Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bireyi bir isim veya numaradan ibaret gören dijitalleşmenin sonu faşizme çıkar. Dijital faşizme karşı hep birlikte mücadele etmeli, hep birlikte çözüm yolları aramalıyız" dedi.
Sözlerinin dijitalleşmeyi reddetmek anlamı taşımadığını belirten Erdoğan, "İnsan hayatını kolaylaştıracak her yeniliğin başımızın üzerinde yeri vardır. Önemli olan medeniyetimizin yaratılanı severiz yaradandan ötürü yaklaşımıyla yürütülmesidir. Bunun için teknolojiyi geliştirenin de üretenin de kullanıcıya karşı olan sorumluluğunu kazanç parantezine hapsetmenin önüne geçilmelidir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin dijitalleşme konusunda oldukça iyi seviyede olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün hacmi 132 milyar lira" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"Kadınların karşı karşıya bulunduğu şiddet ve ayrımcılık konusunda çok daha büyük hassasiyet gösterdik. Bu gayretimizde teknolojinin imkanlarını da kullandık.
Dünya yaklaşık bir asırdır süren küresel siyasi ve ekonomik güç dengelerindeki sarsılmaların sancılarını yaşıyor. Koronavirüs salgını bu sarsıntıyı hızlandırmıştır. Dünyadaki ticaret, teknoloji ve insan gücündeki tekelleşmenin nasıl vahim sonuçlara yol açabileceği acı bir şekilde görülmüştür. Mutlaka adil bir paylaşımın gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu ders yeteri kadar anlaşılmış mıdır derseniz henüz onun emarelerini göremiyoruz. Suçu sığınmacılara, Müslümanlara atarak bu eksiğin üzerinin örtülmeye çalışıldığına şahit oluyoruz.
Bireyi bir isim veya numaradan ibaret gören dijitalleşmenin sonu faşizme çıkar. Dijital faşizme karşı hep birlikte mücadele etmeli, hep birlikte çözüm yolları aramalıyız. Dijitalleşmeyi reddetmeyi kastetmiyorum. İnsan hayatını kolaylaştıracak her yeniliğin başımızın üzerinde yeri vardır. Önemli olan medeniyetimizin yaratılanı severiz yaradandan ötürü yaklaşımıyla yürütülmesidir. Bunun için teknolojiyi geliştirenin de üretenin de kullanıcıya karşı olan sorumluluğunu kazanç parantezine hapsetmenin önüne geçilmelidir.
İnsanı maddi ve manevi varlığıyla bir bütün olarak gören bir dijitalleşme hepimiz için hayırlı neticeleri beraberinde getirecektir aksi takdirde dünya yeni çekişme, kavga hatta savaş tehditleriyle karşı karşıya kalacaktır.
Türkiye dijitalleşme konusunda oldukça iyi seviyede bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün hacmi 132 milyar lira.
2016 yılında 4.5 G bu anlayışa bu yapıya geçmiştik. Şimdi 5G sürecindeyiz. O zaman da ben bunu ifade ettim ama anlaşılmakta zorlandık. 5G akıllı şehirler, akıllı ulaştırma sistemleri gibi nice alanın temel altyapısını oluşturacaktır. Yerli 5G altyapısını kurmadan bu süreci yürütemeyiz. Tüm firmalarımızdan ve kurumlarımızdan bu konuda etkin ve kararlı bir şekilde hareket etmelerini bekliyorum. Bugün 5 bine yakın elektronik devlet hizmetinden yaklaşık 50 milyonun üzerinde insanımız istifade edebiliyor. Geçmişte basit amaçlar ve üst düzey yetkinlikte kişiler tarafında yapılabilen siber saldırılar artık devletler düzeyine kadar çıkmıştır. Türkiye son dönemde en çok siber saldırıya uğrayan ülkelerin başında geliyor. 100 binlerle ifade ediliyor. Sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse elektronik sistemlerimizin ve buralarda saklanan verilerin güvenliği de o derece önemlidir. Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalmalı anlayışıyla başlattığımız çalışmalarda henüz istediğimiz yere gelemedik."