Erdoğan: Hala İstanbul’un Müslümanların elinde olmasının kabullenilemediğini görüyoruz

Erdoğan: Hala İstanbul’un Müslümanların elinde olmasının kabullenilemediğini görüyoruz.

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Fethin üzerinden asırlar geçmesine rağmen hala İstanbul'un Türk milletinin ve Müslümanların elinde olmasının kabullenilemediğini görüyoruz. Son olarak Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ni ibadete açma sürecimizde İstanbul'un 1453'ten beri süren Türk toprağı kimliğini sindirmekte zorlananlar bulunduğuna bir kez daha şahitlik ettik." ifadelerini kullandı.
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) İstanbul Bölge Başkanlığı Yeni Hizmet Binası Açılış Töreni'nde konuşma yaptı. Erdoğan, "Milli İstihbarat Teşkilatımızın yeni binaları ve yeni atılımlarıyla devletine ve milletine sunduğu hizmetleri katbekat artıracağına inanıyorum. İstanbul'a ve teşkilatımıza yakışır şekilde tasarlanan bu binanın hizmete hazır hale getirilmesinde emeği geçen herkesi şahsım, milletim adına tebrik ediyorum." dedi.  

Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şöyle:

"İSTANBUL'UN TÜRK TOPRAĞI KİMLİĞİNİ SİNDİRMEKTE ZORLANANLAR VAR"

"Bu süreçte İstanbul diğer özelliklerinin yanı sıra istihbarat konusundaki özel konumuyla da öne çıkmıştır. Hiç şüphesiz İstanbul sadece Türkiye'nin değil, dünyanın merkezi konumundadır. Burada attığımız her adım yaptığımız her faaliyet, dünyanın tamamının ilgisini çekiyor. Tarihin her döneminde küresel bir geçiş ve ticaret noktası vasfıyla stratejik öneme sahip olan İstanbul, bugün de aynı cazibesini sürdürüyor. Ecdadın hayalini gerçekleştirmek Fatih Sultan Mehmed Han'a nasip olmuştur. Fethin üzerinden asırlar geçmesine rağmen hala İstanbul'un Türk milletinin ve Müslümanların elinde olmasının kabullenilemediğini görüyoruz. Son olarak Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ni ibadete açma sürecimizde İstanbul'un 1453'ten beri süren Türk toprağı kimliğini sindirmekte zorlananlar bulunduğuna bir kez daha şahitlik ettik.  

"HEDEFİZİZ İSTANBUL'U DÜNYANIN EN GÜVENLİ ŞEHRİ HALİNE GETİRMEK"

Dedim ya bu bir aşk meselesidir, bu bir sevda meselesidir. Kuru kuruya laf değil. Hedefimiz İstanbul'u finansın, ticaretin, sağlığın, eğitimin, kültürün merkezi olarak dünyanın en üst sıralarına çıkarmaktır. Bu vizyonun bir boyutu da İstanbul'u dünyanın en güvenli şehirlerinden biri haline getirmektir. Tabii bunun için diğer güvenlik kurumlarımızla birlikte istihbaratımıza da çok kritik görevler düşüyor. Böylesine önemli bir coğrafyada yaşamanın şartlarından biri de diğer devletlerin ve terör örgütlerinin ülkemiz aleyhtarı çabalarını ve casusluk faaliyetlerini tespit edip, engellemektir. Nüfus bakımından Avrupa'nın 23 ülkesinden daha büyük olan İstanbul'umuza özellikle güvenliği sağlamak elbette öyle kolay bir iş değil. 

Yüz binlerce yabancıya ev sahipliği yapan, çok sayıda diplomatik temsilciliği barındıran, ticari ve turistik yoğunluğu giderek artan, transit geçiş güzergahı özelliği gelişen bir şehirden söz ediyorum. Böyle bir şehrin istihbarat servislerinin faaliyetleri açısından cazibe merkezi haline dönüşmesi kaçınılmazdır. İşte bundan önceki merkezi düşünün. Serencebey'de o, hudayinabit bir yer ve istihbarat İstanbul'da bölge olarak oradan yönetiliyor, oradan adeta gidiliyordu. Ama şimdi bu merkezimizle Ankara'dan, karargahtan sonra en önemli ikinci bir merkeze sahip olduk. Tüm teknik donanımlarıyla birlikte inşallah Ankara ve İstanbul artık bu süreçteki yükümüzü büyük oranda alacağı gibi, bütün faaliyetleri de çok daha seri bir şekilde takip etmemize inşallah fırsat verecektir."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.