Erdoğan, Afrika ziyaretleri öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Rusya’dan ilişkilerin düzelmesi için Türkiye’den özür beklenildiğine yönelik son yapılan açıklamalara dair gazetecilerin sorduğu soruları da yanıtladı.
Erdoğan söz konusu soruya yönelik, Erdoğan, "Bizden nasıl bir ilk adım bekleniyor, anlamıyorum. Biz suçlu sandalyesinde oturan bir ülke değiliz. Biz Rusya ile münasebetleri bozmak isteyen de değiliz tam tersine Rusya ile münasebetlerimizi geliştirmeyi arzu eden bir ülkeyiz. Kaldı ki Sayın Putin ile bizim ilişkilerimiz gerçekten çok farklı bir noktadayken iki iyi dost noktasındayken böyle bir konuma gelmiş olması, bir pilotun yapmış olduğu hata veya yanlış sebebiyle koskoca Türkiye'yi feda etmesi gerçekten düşündürücüdür. Temennim bir an önce bu sıkıntının aşılmasıdır" dedi.
''Bir daha olsa yine vururuz’
Ancak Erdoğan Rus uçağının Türkiye sınırındaki El Kaide unsurlarını vurduğu esnada düşürülmesinin ardından, "Bugün sabah saatlerinde tüm uyarılara rağmen hava sahamızı ihlal eden bir aidiyeti belli olmayan savaş uçağına angajman kuralları gereği müdahale edilmiştir. Aidiyeti bilinmeyen bir uçağın 5 dakika içinde 10 defa uyarılmasına rağmen hava sahamıza girmeden önce çünkü sınırlarımıza doğru geliyor" demişti.
Erdoğan, “Aynı ihlal bugün yapılsa Türkiye yine bu karşılığı vermek durumundadır" ifadelerini kullanmıştı.
Ayrıca France24’e verdiği mülakatta da böyle bir durumun ''normal’ olduğunu, “Herhangi bir ülke Rusya'nın acaba hava sahasını ihlal ettiği zaman, 'Hoşgeldin' der mi? Demez. Uyarılarını yapar. Uyarılara uyulduğu takdirde ne ala, uyulmadığı takdirde onlar da gereğini yapar." Sözleriyle iddia etmişti.
''Emri bizzat ben verdim’
Aynı günlerde dönemin AKP Genel Başkanı ve Başbakan’ı Ahmet Davutoğlu da partisinin grup toplantısında emri bizzat kendinin verdiğini de ifade etmişti. "Tüm uyarılarımıza rağmen dikkate almayan uçak, hava kuvvetlerimiz tarafından düşürülmüştür." diyen Davutoğlu, "Yaptığımız toplantılarda ne yapacağımızın emri bizzat TSK'ya benim tarafımdan verilmiştir." şeklinde konuşmuştu.