Mahmut Akyüz’ün Erdoğan’a hakaret eden bir sığınmacının yüzüne tükürdüğü için Almanya'dan sınır dışı edil

Mahmut Akyüz’ün Erdoğan’a hakaret eden bir sığınmacının yüzüne tükürdüğü için Almanya'dan sınır dışı edildiği iddiası

 

Mahmut Akyüz’ün Erdoğan’a hakaret eden bir sığınmacının yüzüne tükürdüğü için Almanya'dan sınır dışı edildiği iddiası

Yanıltıcı
Yönü
Bulgular
Akyüz ailesi oturma izinleri olmadığı için sınır dışı edildi.
Yetkililer oturma izni yerine geçmeyen, geçici olarak verilen Duldung (müsamaha) belgesinin süresinin de sonlandığını belirtti.
İddia Yeni Şafak’ın yorumuna dayanıyor.
Kassel Bölge Konseyi Akyüz ailesinin 2009’dan bu yana ülkeyi terk etme yükümlülüğü altında olduğunu belirtti.
 

Sosyal medyada ve Yeni Şafak, Sputnik, Independent Türkçe gibi haber sitelerinde yer alan bir iddiaya göre, 30 yıldır Almanya’da yaşayan Mahmut Akyüz, çevirmen olarak görev yaptığı bir mahkemede Erdoğan’a hakaret eden bir sığınmacının yüzüne tükürdüğü için ailesiyle birlikte sınır dışı edildi. Akyüz ailesinin Aralık ayı başında gerçekleşen sınır dışı sürecinde karşılaştıklarını iddia ettiği kötü muameleyi aktaran haberlerdeki eksik bilgiler, sınır dışı kararının sebebine yönelik iddianın hızla yayılmasına ve konu etrafındaki kutuplaşmanın büyümesine neden oldu.

İddia Yeni Şafak’ın yorumuna dayanıyor

Anahtar kelimelerle yapılan arama bizi konuyla ilgili yayınlanan haberlere ulaştırıyor. Türkçe içeriklerde Akyüz ailesinin sınır dışı süreciyle ilgili iddialarına ve Mahmut Akyüz’ün Almanya’da maruz kaldığını öne sürdüğü ayrımcılığa yer verilmiş. Almanya’nın Hessen eyaletindeki Sontra kasabasında yaşayan yedi kişilik Akyüz ailesi, 3 Aralık gecesi polisin evlerini bastığını, plastik kelepçelerle ve prangalarla havaalanına götürüldüklerini ve burada çıplak aramaya maruz kaldıklarını belirtmiş. Kendilerine ülkeyi terk etmeleri konusunda hiçbir bildirim yapılmadığını söyleyen aile, ilgili dokümanın sınır dışı işlemi sırasında havaalanında kendilerine teslim edildiğini ifade etmiş. 

Konu medyaya ilk olarak 17 Aralık tarihinde Hürriyet’te yer alan haber ile yansımış. Burada sınır dışı işleminin sebebinin bilinmediği belirtilmiş. “Erdoğan’a hakaret eden bir sığınmacının yüzüne tükürdüğü için Almanya'dan sınır dışı edildi” iddiasının yayılmasına neden olan ise 18 Aralık’ta Yeni Şafak’ta yayınlanan “'Türk'sünüz işkencesi” başlıklı haber. Yeni Şafak’ın Mahmut Akyüz’ün anlattıkları üzerine yaptığı yorum, diğer birçok paylaşımın başlığına bir bulgu gibi taşındığı için sınır dışı işleminin gerekçesine yönelik iddia ortaya çıkmış. Haberin ilgili kısmı şu şekilde: 

İddiaya yer veren Türkçe içeriklerde sınır dışı işleminin sebebine ilişkin resmi bir açıklamaya veya resmi bir bilgiye yer verilmemiş.  

Ailenin oturma izni yok

Olayın Alman basınına da yansıyıp yansımadığını kontrol etmek için Almanca anahtar kelimelerle yaptığımız arama, bizi yakın tarihte yayınlanmış haberlere ulaştırıyor. Hessische / Niedersächsische Allgemeine gazetesi Akyüz ailesinin sözlerinin yanında, Alman yetkililerin ailenin iddialarına ilişkin açıklamalarına da yer vermiş. Kassel Bölge Konseyi yetkilisi Katrin Walmanns, sınır dışı işlemin sebebinin aile üyelerinin oturum izninin olmayışı olduğunu, sınır dışı kararının kendilerine bildirildiğini, ancak ailenin gönüllü olarak ülkeyi terk etmek için kendilerine tanınan süreyi de aştığını, zorla sınır dışı yöntemine bu nedenle başvurulduğunu açıklamış

