ABD'nin 2 eski Türkiye Büyükelçisi Morton Abramowitz ve Eric Edelman, Washington Post'a yazdıkları yazıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a istifa çağrısında bulundu. Muhalefetin de tepki gösterdiği bu çağrıdaki asıl itiraz noktası ise,emperyalist güçlerin Türkiye'deki siyasi iktidarı belirleme hakkını kendilerinde görmeleri idi.
Ak Saray’da muhtarlara hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da o çağrıya tepki gösterdi ve açıkça “ben gidersem devlet yıkılır'' dedi.
22'inci muhtarlar toplantısında konuşan Erdoğan “''Tayyip Erdoğan gitsin demek’, ''Bizim tüm siyasetimizi, tüm çalışmalarımızı, üzerine bina ettiğimiz milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin tek olması anlayışı yıkılsın’ demektir. Öyle paralel devlet, yok bilmem şu devlet bu devlet, yok hepsi. Bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti Devletinden başka bir devlet asla yoktur ve olamaz. Onun için de yok öz yönetimmiş yok şuymuş yok buymuş böyle bir şey yok. Tek devlet'' diye konuştu.
ERDOĞAN SURİYE'NİN YIKILMASINI MI İSTİYOR?
ABD'nin eski büyükelçilerinin 'Erdoğan çekilsin' çağrısına tepki gösteren Erdoğan'ın bu tepkisinin ilke olarak doğru olduğu tartışma götürmez. Ancak ööte yandan, bu eleştiriyi yapan Erdoğan'ın kendi sicili de temiz değil. 5 yıldır ABD ve işbirlikçileri ile el ele vererek Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı devirmeye çalışan Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama’nın 16 Mayıs 2013’te yaptığı görüşmenin ardından Obama ile yaptığı ortak basın açıklamasında "Suriye'de yeni bir yönetimin oluşturulması konusunda ABD ile mutabakat içindeyiz" demişti.
Erdoğan, son 5 yıl içinde defalarca 'Esed gitmeli', 'Esed gidici' açıklamaları yaparken, bir başka ülkenin lideri konusunda bu tür çağrılar yapmanın yanlış olduğunu mu bilmiyordu yoksa 'Erdoğan'ın gitmesi devletin yıkılması' diyen Erdoğan, Esad'ın gitmesini isterken Suriye'nin yıkılmasını mı istiyordu?