Erdoğan korktuğu için 'Cumhuriyet'e saldırıyor!

Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyon, 15 Temmuz kalkışmasının yarattığı siyasal krizi fırsata çevirerek kendi darbesini yapan Tayyip Erdoğan-AKP iktidarının bir "altın vuruş" denemesidir. Gericiliğin yeni bir devlet ve rejim...

Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyon, 15 Temmuz kalkışmasının yarattığı siyasal krizi fırsata çevirerek kendi darbesini yapan Tayyip Erdoğan-AKP iktidarının bir "altın vuruş" denemesidir. Gericiliğin yeni bir devlet ve rejim inşa etme girişiminin en önemli ve en kritik hamlesidir. Eğer bu saldırı püskürtülüp yenilgiye uğratılmazsa, Türkiye geri dönüşü olmayan bir yola girecektir. 

Çünkü AKP iktidarı bu operasyon ile 15 Temmuz sonrasında ilk kez hedef genişleterek, cumhuriyetçi ve laik güçlere yöneldi. Operasyonun kritik önemi buradadır. Gerici iktidar, cumhuriyetçi güçlerin direnme kapasitesini test etmektedir. Bu nedenle, Cumhuriyet'e yapılan operasyon ile gazetenin son dönemde girdiği tartışmalı yayın çizgisinin bir ilgisi yoktur. Dolayısıyla, Vakıf eski yöneticilerinin girişimi, sadece yeni darbecilere bir fısat yarattı, o kadar. Daha fazlası değil. Bu durum tespit edilmeli ve geçilmelidir.

Eğer bu saldırı püskütülemezse, ülkenin dinci-faşist bir diktatölüğe -siz buna başkanlık rejimi de diyebilirsiniz- ve belki de bir iç savaşa sürüklenmesinin önünde hiçbir engel kalmayacaktır. Cumhuriyet'e operasyonun anlamı ve geri dönüşü olmayan yol budur.

Erdoğan-AKP iktidarı, paradoksal olarak tarihinin en zayıf döneminden geçtiği halde, sözde “darbecilere karşı demokrasiyi savunma'' gerekçesiyle, muhalefeti yedeğine takarak kendi hedefine yürüdü. İlerici muhalefetin en büyük kanadı olan CHP ise, “Aman bize din düşmanı ya da darbeci demesinler'' kaygısıyla, muhalefetin dozunu düşürdü ve laiklik konusundaki toplumsal duyarlılığı harekete geçirmekten kaçındı. Oysa tam zamanıydı. Bu günleri hazırlayan bu yanılgı oldu. 

CHP yönetiminin, gecikerek de olsa gerçek durumu kavradığı görülüyor. Bu olgu, demokrasi mücadelesi bakımından önemli bir gelişmedir. Çünkü, en büyük ilerici muhalefet gücü olması nedeniyle CHP'nin tavrı çok önemli ve sorumluluğu büyüktür. CHP, muhalefeti yükseltmeli ve sertleştirmelidir. Bu bakımdan CHP İstanbul İl Yönetimi'nin tutumu, hem Genel Merkeze hem de bütün ülkedeki parti örgütlerine örnek olmalıdır.

Bir kez daha altını çizerek belertelim; AKP darbeyi bastırmıyor, tarihsel ve siyasal hedeflerini paylaştığı darbeyi tamamlıyor. Unutmayın ki, 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunanlar AKP'lilerin birlikte Cuma'ya gittikleri eski  iktidar ortaklarıdır. Bu gerçeğin üstünün örtülmesine izin verilmemelidir.

Bütün yurtta ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) rejimi ile Meclis’in devre dışı bırakıldığı koşullarda, AKP iktidarı Kanun Hükmünde Kararnamelerle ülkeyi adeta bir cunta iradesiyle yönetiyor. Cumhuriyetten geriye kalan bütün kurumlar yıkılıyor, toplumu birleştiren ortak zemin imha edilerek, dar ideolojik (dinci-faşist) bir program bütün ülkeye dayatılıyor.

Erdoğan-AKP iktidarı, referanslarını dinden alan yeni bir devlet ve rejimi hızla inşa etmeye çalışıyor. Bunu yaparken önünde hiçbir engel bırakmak istemiyor. Çünkü, çok zayıf olduğunu biliyor ve korkuyor. Bu nedenle sürekli saldırıyor. Cumhuriyet gazetesi operasyonunu da işte bu kapsamda düşünmek gerekiyor.

Cumhuriyet gazetesine yönelik bu saldırıyı yenilgiye uğratmak zorundayız. Yeni darbeyi bastırmanın yolu buradan geçiyor. Gericilik ve faşizm bu toprtaklarda da yenilecek.

Keskin Kalem

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

Memur ve Emekli Maaş Zam Hesabı Yeniden Değişti! Zam Oranları Ne Olacak?
ATM'de Para Kabusu! Bazı Banknotlar Kabul Edilmiyor mu?
Yatağınızda Rahatlarken Para Kazanma Fırsatı! Araştırmaya Katılın
Seçil Erzan davasında iki yeni iddianameyle beraber ceza 275 yıla çıktı!
Rihanna'dan Şaşırtan İtiraf! 'Pişmanım'