Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan, "Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur" açıklamasını yaptı.
Erdoğan, "Önümüzdeki mart ayındaki yapılacak seçimlerde çok daha güçlü şekilde milletimizin gönlüne girmemiz gerekiyor." dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Bütçemizin temel önceliği depremde yıkılan şehirlerimizin ayağa kaldırılması diğer şehirlerimizin depreme hazırlanma çalışmalarıdır. Maalesef milletimizin sınavlarını çabucak unutmak gibi bir zaafı vardır. Aslında bu zaaf değil bilinçli bir takdirdir. 10 milyondan fazla insanımızı etkileyen 6 şubat depremlerinin acısını yüreğimizde hissediyor ve hissetmeye devam edeceğiz. İnsanlığı kaybetmemiş hiçkimsenin bu acıyı unutmasının mümkün olmadığına inanıyoruz. Ne yaşanırsa yaşansın, 50 bin insanımızı kaybettiğimiz bu meseleyi her zaman gündemimizin ilk sırasında tutacağız. Bu kararlılığımızı 2014 bütçemizde de görmek mümkündür. Bir yandan istihdam ve üretimi artarak büyümeyi sürdürürken enflasyonla mücadele içindeyiz. Yatırımcısından işçisine esnafından çiftçisinden herkesin meselesi bizim meselemizdir. Her emeklimizin sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Ailesini tüm yükünü omuzlayan her annenin derdi bizim derdimizdir.
Yerel seçim mesajı
10 GB'lık internet sözümüzü tuttuk. Buna dair karar Resmi Gazetede yayımlandı. Gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Biz Türkiye Cumhuriyetini demokrasisi, ekonomisi, altyapısıyla büyütmüş bir partiyiz. Önümüzdeki dönemde çok daha fazlasını milletimize kazandırmak namus borcumuzdur. Ülkenin geleceğine dair hiçbir projeleri olmadan sadece bu tablodan cesaret alarak hayal görenleri gerçekliğe uyandıracağımız günler yakındır. Önümüzdeki mart ayındaki yapılacak seçimlerde çok daha güçlü şekilde milletimizin gönlüne girmemiz gerekiyor. Kendi yönetimimizdeki belediyelerde seçimi çok daha büyük farkla kazanmak mecburiyetindeyiz. Cumhur ittifakındaki ortaklarımızla birlikte bir kez daha bu başarıyı göstereceğiz. Meclis grubumuzun her konuda olduğu gibi partimizin lokomotifi olmayı sürdüreceğini umuyoruz. Başladığımız yeri sağlam tutmazsak gittiğimiz yeri sağlam tutamayız. Sadece kendimizi düşünmek, sadece kendi çıkarları için çalışmak bize yakışmaz. Milletimize ve bilhassa evlatlarımıza mahcup olmamak için 2024 martına kadar hep birlikte çok gayret göstereceğiz. Önce buna hazır mıyız?
"Tarih, teröre can suyu olanları asla affetmeyecektir!"
Terörle mücadele bir diğer daimi gündem ve önceliğimizdir. Kahraman ordumuz sınırlarımızda ve ötesinde destan yazmayı sürdürüyor. TSK'nın Irak ve Suriye'deki süresini uzatan tezkereye destek veren tüm siyasi parti ve vekillere çok teşekkür ediyorum. Tezkerenin kabulü ve yürürlüğe girmesiyle her anlamda terörle mücadele güç kazanmıştır. Tarih terörle mücadeleye tezkereye hayır diyerek can suyu olanları asla affetmeyecektir. Bir gece ansızın gelebiliriz diye ifade etiğimiz operasyonlarla terör örgütleri üzerinden kurulmak istenen projeleri çökertecek, teröristlerin başını ezeceğiz!
Türkiye'ye rahatsızlık verdiği için kendi topraklarında faaliyet gösteren örgüt mensuplarını koruyanların bir gün hakikati göreceklerini ümit ediyoruz. Her ne kadar onlar devlet olmanın, hukukun şartlarına uymasalar da biz kendi vakarımızın gereklerini yerine getirmekten vazgeçmeyeceğiz. Kirli kampanyalara karşı tavır koymaya devam edeceğiz. Bu onurlu duruşu günübirlik çıkarlara değişmeyeceğiz. Filistin'deki zulme karşı ilkeli yaklaşım en somut örneğidir.
"Hamas bir terör örgütü değildir"
Filistin meselesine hep önce insan meselesinden baktık. 7ekimden bu yana krizin daha fazla büyümemesi için elimizden gelen gayreti gösterdik gösteriyoruz. Toplam 8 uçak dolusu tıbbi ve insani yardım malzemesi gönderdik. 25 sağlık personelimizi ilk etapta Mısır'a sevk ettik. İsrailli siviller dahil, sivillere yapılan saldırıya karşı olduğumuzu açıkça ifade ettik. İsrail devletiyle bir sorunumuz yok, ama devlet yerine örgüt gibi tavrını asla tasvip etmedik, etmeyeceğiz. 7 ekimden bu yana İsrail tarihin en kanlı en vahşi saldırılarından birini gerçekleştiriyor. Tek başına bu tablo bile amacın kendini savunma değil insanlık suçun işlemeye yönelik bir vahşet suçu olduğuna göstergedir. Savaş uçaklarıyla gece gündüz şehirleri bombalayan, binalarıyla sokakları ateşe boğan, tanklarıyla silahlarıyla saldırıyı gerçekleştiren başka ülke bulamazsınız. İsrail ve dünyaya sesleniyorum. Toplantılar yapıyorlar, son toplantıda Hamas'ı bir terör örgütü olarak görüyor. Ey İsrail sen bir örgüt olabilirsin, Batı'nın sana borcu çok, ama Türkiye'nin sana borcu yok . Bu İsrail çocukları öldürüyor, o çocukların halini gördük, bunların paramparça oluşuna asla izin vermeyiz, çünkü insanlıktan nasibimizi aldık. Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur.