Mahmut Akyüz de bugüne kadar yaptıkları oturma izni başvurularının reddedildiğini söylemiş. Ancak ailenin Almanya’da kalmalarına olanak sağlayan Duldung (müsamaha) belgesinin süresinin (net bir tarih vermemekle birlikte) henüz dolmadığını, kendilerine bildirim yapılmadığını, sınır dışı dokümanların havaalanında teslim edildiğini belirtmiş. Alman yetkililer ise Duldung belgesinin süresinin dolduğunu, ancak kişisel veri güvenliği sebebiyle bu tarihi paylaşamayacaklarını söylüyor. Havaalanında verilen belgelerin işlemin bir parçası olduğunu ve bilgilendirmenin münferit olaylarda böyle yapılabildiğini de açıklamışlar. 

Müsamaha belgesi veya “Duldung” gerçek bir oturum izni değil. Alman kanunlarına göre ülkeyi terketmek zorunda olan yabancıların bu zorunluluğunun, belirli şartlar altında, geçici olarak askıya alındığını gösteren bir belge. Yani bu belgeye sahip olanlar Almanya'da yasal olarak ikamet edebilse de, ayrılma zorunlulukları geçerli. Duldung belgesi alabilmek için kişinin sınır dışı edilmesinin önünde belirli bir engel olması gerekiyor. Bu yasal veya pratik nedenler kişinin pasaportunun olmaması, sağlık sebeplerinden ötürü seyahat edemeyişi, ülkesiyle Almanya arasında uçuş bağlantısı yokluğu, mesleki eğitimine devam ediyor olmak gibi hallerden kaynaklanabiliyor. Kısa süreliğine verilen bu izin gereklilik halinde uzatılabiliyor, kişinin bu koşullar ortadan kalkıncaya kadar Almanya’da kalmasına müsamaha gösterilebiliyor.

Aile Almanya’ya geri dönmek istediklerini belirtiyor. Change.org’da ailenin akrabaları tarafından sınır dışı işleminin iptal edilmesi için bir imza kampanyası başlatılmış. Kampanyanın açıklama metninde sınır dışı işleminin gerekçesi olarak gösterilebilecek belirli bir olaydan bahsedilmemiş.

Diğer kaynaklarda da, Türkçe içeriklerin aksine, sınır dışı işleminin gerekçesi olacak münferit bir olaya yer verilmemiş. 

Kassel Bölge Konseyi: Akyüz ailesi 2009’dan bu yana ülkeyi terk etme yükümlülüğü altında

Teyit Kassel Bölge Konseyi’ne konuyla ilgili detayları ve ailenin iddialarını sormak için ulaştı. Konsey son olarak anne ve çocuklar hakkında 24 Kasım 2008 tarihinde sınır dışı yükümlülüğü oluştuğunu, Hessen İdare Mahkemesi’nin 12 Şubat 2009 tarihli karar ile anne ve çocuklara oturma izni vermeyi reddettiğini belirtti. Ailenin 24 Kasım 2008 tarihinde kendilerine gönderilen emre karşı herhangi bir yasal işlem başlatmadığı hatırlatıldı. Sığınma başvuruları olumsuz sonuçlanan aileye geri dönüş işlemleri için sunulan danışmanlık hizmetinden faydalanılmadığı ve oturma izinleri olmadığı için ülkeyi terk etmekle yükümlü olmalarına karşın yapılmayan çıkışın bu nedenle zorla gerçekleştirildiği belirtildi. 

Konsey ayrıca Akyüz ailesinin 13 ila 19 yaşındaki beş çocuğunu Türkiye Başkonsolosluğu’na kaydettirmediğini, halen pasaportlarının olmadığını, Mahmut Akyüz’ün ceza hukuku kapsamında defalarca kovuşturulup mahkum edildiği bilgisini paylaştı.

Yani henüz Akyüz ailesinin sınır dışı edilme sürecinde karşılaştıkları muameleye yönelik iddiaları doğrulayacak nitelikte somut bulgular olmasa ve Mahmut Akyüz’ün tercümanlığını yaptığı sığınmacının yüzüne tükürüp tükürmediği doğrulanamasa da sınır dışı edilmelerinin sebebinin ailenin oturma iznine sahip olmayışı olduğu ortada. Uzun süredir yasadışı şekilde Almanya’da yaşayan aile kendilerine gösterilen müsamaha süresinde çocuklara pasaport çıkartmak gibi bu müsamaha durumunu ortadan kaldırabilecek işlemleri bilerek göz ardı etmiş. 

x

Yanıltıcı
Yönü
Bulgular

Akyüz ailesi oturma izinleri olmadığı için sınır dışı edildi.

