''Erdoğan''a sarı kart göstermek lazım''

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Türkiye’de 1,5 milyona yakın vatandaşın açlık sınırında, 20 milyon vatandaşın da yoksulluk sınırında olduğunu belirterek, “31 Mart’ta Erdoğan’a sarı kart göstermek lazım, iktidar değişmeyecek ama bir kulağını çekmek gerekiyor.'''' dedi.

CHP'li Özel, Türkiye’de 1,5 milyona yakın vatandaşın açlık sınırında, 20 milyon vatandaşın da yoksulluk sınırında olduğunu belirterek, “31 Mart’ta Erdoğan’a sarı kart göstermek lazım, iktidar değişmeyecek ama bir kulağını çekmek gerekiyor. Gübre desteği isteyen çiftçiye, kadro isteyen işçiye fırça atandan demokrasi lideri olmaz. Erdoğan’ın bu tutumu cevapsız kalırsa, açlık, yoksulluk, eşitsizlik derinleşecek ve nasılsa halk ses etmiyor diyecekler. 31 Mart, Erdoğan’ın yaptıklarına karşı halk susacak mı, demokratik tepkisini gösterecek mi, bunun tercihidir” dedi.

SARAY İLE HALK ARASINDAKİ UÇURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ

CHP’li Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’nin 16 Nisan referandumundan önce söylediklerinin haklılığını teyit eden bir kampanya yürütüyor. 16 Nisan’ın iki kutuplu bir siyaset yaratacağını, kutuplaşmayı artıracağını, bu siyasetin Türkiye’ye iyi gelmeyeceğini söylemiştik. Geldiğimiz noktada hepimizin kulaklarında çınlayan sözlerimiz şu: Tek adam rejimlerinde, otoriter rejimlerde siyasetçiler daha büyük evlerde, saraylarda otururlar ama halk fakirleşir. Oysa demokraside liderlerin evleri mütevazı, halkları zengindir. Halk fakir, saray büyükse orada otoriter rejim vardır. Saray ile halk arasında mesafe uzakken, demokrasilerde söz söyleyebildiğinde duyurabildiğin kişi liderdir. Sivas’ta KİT işçilerine kadro isteyene fırça atan bir demokrasi lideri değildir. Gübre desteklememizi istiyoruz diyen çiftçiyi fırçalayan bir demokrasi lideri olamaz. Destek verdik dedi ama tüm Türkiye’den telefon yağdı. Saray ile halk arasındaki uçurumla karşı karşıyayız” dedi. Özel, şunları kaydetti:

31 MART’TA ERDOĞAN’A SARI KART GÖSTERMEK LAZIM

“Türkiye’de açlık sınırı 2009 TL, yoksulluk sınırı 6543 TL. Evine 2009 TL’nin altında para giren 1,5 milyona yakın vatandaşımız biz mi doğru söylüyoruz, Erdoğan mı doğru söylüyor, 31 Mart’ta değerlendirsin. 20 milyon yoksul, halinden memnunsa Erdoğan’a devam der. 31 Mart’ta Erdoğan’a sarı kart göstermek lazım, iktidar değişmeyecek ama bir kulağını çekmek gerekiyor. Erdoğan’ın bu tutumu cevapsız kalırsa, açlık, yoksulluk, eşitsizlik derinleşecek ve nasılsa halk ses etmiyor diyecekler. 31 Mart, Erdoğan’ın yaptıklarına karşı halk susacak mı, demokratik tepkisini gösterecek mi, bunun tercihidir. Yıl 2019, 3 TL’ye domates alabilmek için kuyruk var. Bir Osmanlı tokadı varsa, 2019 yılında Türkiye’de bu kuyruklara mahkum bırakılanlar atacak o Osmanlı tokadını. Bu kadar densizlik, hadsizlik olmaz. Kibir abidesi ittifakının sözcüsü Mahir Ünal çıkmış, güle güle kıkırdaya kıkırdaya anlatıyor, ‘CHP’nin önerisi yok’. Tanzim satış, 40 yıl önce CHP’nin projesi ama göz boyamak için değil. Türkiye 82 milyon, 81 il, 7 bölge. Herkesin ulaşabileceği yerlerde halk lehine aracısız ve ucuz fiyatlı piyasayı dengelemek üzere, esnafı ve pazarcıyı mağdur etmeden yapılan hatta çiftçinin yüzünü güldüren uygulamalarla yapılan sosyal demokrat projedir.

