dedi.
1 AVUKAT GÜÇLÜKLE İKNA EDİLDİ
Oktay Yılmaz, sanığı savunmak için de Karaman Barosu’na kayıtlı hiçbir avukatın kabul etmediğini, ancak CMK gereği bir avukat arkadaşlarını güçlükle ikna edip, sanığın avukatlığını üstenmek zorunda kaldığını belirtti. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önüde başta CHP’li milletvekilleri, çok sayıda avukat ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri salonun önünde bekledi. Salonun kapısı ise saat 09.15’da açıldı ve katılımcılar ve avukatlar içeri alındı. Saat 09.30’da duruşma başladı.
ADLİYE ÖNÜNDE PROTESTO
Duruşmada mağdurlara destek için Karaman’a gelen bazı sivil toplum kuruluşları da, adliye binasının yaklaşık 100 metre ilerisindeki güvenlik noktasından içeri alınmadı. Aralarında Ankara Kadın Platformu, Eğitim-İş, İlerici Kadınlar Derneği, Emekci Harekat Partili Kadınlar, Birleşik Kamu İş Sendikası gibi sivil toplum kuruluşlarının bulunduğu yaklaşık 200 kişilik grup, ’Ensar Vakfı kapatılsın’, ’Tecavüzcüleri korumayın’, ’Tecavüzcüyü koruyan bakanlar istifa’ şeklinde slogan attı.
GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ
Duruşma nedeniyle kentin girişlerinde polis ekipleri tarafından kente giren araçları durduruldu , tek tek kimlik ve üst kontrolü yapıldı. Adliye çevresinde yaklaşık 3 kilometrelik alanda ise polis bariyerleriyle çevrildi. Adliyeye girmek isteyenler kimlik ve üst aramasından geçirilerek içeri alınıyor. Adliye önünde bir adette TOMA hazır bekletiliyor.
Eminağaoğlu: Ensar Vakfı için dağıtılma, KAİMDER için fesih nedeni
Eski Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu " Bu eylemlerin Ensar ve KAİMDER yurtlarında işlendiğini sanık ifade etti. Cumhuriyet Savcısı da açıkça bu eylemlerin bu yurtlarda işlendiğini beyan etti. Dosya içerisindeki kanıtlar da bu doğrultuda. Bu durum ortaöğretim çağındaki çocukların özel yurtlarında barındırılma yasağı nedeniyle bir vakıf olan Ensar Vakfı için dağıtılma, bir dernek olan KAİMDER için fesih nedeni. Böyle bir davanın açılması için ben şahsen cumhuriyet başsavcılığına müraacatta bulundum" dedi.
Eminağaoğlu ayrıca "Bu süreç hiçbir şekilde bu yurtlarla ilgili denetim yapılmadığını, çocukların nerede kaldığı konusunda gerekli görevlerin yerine getirilmediğini, bu tüzel kişilerin denetlenmediğini ortaya koymakta. Karaman Valisi kendi suçunu örtmek için böyle yurtlar yoktur diye açıklama yapmıştı. Denetim görevini yapmayan Vakıflar Genel Müdürü, Karaman Valisi, Karaman il Milli Eğitim Müdürü ve tüm bürokratlar hakkında suç duyurusunda bulunduk" diye konuştu.
'Vicdanları rahatlatmayacak'
Davada Eğitim-İş, çocuk dernekleri ve siyasi partilerin müdahillik talebi reddedilmiş, ancak Ensar Vakfı ve KAİMDER'in müdahil olmalarının kabul edilmişti.
Baroların ve baroların yönetim kurullarıyla, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın müdahillik talebiyse kabul edilmişti.
Mağdur ailelerin avukatlığın yapan Karaman Barosu Başkanı Avukat Oktay Yılmaz duruşmadan önce BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada ailelerle iki üç gün önce görüştüklerini söylemiş ve "Aileler bir an önce bu davanın bitmesi, adaletin tecelli etmesinden yana. Gündemde de fazla kalmasını istemiyorlar" şeklinde konuşmuştu.
Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı'nın istismar olaylarının yaşandığı yerlerle ilgili bazı sivil toplum kuruluşlarının yaptığı ihbarları soruşturduğunu anlatan Oktay Yılmaz "Bugün sadece sanıkla ilgili dava görüşülecek. Olayların vuku bulduğu yerlerdeki görevlilerin ihmalleri, kusurları varsa Karaman Barosu olarak da bu davaların takipçisi olacağız" diye de eklemişti.
Oktay Yılmaz sanığa cezanın "vicdanları rahatlatmayacağını, halkın ihmali olanlarla ilgili de bir soruşturma istediğini, Ensar Vakfı ve KAİMDER ile ilgili bir soruşturmanın olmasının da vicdanları aklayacağını" vurgulamıştı.
ENSAR VAKFI'NA TÜRK BAYRAKLI KAMUFLAJ
Ensar Vakfı Karaman Şubesi binasındaki tabelalar ise binaya Türk Bayrağı asılarak kamufle edilmeye çalışıldı.
VALİLİKTEN YASAKLAMA
Karaman Valiliği de duruşma nedeniyle, davanın devam ettiği süre boyunca Karaman il sınırları içerisinde her türlü toplanma, basın açıklaması, toplantı, gösteri yürüyüşü, miting, oturma eylemi, stant açma, çadır kurma vb. etkinliklerini resmi internet sitesinden yasakladığı duyurdu.