Habertürk yazarı Fatih Altaylı, sığınmacılarla ilgili düşüncelerini “Beka sorunu olduğunu bir gün herkes anlayacak lakin çok geç olacak” gibi başlıklarla köşesine taşıyarak, Beyoğlu ile İstiklal Caddesi’ndeki Arap yoğunluğuna ve buralardaki işletmelerin Araplaştığını öne sürüyordu.
Nagehan Alçı ise Altaylı’nın bu ifadelerine köşesinden itirazda bulunmuş ve “Sevgili Altaylı buraları bir ‘Arap Diyarı’ gibi resmetmiş. Bu tasvir gerçeği yansıtmıyor” demişti.
Alçı “Ben her gün dolaştığım Beyoğlu’nun sokaklarında Altaylı’nın bahsettiği Suriyeli çetelere hiç rastlamadım lakin Suriyelilerin açtığı nefis falafel, humus, tabule yapan restoran ve büfeleri biliyorum.’ diyerek ‘Kozmopolit bir dünya şehri olmak böyle bir şey” ifadelerini kullanmıştı.
ALÇI’YA ‘BOŞNAK’ GÖNDERMESİ
Altaylı, bugünkü ‘Monopolit’ başlıklı köşe yazısında Alçı’nın eşi Rasim Ozan Kütahyalı’nın infial yaratan “Kusturmalı Boşnak saksosu” ifadesine gönderme yaptı.
Altaylı yazısında “Alçı’ya göre ben abartıyorum, biz abartıyoruz. Biz yalan söylüyoruz, o doğru.Fakat ilginçtir. Aynı hanımefendi, bundan birkaç sene öncesine kadar bizim “Bunların amacı başka, bunlar tehlikeli, inanç özgürlüğü başka devlette örgütlenmek, yapılanmak başka” diyerek tehlikeye dikkat çektiğimiz zamanlarda Fetullah Gülen ve Cemaatine övgüler düzüyor, bizi yalan söylemekle, bizi abartmakla suçluyorlardı. Yani tehlikeyi öngörmekte kimin daha yetkin, kimin ise sınıfta kaldığı malum. Bu yüzden yarın öbür gün herkesten çok Suriyeli ve göçmen düşmanı olurlarsa hiç şaşırmayın” dedi.
Altaylı şu ifadeleri kullandı: “Ne de olsa “aldatılanların” güçlü olduğu bir ülke burası. Bu arada beni yemeğe de davet etmiş Nagehan Hanım. Böyle bir daveti geri çevirmek çok ayıba girer. Odakule’nin hemen yanında, Kallavi sokakta, hala felafelci olmadıysa Fıccın diye şahane bir Lokanta vardır. Oraya gideriz. Merak etmesin, Boşnak Lokantası değil, Çerkes lokantasıdır.”
ENVER AYSEVER’DEN TEPKİ: CİNSİYETÇİ, İĞRENÇ BİR DİL!
TELE1 programcısı Enver Aysever de sosyal medya hesabından Altaylı’nın yazısına tepki göstererek şunları kaydetti: “Nagehan’la hiçbir ortak noktamız yok. Yıllarca çok sert tartıştık. Ağır cümleler kuruldu. Bu kadar kepazeliğe sessiz kalamam. Düşmana bile davranmanın hukuku vardır. Habertürk ve toplum sessiz kalırsa, yarın kimse başına gelince şikayet edemez. Cinsiyetçi, iğrenç bir dil!”