Siyasi parti temsilcileri ile kadın dernekleri Erdoğan’ın ‘sürtük’ sözlerine karşı arka arkaya suç duyurularında bulundu.
KADIN DERNEKLERİ DE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAK
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Erdoğan hakkında kadınları hedef alarak sarf ettiği ‘sürtük’ sözü nedeniyle 3 Haziran 2022 tarihinde suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu tarafından yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanının halka yönelik sarf ettiği bu sözler ülke demokrasisinde kara bir leke olarak anılacaktır” dedi. TKDF, Erdoğan hakkında “Kadınları hedef alarak sarf ettiği ‘sürtük’ sözü” nedeniyle suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti ve açıklamasını, “Kadınlara karşı işlenen tüm suçların hesabını sormaya devam edeceğiz. Kadınlar iktidarınızda boyun eğmedi, eğmeyecek. Yaşasın Gezi Direnişimiz, yaşasın kadın dayanışması” ifadeleriyle sürdürdü.
İZMİR BAROSU DA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAK
İzmir Barosu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı direnişine ilişkin son açıklamalarının ardından yazılı açıklama yaptı. “Camide içki içtiler, camiye ayakkabılarıyla girdiler, görüntüleri önümüzdeki cuma yayınlayacağız” açıklamasının üzerinden tam 9 yıl geçtiği belirtilen açıklamada, “Ben camide içki içen görmedim, din adamıyım yalan söyleyemem” diyen müezzinin, cami imamı ve müftünün görevden alındığı ve sürgün edildiği hatırlatıldı.
Gezi davalarında beraat eden hak savunucularının ise kurgu mahkemelerde aynı suçlamalarla defalarca yargılanarak onlarca yıl hapis cezasına mahkum edildiği belirtilen açıklamada, bugün gelinen noktada Erdoğan’ın, 468 haftadır ispatlayamadığı iddialarını tekrar ettiği dile getirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gezi’ye katılan yurttaşlara yönelik “sürtük” ifadelerini de değinen açıklamada şöyle denildi:
“Erdoğan’ın kadın bedeni üzerinden ifade ettiği ayrıştırıcı ve düşmanlaştırıcı dilin en başta – Gezi’ye katılmış ya da katılmamış olsun- milyonlarca kadın yurttaş tarafından asla kabul edilmeyeceğini biliyoruz. Halkın kürsüsü olan meclis çatısı altında alenen küfür edebilecek bir seviye, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasi geleneğinin tek adam yönetimi altında ne denli zedelenebileceğini tüm toplumumuza göstermiş durumdadır. Bizler, İzmir Barosu başkanı ve yönetim kurulu üyeleri olarak bir kez daha “Hepimiz Gezideydik” diyor; şikayetçi olmak isteyen tüm meslektaşlarımızı, cumhurbaşkanının hakaret içeren sözleri nedeniyle toplu halde suç duyurusunda bulunmak üzere 07.06.2022 tarihi saat 12.00’de İzmir Adliyesi C Blok önüne çağırıyoruz.”
MEMLEKET PARTİSİ’NDEN DE SUÇ DUYURUSU
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleri üzerine suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. İnce, parti olarak yaptıkları suç duyusunu sosyal medyada yaptığı şu açıklama ile duyurdu: “Kendisine yapılan en ufak eleştiride bile soluğu mahkemede alan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında millete “sürtük, çürük” diyerek hakaret ettiği gerekçesiyle Memleket Partisi olarak suç duyurusunda bulunduk.”
İSTANBUL BAROSU: ÖZÜR BEKLİYORUZ
İstanbul Barosu Kadın Hakları Kuruluşları Merkezi Birliği, Erdoğan’ın sözlerini kabul edilemez olduğunu belirterek, özür beklediklerini belirtti. Açıklamada şöyle denildi:
Anayasa’nın “Cumhurbaşkanının Görev ve Yetkileri“ başlıklı 104. Maddesinde : “Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder.” denilerek Cumhurbaşkanı’nın milletin birliğini temsil ettiği vurgulanmıştır.
Ne yazık ki; T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gezi anmasının 9. yılında millete hitaben “sürtük, çürük” gibi hakaret ve ayrımcılık içeren sözler sarf etmiştir.
Gezi Parkı’nın imara açılmaması, yeşilin ve ağaçların korunması için mücadele veren tüm yurttaşlara yönelik hakaret ve ayrımcılık içeren bu sözlerin milletin tamamının temsilcisi olan Cumhurbaşkanı tarafından söylenilmiş olması son derece esef vericidir.
Konuşmasında Gezi’ye katılanların “camide bira içtiklerini ve camiyi kirlettiklerini” beyan eden Cumhurbaşkanı, bahsettiği camiin bizzat müezzininin “ ben din görevlisiyim, olmayanı söyleyemem, camide içki içilmedi” şeklindeki açıklamasını da yok saymıştır.
Anayasa’nın 103. maddesinde yer alan Cumhurbaşkanı yemin metninde: “Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasa’ya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim” belirtildiği üzere milletin huzur ve refahı ve herkesin insan hak ve hürriyetlerinden yararlanmasını kendisine ülkü edineceğine ve üzerine aldığı görevi tarafsızlıkla yerine getireceğine ant içen Cumhurbaşkanı’nın tekrar etmekten hicap duyduğumuz onur kırıcı bu sözleri nedeniyle ivedilikle özür dilemesini bekliyoruz.”