Reuters'a öncesinden bilgi veren ABD yetkilileri 5 Türk şirketi ve bir kişiye yaptırım uygulanacağını söylerken, iki şirkete yaptırım kararı açıklanmıştı.
Yaptırım kararının bir anlamda Türkiye'ye uyarı olduğunun konuşulduğunu söyleyen Sağlam, "ABD'nin Rusya ambargosunu deldikleri gerekçesiyle 20’den fazla Türk şirketini incelemeye aldığı uzun zamandır biliniyordu. Bu şirketler arasında AKP iktidarına çok yakın, son dönemde büyük holdingiler arasına katılmış şirketler de var. Bilişim sektörü, gemicilik, kömür, demir-çelik gibi ürünlerde Rusya’nın tabi olduğu ambargoları bu şirketler kanalıyla aştığı, bu konuda Türkiye'nin zaman zaman uyarıldığını biliyoruz" diye yazdı.
Gazeteci, yazısının devamında bunlara ek olarak geçtiğimiz hafta Avrupa Parlamentosu'ndan çıkan ve Türkiye'yle ilgili olumsuz görüşler içeren raporun Batı ile ilişkilerde sıkıntının boyutunu göstermesi açısından garip olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bu günlerde Batı piyasalarından yüklü borçlanmalar yapmasının beklendiğini, ama gelişmelerin bu fon akışını geciktirdiğinin anlaşıldığını dile getiren Sağlam, "Bir başka deyişle Batı’nın yeni ekonomi politikalarına desteğinde bir değişiklik yok fakat karşılıklı uzlaşmaların gecikmesi fon akışını da aksatıyor" ifadesini kullandı; peşinden şunları kaydetti:
"Tüm bu gelişmeler Mehmet Şimşek’in oyun planını aksatmış gibi görünüyor. Planlanan takvim uyarınca fon akışının sağlanamaması içeride atılması gereken adımları geciktirip, ileriye dönük yapılan planların gözden geçirilmesine neden olabilir.
Özetle; yeni ekonomi politikasıyla birlikte Batı’nın desteği eleştiri öneme sahipti. Bu destek kaybedilmiş değil fakat gecikmeler Türkiye’nin ödeyeceği faturanın daha da ağırlaşmasına, normalleşmenin daha da uzamasına neden olabilir. Bunun sebebi ise tahmin ettiğim kadarıyla; iktidarın gideceği yol mevzusunda karar vermiş gibi görünse de, attığı adımlarla, hala ikircikli tutumunu devam ettirmesi olabilir."