PKK VE FETÖ İTTİFAKI ARIYORSAN ANKARA VE İZMİR ADAYLARINA BAK

Zehirli dil devam ediyor. Prompterlar ayrı, kabloları saraya bağlı. İllet diyor birisi, zillet diyor öbürü. Tek merkezden üretilen iftiralar, Bahçeli ile Erdoğan’ı aynı odada buluşturdular. FETÖ diyor, PKK diyor, Bahçeli de aynı şeyleri söylemiş. Terörle mücadelenin altın kuralı: Terör örgütü eylemi adından söz ettirmek için yapar. 30 televizyonda günde 10’ar defa terör örgütü propagandası yapıyorlar. İki lider, ağızlarına sakız etmiş bunların reklamını yapıyor. Sayın Bahçeli, PKK ile FETÖ’yle bir ittifak arıyorsan, oy vereceğin Ankara’daki cumhur ittifakının adayının, Kayseri Belediye Başkanı’yken yaptıkları ortada, kendi ağzında, dilinde, arşivde olan, Pensilvanya ile ilişkilerin adayı Özhaseki’ye bak FETÖ boyutuyla. PKK boyutuyla ilgili bir şey arıyorsan, İzmir’de ülküdaşlarım oy versin dediğin adam, PKK ile masaya oturan iktidarın ekonomi bakanıydı. Bakacaksan, buralara bak. Bizim adaylarımızda FETÖ, PKK göremezsin. Bizde şunu görürsün: 82 milyona hizmet etmek istiyoruz, 55 milyonun oyunu almak istiyoruz, kimseyi etnisitesine de mezhebine de, inancına da partisine göre de şeytanlaştırmıyoruz, sizi de bu çatlatıyor. Kendi yarattığınız korku duvarlarının altında kalacak, kendi çınlattığınız o şeytanlaştıran söylemler yankı odasında 31 Mart gecesi sizi sabaha kadar uyutmayacak.

'DARBENİN ETİNDEN SÜTÜNDEN YARARLANMAYA ÇALIŞAN ANLAYIŞIN SÖZCÜSÜ'

Atatürk’ün vasiyeti öyle değil diyorlardı, vasiyeti gösterdik, söylemleri çöktü. Bülent Turan, ‘O CHP, bu CHP değil’ diyor. O konuda kapı gibi mahkeme kararları var. Siyaseten de varlık olarak da devamı olduğumuzu ispat ettiğimiz kararlar var. Ama, darbecilerin yaptığı işlere ve daha sonra hukukla ortadan kaldırılmış darbe hukukuna sığınan Bülent Turan, darbenin siyasi sonuçlarından, sosyal sonuçlarından medet uman Bülent Turan. 12 Eylül darbesi kapattı bizi. 12 Eylül, Atatürk’ün partisini ortadan kaldırmaya muktedir olmuştur diyor. Bunu iddia edebilen Bülent Turan, darbenin etinden, sütünden yararlanmaya çalışan bir siyasi anlayışın Meclis’teki sözcüsüdür. Yazıklar olsun. İş Bankası konusunu tartışan herkese şunu söylüyoruz: Siz bunu tartışmaya açtığınızda dünyadaki bankalar arasında itibar yönünden 121’inci sıradaydı. Tartışmaların sonundayız 179’uncu sıraya geriledi. İş Bankası, Türkiye’nin en itibarlı bankasından şimdi 3’üncü sıraya geriledi. Bunlar uluslararası endeksler. Bunu İş Bankası’na yapmayın. Bu değeri ortadan kaldırmayın. CHP’nin cebine bir kör kuruş girmiyor. İş Bankası’nın hisseleri değer kaybediyor, zevk mi alıyorsunuz?

'3600 EK GÖSTERGENİN TAKİPÇİSİYİZ'

Cumhuriyet Halk Partisi’nin iki ilçe başkanı birbirinden farklı açıklama yaptı mı manşete çekenlere, ekranı kırmızıya boyayıp son dakika verenlere söylüyorum. Bülent Turan, Mehmet Muş, aynı dakikalarda konuşuyor. Bülent Turan, 3600 ek gösterge çıkışımız üzerine, seçimlerden önce çözme niyetini açıklıyor, Mehmet Muş, seçimlerden önce çözme niyeti olmadığını söylüyor. MYK toplantısı, Grup Yönetim Kurulu toplantısı demokraside var da, burada yok. Tek adam biliyor neyin ne olacağını, bu beyefendilere sorulunca da böyle kritik konular bahsedilmediği için işkembe-i kübradan sallıyor. 3600 ek gösterge, seçim vaadinizde var beyler. 1. 100 günlük planda atladınız ama 2. 100 günlük plana koydunuz. Bütün memurlar, ayrımsız bir şekilde 3600 ek göstergeye kavuşmak durumundadır, bunun takipçisiyiz, memurumuzla alay etmeyin.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

TBMM'de Can Atalay'ın boşalan odasına İYİ Partili Erhan Usta yerleşti
"Netanyahu ateşkes müzakerelerini sabote ediyor"
Erdoğan'ın ziyaretinin ardından kritik zirve!: Özel ile Kılıçdaroğlu Ahlatlıbel’de bir arada!
Özel: “Siyasetçilerin el sıkışmadığı dönemlerin sonu demokrasi için felaket olmuştur”
'Şu ana kadar kayyım yaşanmamasından memnuniyet duydum'