Erdoğan, cesurca ifadelerle, "Ülkemizde aile kavramına karşı alerjisi olan bir kesim eskiden beri var" diyerek, aileyi hedef alanlara güçlü bir eleştiri yöneltti. Aile değerlerine karşı çıkanların varlığını sert bir dille eleştiren Erdoğan, kadınları korkutmaya çalışanların 31 Mart seçimlerinde başarılı olamayacağına inandığını belirtti.
AKPartili Cumhurbaşkanı, kadın haklarına verdiği önemi vurgulayarak, "Kadınları korkutmaya başladıklarını görüyoruz" diyerek, kadınları destekleyen politikalarını savundu ve toplumun her kesiminden kadınların seçimlere yoğun ilgi gösterdiğine dikkat çekti. Ayrıca Erdoğan, güçlü ailenin önemine vurgu yaparak, aile kurumunun zayıfladığı dönemlerde toplumun da zayıfladığını belirtti. Kadınların toplumdaki rolüne değinen Erdoğan, aile içindeki kadının güçlendirilmesinin toplumun geleceği için kritik olduğunu ifade etti.
KADIN HAKLARINDAKI REFORMLARIMIZ HEDEF ALINIYOR, ANCAK BIZ YASAKÇI DEĞILIZ!
AKPartili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kadınlar arasındaki eşitsizliği sona erdirmeyi amaçlayan reformlarının hedef alındığını vurgulayarak, "Bizi itham edenlerin aslında kendilerinin yasakçı ve baskıcı olduğunu, son 21 yılda defalarca tecrübe ettik. Kadınlar konusunda aleyhimizde yürütülen tüm propagandalara rağmen, siyasi kariyerimizin hiçbir aşamasında kimsenin yaşam tarzına müdahale etmedik. Hem belediye başkanlığımız hem de 21 yıllık iktidarımız boyunca, bu tutarlılığımızın aksine tek bir örnek bile gösterilemez" şeklinde konuştu. Erdoğan'ın ifadeleri, Türkiye'nin son yıllarda kadın hakları konusundaki ilerlemelerine dikkat çekerken, eleştirilere karşı duruşunu da net bir şekilde ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı'nın konuşması, kadın hakları konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirirken, toplumun dikkatini 31 Mart seçimlerine çekti. Bu seçimlerin, kadınların siyasi katılımı ve hakları açısından büyük önem taşıdığına işaret eden Erdoğan, kadınların geleceğe dair kararlarında etkin bir rol oynadığını vurguladı. Erdoğan'ın çarpıcı açıklamaları, hem kadın hakları savunucuları hem de siyasi analistler arasında geniş bir tartışma yaratırken,