Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: "Doğu Akdeniz'de ülkemiz ve KKTC'nin hak, hukuk, çıkarlarını gözetmeyen hiçbir planın hayata geçme şansının olmadığını, ortaya koyduğumuz sağlam duruş ile herkese gösterdik. Yavuz gemimizin güvenliğini donanmamız sağlıyor. Oruç Reis gemimiz de bakım çalışmalarından sonra devam ediyor. AB ve NATO platformlarında yürütülen görüşmelerde sözlerini tutmayan Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi'ne hak ettikleri cevabı sahada vermeyi sürdüreceğiz.
"CUMARTESİ GÜNÜ YENİ REZERV MİKTARINI AÇIKLAYACAĞIZ"
"Sondaj filomuza kattığımız Kanuni, bakım çalışmalarından sonra Karadeniz'deki görevi için yola çıktı. İstanbul ve Zonguldak'a uğrayarak belirlenen sondaj alanına ulaşacak Kanuni'den de inşallah müjdeli haberler bekliyoruz. Halen süren sondaj çalışmalarından da yeni müjdeler geliyor. İnşallah Cumartesi günü Fatih sondaj gemimize gidip, çalışmaları bizzat görecek hem de yeni rezerv miktarını açıklayacağız. Türkiye, dünyadaki siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma sürecinden Allah'ın izniyle hak ettiği yeri alarak çıkacaktır. O güne kadar bize durmak ve dinlenmek yoktur."
ERDOĞAN'DAN MUHALEFETE: TERÖRİSTLERİN YANINDA, DARBECİLERİN YANINDA...
"Teröristlerin yanında darbecilerin safında, hasımlarımızın dizi dibinde yer almaya siyaset yapmak diyemeyiz. Muhalefet adına konuşanların hezayana varan açıklamalarına gerektiğinde kabinedeki arkadaşlarımız, gerektiğinde grup yönetimimiz cevap veriyor. Biz de ihtiyaç olduğunda devreye giriyoruz."
"BUNUN ADI TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINA EL KOYMASI HADİSESİDİR"
"Ne zamandan beri terörle iç içe olanlar Tabipler Birliği gibi önemli bir kuruluşun başına geçebiliyor? Değerli arkadaşlar bunun adı demokratik bir yaklaşım değildir. Bunun adı terör örgütlerinin sivil toplum kuruluşlarına el koyması hadisesidir. Biz bunlara hastalarımızı nasıl teslim edeceğiz? Nasıl şifa arayacağız? Teröristten bu beklenir mi? Türk Tabipler Birliği başta olmak üzere diğer meslek kuruluşlarındaki sorunlar da artık tahammül edilemez seviyeye ulaşmıştır. TTB, bunun gibi kimi meslek kuruluşları açıkça Anayasa'ya aykırı faaliyet içindedir. Her şeyden önce bu meslek kuruluşlarının yönetimi, söz konusu meslek mensuplarının tamamını temsil etmekten çok uzaktır. Çoklu Baro Sistemi'nde yapıldığı gibi aynı çalışmayı TTB ve diğer meslek odalarında da yapmak durumundayız. Cumhur İttifakı olarak da çalışmayı başarılı şekilde sürdüreceğimize inanıyorum. Vatan topraklarını kurtarmaya çalışan Azerbaycan'ı hedef almak bir meslek örgütünün görevi olamaz. Onlar benim Azeri kardeşlerimin topraklarını işgal etmek suretiyle, onları ötelediler. Onlar topraklarını terk etmek durumunda kaldılar. Verilen mücadele nedir? 'Biz işgal altındaki topraklarımızı istiyoruz.' İstenen bu. ABD-Rusya-Fransa, hala oyalama taktiğiyle bu işi geçiştiriyor. Versenize işgal altındaki toprakları. Kendi topraklarında ne yapacaklarsa yapsınlar."