Yetkililer oturma izni yerine geçmeyen, geçici olarak verilen Duldung (müsamaha) belgesinin süresinin de sonlandığını belirtti.

İddia Yeni Şafak’ın yorumuna dayanıyor.

Kassel Bölge Konseyi Akyüz ailesinin 2009’dan bu yana ülkeyi terk etme yükümlülüğü altında olduğunu belirtti.

 

Sosyal medyada ve Yeni Şafak, Sputnik, Independent Türkçe gibi haber sitelerinde yer alan bir iddiaya göre, 30 yıldır Almanya’da yaşayan Mahmut Akyüz, çevirmen olarak görev yaptığı bir mahkemede Erdoğan’a hakaret eden bir sığınmacının yüzüne tükürdüğü için ailesiyle birlikte sınır dışı edildi. Akyüz ailesinin Aralık ayı başında gerçekleşen sınır dışı sürecinde karşılaştıklarını iddia ettiği kötü muameleyi aktaran haberlerdeki eksik bilgiler, sınır dışı kararının sebebine yönelik iddianın hızla yayılmasına ve konu etrafındaki kutuplaşmanın büyümesine neden oldu.

İddia Yeni Şafak’ın yorumuna dayanıyor

Anahtar kelimelerle yapılan arama bizi konuyla ilgili yayınlanan haberlere ulaştırıyor. Türkçe içeriklerde Akyüz ailesinin sınır dışı süreciyle ilgili iddialarına ve Mahmut Akyüz’ün Almanya’da maruz kaldığını öne sürdüğü ayrımcılığa yer verilmiş. Almanya’nın Hessen eyaletindeki Sontra kasabasında yaşayan yedi kişilik Akyüz ailesi, 3 Aralık gecesi polisin evlerini bastığını, plastik kelepçelerle ve prangalarla havaalanına götürüldüklerini ve burada çıplak aramaya maruz kaldıklarını belirtmiş. Kendilerine ülkeyi terk etmeleri konusunda hiçbir bildirim yapılmadığını söyleyen aile, ilgili dokümanın sınır dışı işlemi sırasında havaalanında kendilerine teslim edildiğini ifade etmiş. 

Konu medyaya ilk olarak 17 Aralık tarihinde Hürriyet’te yer alan haber ile yansımış. Burada sınır dışı işleminin sebebinin bilinmediği belirtilmiş. “Erdoğan’a hakaret eden bir sığınmacının yüzüne tükürdüğü için Almanya'dan sınır dışı edildi” iddiasının yayılmasına neden olan ise 18 Aralık’ta Yeni Şafak’ta yayınlanan “'Türk'sünüz işkencesi” başlıklı haber. Yeni Şafak’ın Mahmut Akyüz’ün anlattıkları üzerine yaptığı yorum, diğer birçok paylaşımın başlığına bir bulgu gibi taşındığı için sınır dışı işleminin gerekçesine yönelik iddia ortaya çıkmış. Haberin ilgili kısmı şu şekilde: 

İddiaya yer veren Türkçe içeriklerde sınır dışı işleminin sebebine ilişkin resmi bir açıklamaya veya resmi bir bilgiye yer verilmemiş.  

Ailenin oturma izni yok

Olayın Alman basınına da yansıyıp yansımadığını kontrol etmek için Almanca anahtar kelimelerle yaptığımız arama, bizi yakın tarihte yayınlanmış haberlere ulaştırıyor. Hessische / Niedersächsische Allgemeine gazetesi Akyüz ailesinin sözlerinin yanında, Alman yetkililerin ailenin iddialarına ilişkin açıklamalarına da yer vermiş. Kassel Bölge Konseyi yetkilisi Katrin Walmanns, sınır dışı işlemin sebebinin aile üyelerinin oturum izninin olmayışı olduğunu, sınır dışı kararının kendilerine bildirildiğini, ancak ailenin gönüllü olarak ülkeyi terk etmek için kendilerine tanınan süreyi de aştığını, zorla sınır dışı yöntemine bu nedenle başvurulduğunu açıklamış

Mahmut Akyüz de bugüne kadar yaptıkları oturma izni başvurularının reddedildiğini söylemiş. Ancak ailenin Almanya’da kalmalarına olanak sağlayan Duldung (müsamaha) belgesinin süresinin (net bir tarih vermemekle birlikte) henüz dolmadığını, kendilerine bildirim yapılmadığını, sınır dışı dokümanların havaalanında teslim edildiğini belirtmiş. Alman yetkililer ise Duldung belgesinin süresinin dolduğunu, ancak kişisel veri güvenliği sebebiyle bu tarihi paylaşamayacaklarını söylüyor. Havaalanında verilen belgelerin işlemin bir parçası olduğunu ve bilgilendirmenin münferit olaylarda böyle yapılabildiğini de açıklamışlar. 

