Yılmaz Özdil, Erdoğan'ın "İskandinav ülkeleri emekliler yüzünden battı" cümlesine köşesinden yanıt verdi.
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü "İskandinav" başlıklı yazısında, son günlerde çok konuşulan ve tepki alan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın erken emeklilikle ilgili sözlerini değerlendirdi.
Yılmaz Özdil'in Erdoğan'ın sözlerine yanıt verdiği yazısı şöyle:
"Asrın liderimiz, emeklilikte yaşa takılanlara rest çekti.
“İskandinav ülkeleri bu yüzden battı” dedi.
Danimarka'da mesela…
Emeklilik konusu, geçen ay Meclis'te karara bağlandı.
Danimarka hükümeti, sirkte çalışan dört fili emekliye ayırdı.
Ramboline, Lara, Djunga ve Jenny isimli emektar filler için, artık çalışmasınlar diye, personeli oldukları sirk'e 1.6 milyon euro tazminat ödendi.
Emeklilik hayatlarını keyifle sürmeleri için, Knuthenborg safari parkı'na yerleştirildiler.
Bir de deve emekli edildi.
Çünkü… Ramboline isimli fille, Ali isimli deve, tee 2010 yılından beri aynı sirkte çalışıyorlardı, çok iyi arkadaştılar, yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu.
Zoologlar uyardı.
Ayrılmaları durumunda fil'in ve deve'nin psikolojisi bozulacaktı.
Bunun üzerine hükümet, deve için de sirk'e tazminat ödedi, deveyi de emekli edip, fillerle birlikte safari parkına yerleştirdi.
Danimarka başbakanı meclis kürsüsüne çıktı, bu emeklilik meselesiyle alakalı olarak bilgi verdi, milletvekilleri de onay verdi.
Aynı Danimarka…
Uluslararası anlaşmalar gereğince resmi olarak kabul etmek zorunda kaldıkları Suriyeli mültecilere, kişi başına 21 bin dolar ödüyor, geri gönderiyor.
Danimarka dingonun ahırı olmadığı için, ülkeye kaçak olarak girmiş bir tek Suriyeli bile yok.
Resmi olarak kabul edilmiş Suriyeli sayısı ise, hepi topu 900 kişi civarında.
Danimarka devleti, uluslararası anlaşmalar gereğince kabul etmek zorunda olduğu bu 900 Suriyeli'yi bile Danimarka'da tutmak istemiyor.
Gidersen kişi başına 21 bin dolar veririm diyor, gönüllü olarak Suriye'ye gönderiyor.
Uygulamaya bu yıl başladı, yarısını gönderdi bile.
Kişi başı 21 bin doları kapan Suriyeliler, Suriye'ye mi gidiyor, yoksa arka kapıdan Türkiye'ye girip dükkan mı açıyor, orası Danimarka'yı alakadar etmiyor, Danimarka'dan gidiyor mu, ona bakıyor.
“Battı” denilen İskandinav ülkesi, kendi vatandaşı olarak kabul ettiği filleri develeri bile emekli ediyor, vatandaşı olmayanı postalıyor.
Üstelik…
Vatandaş fillerine bile, vatandaş develerine bile, vatandaşı olmayan mülteciye ödediği paranın 20 misli değer biçiyor.
(İnsan okudukça, kafasını İskandinav koltuğa vurası geliyor.)
“İskandinav ülkeleri battı” denilen Türkiye'de ise, emeklilik hakkını kazanan kendi insanlarımız bile emekli edilmiyor, memlekete kaçak olarak giren beş milyon Suriyeli'ye 40 milyar dolar harcanıyor, milyonlarca işsizimiz varken, Suriyelilere maaş bağlanıyor.
(Öresund köprüsü… İsveç'le Danimarka'yı birbirine bağlıyor, Öresund Boğazı üzerinde yeralıyor, iki şeridi demiryolu, dört şeridi karayolu, 12 kilometre uzunluğunda, sekiz kilometresi köprü, dört kilometresi tünelden oluşuyor, dört milyar dolara maloldu, müteahhide geçiş garantisi filan yok.
Yavuz Sultan Selim köprüsü… Sadece iki kilometre uzunluğunda, yani Öresund köprüsünden dört kere küçük, Öresund köprüsünden altı kilometre kısa, tüneli müneli yok, aynı paraya maloldu! Geçsek de geçmesek de, müteahhidin cebine her gün, 135 bin araç geçmiş gibi garanti para koyuyoruz!)
(Laerdal tüneli… Norveç'te, 24 kilometre, dünyanın en uzun karayolu tüneli, 1.1 milyar dolara maloldu, geçiş ücreti yok, bedava geçiyorsun.
Avrasya tüneli… Beş kilometre uzunluğunda, yani Laerdal tünelinden beş kere küçük, 19 kilometre kısa, 1.2 milyar dolara maloldu! Hem giderken hem gelirken iki defa para ödüyoruz, geçsek de geçmesek de müteahhidin cebine her gün, 68 bin araç geçmiş gibi garanti para koyuyoruz!)
Deveye sormuşlar hani, boynun neden eğri, İskandinav devesi olamadığın için mi?
Sen onun sebebini bana değil, deveyi havuduyla götürenlere sor demiş!"