Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, "Asrın felaketi' diyorlardı, asrın dayanışmasını örgütledik. Şimdi hazır olsunlar, asrın hesaplaşması geliyor" dedi.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, bugün İzmir Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen Nevruz kutlamalarında konuştu. Baş, "Kardeşlerim, o yoğun acı günlerimizde bizi yalnızlığa terk ettiler. Yıllardır bölmeye, ayrıştırmaya çalışmış oldukları halklarımız birbirine el uzattı ve biz yalnız birbirimizin elini tutarak hayatta kaldık. Şimdi hepsinin hesabını gene beraber soracağız. 'Asrın felaketi' diyorlardı, asrın dayanışmasını örgütledik. Şimdi hazır olsunlar, asrın hesaplaşması geliyor" dedi.
"BU ÜLKENİN BAŞINA GELMİŞ EN BÜYÜK FELAKETİ, Saray REJİMİNİ ORTADAN KALDIRMAK İÇİN BERABERİZ"
Baş, konuşmasında şunları söylemiş oldu:
"Kardeşlerim, 20 senelik bir diktatörlüğün, 20 senelik bir karanlığın hep beraber sonuna doğru geliyoruz. Bunun umuduyla, bunun kararlılığıyla, bunun inancıyla bugün bu alanda beraberiz. Halklarımızı yıkıntı altında, açlıkta ve soğukta ölüme terk edenlere karşı alanlardayız. Bu ülkenin başına gelmiş en büyük felaketi, saray rejimini ortadan kaldırmak için beraberiz. Yıllardır sevdiklerimizi tutsak aldılar, senelerdir bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Bizi ayrılıkla, zindanlarla, tutsaklıkla ayırmaya, susturmaya çalışanlara sesleniyoruz: İşte buradayız, bir aradayız!
"BİZ CAN DERDİYLE UĞRAŞIRKEN ONLAR BİZİ SARAYLARINDAN SEYRETTİLER"
Kardeşlerim, hakikaten oldukça ağır bir depremi hep birlikte yaşadık. Ama canımızı daha fazla yakan bir şey var. Biz can derdiyle uğraşırken onlar bizi saraylarından yalnız seyrettiler. Zindan yapmakla övünenler, ihtiyacımız olduğunda bir tane çadırı bizlere getiremediler. Bunlar, 20 senedir inşaat yapmakla övünüyorlar, yol yapmakla övünüyorlar. Biz can derdindeyken bir tane iş makinesini getirip enkazları kaldıramadılar. Bunlar, Ankara'daki Saray'da oturanlar kendi saraylarıyla övünüyorlardı, ihtiyacımız olduğunda bir tas çorba getiremediler.
"ASRIN HESAPLAŞMASI GELİYOR"
O yoğun acı günlerimizde bizi yalnızlığa terk ettiler. Yıllardır bölmeye, ayrıştırmaya çalışmış oldukları halklarımız birbirine el uzattı ve biz yalnız birbirimizin elini tutarak hayatta kaldık. Şimdi hepsinin hesabını gene beraber soracağız. 'Asrın felaketi' diyorlardı, asrın dayanışmasını örgütledik. Şimdi hazır olsunlar, asrın hesaplaşması geliyor. Kardeşlerim bunlar bizi, bu meydanda toplananları, bu ülkenin milyonlarca onurlu, namuslu insanını, şimdiye kadar açlıkta birleştirdiler. Bunlar bizi yoksullukta birleştirdiler, bunlar bizi zindanlarda, kanlı meydanlarda birleştirdiler. Şimdi zafer için birleşiyoruz.
"SÜLALE DEVRİ BİTİYOR"
Sevgili kardeşler, yalnız bir avuç para babası daha varlıklı olsun diye, yalnız iktidarlarını devam ettirmek için bir seviye kurmuşlardı. Bugün İzmir Meydanı'ndan sesleniyoruz: Bu sülale devrini bitiriyoruz. Sülale devri bitiyor. Buradan tüm Türkiye'ye sesleniyoruz: İzmir eşitlik diyor, İzmir özgürlük diyor, İzmir sulh diyor, İzmir yaşasın halkların kardeşliği diyor.
"O Saray KAPANACAK"
Kardeşlerim bu işaret zaferin işareti; barışın, özgürlüğün, Türk ve Kürt halkının ayrılmazlığının, Deniz Gezmiş ile Deniz Poyraz'ın yan yana gelişinin işareti. Şimdi tüm Türkiye'yi zafer gününe hazırlıyoruz hep beraber. Bu iktidar şunu hayata geçirmeye çalışıyor, diyor ki 'HDP'yi susturacağız, Kürt halkını susturacağız'. Buradan, İzmir Gündoğdu Meydanı'ndan Saray'a sesleniyoruz: Ey Tayyip Erdoğan! HDP asla yalnız kalmayacak, Kürt halkı asla yalnız kalmayacak. Bir kez daha söz veriyoruz, son sözümüz budur: Siz Kürt halkının iradesini kapatamazsınız fakat biz sizin Sarayınızı kapatmaya geliyoruz. O Saray kapanacak."