Erdoğan, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizi teğet geçerek ‘rafları boş kalan batı ülkelerine değindi. “Kriz, batı ülkelerinde ırkçılığın, İslam düşmanlığının ve yabancı karşıtlığının artmasına yol açıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Türkiye 2023 Zirvesi’ne gönderdiği mesajda şu ifadelere yer verdi:
“Dünyamız oldukça sancılı geçen 2 yılın ardından koronavirüs salgınıyla mücadelesini ümitvari şekilde sürdürüyor. Başta sağlık, eğitim ve ticaret olmak üzere kademeli normalleşme adımlarının atılmaya başladığını görüyoruz. Küresel ekonomi geçen sene yaşadığı daralma sonrasında tekrar eski ritmine kavuşurken üretim ve ihracat da artıyor. İnsan hareketliliğinin yeniden başlamasıyla birlikte turizmde de hızlı bir toparlanmaya şahit oluyoruz. Aşılamada ve tedavi yöntemlerinde kazanılacak mevziiye bağlı olarak bundan sonraki sürecin hızlı gelişeceğine inanıyoruz. Salgın kaynaklı farklı sorunlarla yüz yüze geliyoruz. Küresel enflasyon tıpkı geçen seneki ekonomik durgunluk gibi bugün insanlığın karşı karşıya bulunduğu en ciddi sorundur. Tedarik zincirlerinde meydana gelen kırılma sebebiyle boş kalan raflar bu döneme damga vuran gerçeklerden biridir. Temel gıda fiyatlarında yaşanan fahiş artışlar salgının en fazla mağdur ettiği toplum kesimlerinin yükünü daha da ağırlaştırıyor. Bu durum özellikle batı ülkelerinde ırkçılığın, İslam düşmanlığının ve yabancı karşıtlığının artmasına yol açıyor. Ekonomimizi insanımızı ve yurt dışındaki vatandaşlarımızı da etkileyen bu tehditler karşısında Türkiye olarak kendi önceliklerimiz kendi çıkarlarımız ve hedeflerimiz çerçevesinde politika yürütüyoruz. Geçen sene salgın dolayısıyla birçok gelişmiş ülke aldığı sert tedbirlerle ekonomide kontak kapatırken biz böyle bir yola başvurmadık. Bir taraftan salgın tedbirlerine riayet ederken diğer taraftan stratejik sektörlerimiz başta olmak üzere üretim sektörlerimizi devam ettirdik. Üreten, istihdam eden, ihracat yapan yatırım yapan insanlarımızı zor dönemlerinde yalnız bırakmadık. Verdiğimiz desteklerle yeni fabrikaların kurulmasını sağladık. Ülkemiz 2020’de yüzde 1,8 büyürken bu yılın ilk iki çeyreğinde yüzde 7,2 ve yüzde 21,7 büyüme oralarıyla yükselişini sürdürdü. Yıl sonu itibariyle çift haneli büyüme rakamlarına ulaşacağımızı düşünüyoruz. Büyük hedeflere odaklanırken burnumuzun dibindeki sorunlara da gözümüzü kapatmıyoruz. Vatandaşlarımızın her birinin yaşadığı sorunların farkındayız. Salgın nedeniyle bozulan ekonomik dengelerin yol açtığı maliyetlerin içeriye en az şekilde yansıtmak için gereken tedbirleri alıyoruz. Çiftçimizi ve üreticimizi korumaya çalıştık. Kamudaki işçi ve memurların ücretlerinde yaptığımız artışla da çıtayı yüksek tuttuk. Sosyal yardım sistemimizi etkin şekilde işleterek geliri olmayan vatandaşlarımıza destek oluyoruz. Kerim devlet anlayışımızın tezahürü olan bu politikalara önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz. Felaket tellallarına prim vermeden Türkiye’yi üretim, ihracat, yatırım ve istihdam temelleri üzerinde yükseltmeyi sürdüreceğiz.”