İsrail çocukları öldürüyor. Bu çocukların öldürülmesine asla müsaade edemeyiz öünkü biz insanlıktan nasibimizi aldık. Ben bunu Davos'ta söylemiş siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz demiştim. O günden beri Davos'a gitmedim, benimle beraber olan 2 arkadaş başka siyasi partilerin başında. Biz dimdik ayaktayız.
"İsrail'e gitmeyeceğiz"
Ben bu Netanyahu'nun bir kere elini sıktım, tabii iyi niyetimiz vardı, suistimal etti. İsrail'e gitme planımız vardı gitmeyeceğiz iptal. Ama şimdi maalesef o da olmayacak. Çocuklara kıymayın efendiler diyoruz. Anne babaların çocuklarının naaşına sarıldığı bir dünyada bir de o naaşlara isim yazıyorlar çocukları bulabileyim diye. Ey İsrail yanına ister Amerika'yı al ister Batı'yı. Amerika adaletle hükmedilmesini istemediği için o da kaybedecek. Bütün bir mesele adil bir dünyanın kurulmasından geçer. Her gün alçakça öldürülen yüzlerce çocuk kadınlara sırtını dönen alçaklar için artık konuşma vakti gelmiştir. Çocuk bedenleri karşısında gözünü kapatarak Batının kendi tarihinden aldığı bir mirastır. Bu tavra dair pek çok kıyım vardır. Merhum Prof. Erol Güngör İsrailin kuruluşundan bu yana izlediği kanlı politikayı şöyle tanımlıyor: Hasmının cansız bedenine basarak nutuk çeken bir katil tarihte yoktur. Biz Türk Milleti olarak yeryüzünde tarih boyunca ırkçılık yapmamış ve yapmayan tek halkız. Bunu en iyi Yahudi toplumu bilir. Yahudi düşmanlığı anti-semitizm çıkmamış tek coğrafya biziz.
Gazzede yaşanan katliamın gerisindeki failler İsraile sınırsız destek verenlerdir. Gazzede masumlar ölmeye devam ettikçe, yapılan hiçbir siyasi şov barış getirmeyecektir. İsrail yönetiminden ve toplumundan isteiğimiz milletimizin duygusunu zedeleyecek tavırlardan uzak durması ve barış çağrımıza kulak vermesidir. Bu toprakları kan ve ateşe saran zulmü dün ve bugün de çözüm istemediğinin farkındayız. Sorunun farkında olmayan elbette çözüm istemez. Krizin başladığı 7Ekimden beri eylemlerin altında yatan sebep budur. İstiyorlar ki İsrail Filistin meselesi daha da büyüsün, buraya barış gelmesin. Bu coğrafyanın kaynaklarından orada binlerce yıldır yaşayanlar faydalanmasın. Sömürü düzeni gitsin. Biz buna itiraz ediyoruz. Hristiyanı müslümanı yahudisiyle tüm dünyanın gerçekleştirdiği bu sömürüyü reddediyoruz.
Ortak ibadete yetkililer sahip çıkmıyor. Onları da arayarak, gerekli uyarıyı yapacağız. Sağduyu ve basiretle hareket ederek bize zorla giydirilen deli gömleğini parçalamamız gerekiyor. Geleceğimizle kaynaklarımla bedel ödemeye devam ederiz. Öncelikle tüm taraflar elini tetikten çekmeli derhal ateşkes ilan edilmelidir. İsrailin saldırıları füze atışları kesilmelidir, Rehinelerin serbest bırakılması konusu hızla sonuçlandırılmalıdır. Çocukları kafeslere koyuyorsunuz. Gazzedeki acil ihiyaçları karşılamak için koridor açılmalı yaralılara izin verilmelidir. Biz emre amade kıldık kılıyoruz. Refah Sınır Kapısı sürekli açık tutulmalıdır. İsrail yardım ulaştırılmasına, şehrin hızla ayağa kaldırılmasına, sahra hastanelerinin kurulmasına asla engel olmamalıdır. Biz yardım gönderdik göndermeyi devam edeceğiz. Filistinlililerin arazilerini gasp eden sivilleri öldüren üstelik bunların İsrail desteğiyle yapılan bu saldırıyı hiçbir kavram örtmez. Savaşın yayılmaması için tüm aktörler sorumlu hareket etmemelidir. Tüm yetkilileri Netanyahu'ya baskı kurmaya davet ediyorum. Bütün bu gelişmeleri bir haçlı hilal taktiği bir kenara konulmalı. İslam İşbirliği Teşkilatından hiç değilse bu defa
Ayrıntılar geliyor...