Müsamaha belgesi veya “Duldung” gerçek bir oturum izni değil. Alman kanunlarına göre ülkeyi terketmek zorunda olan yabancıların bu zorunluluğunun, belirli şartlar altında, geçici olarak askıya alındığını gösteren bir belge. Yani bu belgeye sahip olanlar Almanya'da yasal olarak ikamet edebilse de, ayrılma zorunlulukları geçerli. Duldung belgesi alabilmek için kişinin sınır dışı edilmesinin önünde belirli bir engel olması gerekiyor. Bu yasal veya pratik nedenler kişinin pasaportunun olmaması, sağlık sebeplerinden ötürü seyahat edemeyişi, ülkesiyle Almanya arasında uçuş bağlantısı yokluğu, mesleki eğitimine devam ediyor olmak gibi hallerden kaynaklanabiliyor. Kısa süreliğine verilen bu izin gereklilik halinde uzatılabiliyor, kişinin bu koşullar ortadan kalkıncaya kadar Almanya’da kalmasına müsamaha gösterilebiliyor.

Aile Almanya’ya geri dönmek istediklerini belirtiyor. Change.org’da ailenin akrabaları tarafından sınır dışı işleminin iptal edilmesi için bir imza kampanyası başlatılmış. Kampanyanın açıklama metninde sınır dışı işleminin gerekçesi olarak gösterilebilecek belirli bir olaydan bahsedilmemiş.

Diğer kaynaklarda da, Türkçe içeriklerin aksine, sınır dışı işleminin gerekçesi olacak münferit bir olaya yer verilmemiş. 

Kassel Bölge Konseyi: Akyüz ailesi 2009’dan bu yana ülkeyi terk etme yükümlülüğü altında

Teyit Kassel Bölge Konseyi’ne konuyla ilgili detayları ve ailenin iddialarını sormak için ulaştı. Konsey son olarak anne ve çocuklar hakkında 24 Kasım 2008 tarihinde sınır dışı yükümlülüğü oluştuğunu, Hessen İdare Mahkemesi’nin 12 Şubat 2009 tarihli karar ile anne ve çocuklara oturma izni vermeyi reddettiğini belirtti. Ailenin 24 Kasım 2008 tarihinde kendilerine gönderilen emre karşı herhangi bir yasal işlem başlatmadığı hatırlatıldı. Sığınma başvuruları olumsuz sonuçlanan aileye geri dönüş işlemleri için sunulan danışmanlık hizmetinden faydalanılmadığı ve oturma izinleri olmadığı için ülkeyi terk etmekle yükümlü olmalarına karşın yapılmayan çıkışın bu nedenle zorla gerçekleştirildiği belirtildi. 

Konsey ayrıca Akyüz ailesinin 13 ila 19 yaşındaki beş çocuğunu Türkiye Başkonsolosluğu’na kaydettirmediğini, halen pasaportlarının olmadığını, Mahmut Akyüz’ün ceza hukuku kapsamında defalarca kovuşturulup mahkum edildiği bilgisini paylaştı.

Yani henüz Akyüz ailesinin sınır dışı edilme sürecinde karşılaştıkları muameleye yönelik iddiaları doğrulayacak nitelikte somut bulgular olmasa ve Mahmut Akyüz’ün tercümanlığını yaptığı sığınmacının yüzüne tükürüp tükürmediği doğrulanamasa da sınır dışı edilmelerinin sebebinin ailenin oturma iznine sahip olmayışı olduğu ortada. Uzun süredir yasadışı şekilde Almanya’da yaşayan aile kendilerine gösterilen müsamaha süresinde çocuklara pasaport çıkartmak gibi bu müsamaha durumunu ortadan kaldırabilecek işlemleri bilerek göz ardı etmiş. 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

Özgür Özel'den Çerkes Soykırımı mesajı
Aynı felaketin Türkiye'de de yaşanabileceğini düşünmek bir vehim değil
Parti kapatılmadı binayı taşıdık
Milli yas ilan edildi, bayraklar yarıya indi
Erdoğan seçimden ders almamış, yargıya müdahalede ısrarcı