İstanbul Sözleşmesi'ni savunan kadınlara 'fahişe' diyen Abdurrahman Dilipak'a Erdoğan da tepki gösterince paylaşım yaptı. Dilipak, "İstişareler yapıyorum. Duanıza muhtacım" ifadelerini kullandı.
Kadınlara yönelik hakaret içerikli sözleri nedeniyle Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da tepki gösterdiği Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, "Bu bayram günü kimseyi üzmek istemiyorum. Ama yazacak, söyleyecek çok şeyler var. Yine yazacağım ve söyleyeceğim. İstişareler yapıyorum. Duanıza muhtacım" dedi.
Yeni Akit gazetesi yazarı Dilipak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın; İstanbul Sözleşmesi'ni savunanlara yönelik 'fahişe' ifadesini kullanıldığı "AK Parti'nin papatyaları" yazısıyla ilgili "AK Parti'nin kadınları için, öbür tarafta AKP'nin papatyaları gibi yakıştırmalarla, yeşil sermaye gibi yaklaşımlarla, ben ağzıma almaktan edep ediyoruz, küfri bir ifadeyi kullanmak suretiyle, bu tür yakıştırmalarının içine giren köşe yazarları noktasında da, tüm kadın kollarım adına ve tüm kadınlar adına kendilerini kınıyorum. Biz her türlü mücadeleye saygı gösteririz ama kadınlarımızın onuruna, iffetine yönelik en küçük bir saldırıya da müsaade etmeyiz. Adı, ünvanı ne olursa olsun birilerinin edebimizin el vermeyeceği ifadelerle AK Partili kadınlara bunları söylemesine sessiz kalamayız" ifadelerininin ardından bir paylaşım yaptı.
'DUANIZA MUHTACIM'
İlk olarak "Bugün günlerden cuma. Hayırlı cumalar diliyorum. Bu bayram günü kimseyi üzmek istemiyorum. Ama yazacak, söyleyecek çok şeyler var. Yine yazacağım ve söyleyeceğim. İstişareler yapıyorum. Duanıza muhtacım" paylaşımında bulunan Dilipak, devamında 12 Ağustos'ta yayınlanan videosunu yeniden paylaştı. Bu videoda Dilipak, AKP Kadın Kolları'nın hakkında bulunduğu suç duyurusuyla ilgili olarak şu yorumları yapıyor: "Herhangi bir şerefli insan, iffetli bir kadının namusuna dil uzatamaz. Yıllarca insana iffet, şeref, namus konusunda konferanslar vermiş, insan onuru için mücadele etmiş bir insana böyle bir itham kabul edilemez. Bu İslam'da en büyük suçlardan biridir. Böyle bir suçlama olmadığı halde, ömrünü bu davaya vakfetmiş bir insana böyle bir iftira inadı da aynı derece ağır bir suçtur. Benim yazımda çok net bir şekilde 'AK Parti içindeki AKP'liler' deniyor. Hepimizin nefsinde taht kurmuş oturan bir şeytan var. O şeytan peygamberin evlerinden bile uzaklaşmadı. Şeytan taşlarken biz bunu anlatırız. AK Parti herhalde şeytanın tatile çıktığı bir yer değildir. Ben iffetsizlik isnadı yapacak kadar alçak biri miyim? AK Parti içindeki AKP'lilerden bahsediyorum. ANAP'ın dağılma sürecinden bahsederek papatyalardan bahsediyorum. 'Bu LGBT fitnesine İstanbul Sözleşmesi'ne çanak tutan yeşil sermayeye karşı ne yapılıyor?' diyorum. Niye MÜSİAD'dan ses çıkmıyor? Ben üyeyim oraya, kendi aileme mi isnat ettiğimi düşünüyorlar? CHP bana bunu yapmadı. HDP bana bunun yapmadı. ÇYDD bana bunu yapmadı. Bunu yapanlar işte AK Parti içindeki AKP'liler."