Ertuğrul Günay: Vekiller hapisteyken anayasa tartışılmaz

AKP iktidarı döneminde 2007 ve 2013 yılları arasında Turizm Bakanlığı görevinde bulunan Ertuğrul Günay, “başkanlığı'' da içeren anayasa değişikliği referandumuna ilişkin konuştu.İktidarın elit kadrosunda “akıl tutulması''...

AKP iktidarı döneminde 2007 ve 2013 yılları arasında Turizm Bakanlığı görevinde bulunan Ertuğrul Günay, “başkanlığı'' da içeren anayasa değişikliği referandumuna ilişkin konuştu.

İktidarın elit kadrosunda “akıl tutulması'' yaşandığını belirten Günay, “25 kişinin, bakanlar kurulunun taşıdığı bütün yetki, bütün güç tek bir kişiye veriliyor. Bu çağda olabilecek bir şey değildir. Bu yanlış bir anlayıştır'' dedi.

Dihaber’e konuşan Günay’ın değerlendirmelerinden bazı bölümler şöyle:

ÜLKE BİR TEK KİŞİNİN VESAYETİNE GİRİYOR

Çok çalakalem yazılmış, hukuk mantığı ile yazılmamış. Bütün yetkiyi bir kişiye veren ve öteki bütün organları bir kişinin vesayeti altına sokan bir taslaktır. Söz konusu değişiklik ile ''Vesayete karşı mücadele edeceğiz’ diyenlerin tam tersine burada kişisel bir vesayet getiriliyor.

Bu çağdaş bir anlayış değil. Çağdaş anlayış yetkileri paylaşan ve paylaşılan yetkiler arasında denge ve denetim kuran anlayıştır. Bu Amerika’dan Avrupa’ya kadar dünyanın bütün gelişmiş demokrasilerinde böyle. Fakat öne sürülen bu sistem denetimi kaldırıyor. Devletin güçler arasında ki dengeyi ortadan kaldırıyor. Ve bütün gücü bir tek kişiye veriyor.

25 kişinin, bakanlar kurulunun taşıdığı bütün yetki, bütün güç tek bir kişiye veriliyor. Bu çağda olabilecek bir şey değildir. Bu yanlış bir anlayıştır.

AKP’de 2002, 2007 ve 2011 seçim bildirgelerinde başkanlık sisteminden hiç söz edilmediğini ve seçim bildirgelerinde açıkça parlamenter demokrasinin savunulduğunu vurgulayan Günay, şöyle devam ediyor:

Şimdi oradan bir vazgeçme var. Toplumun çok tartışmaması için acele ediliyor. Çünkü tartışma fırsatı verilirse bence en başta AKP kendi içerisinde ''Biz bunları vaat etmedik. Biz aslında parlamenter demokrasinin gelişmesini ve güçlenmesini vaat ettik’ diyecek. Şimdi o tartışmaya fırsat verilmediği için çalakalem alelacele, biraz da MHP’nin yarısının katkısıyla otoriter bir sistem getirilmeye çalışılıyor.

İKTİDARIN KULLANDIĞI DİL ÖTEKİLEŞTİRİCİ

İktidarın referanduma ilişkin kullandığı dili de doğru bulmadığını belirten Günay şunları söyledi:

Halka soruyorsanız halk ya ''Hayır’ diyecek ya da diğer seçeneği kullanacak. Halk burada tercihini özgürce kullanabilmeli özgürce seçebilmelidir. En temel sıkıntı ötekileştirici dilin çok öne çıkması ve bunu devlet yöneticileri tarafından kullanılmasıdır. İkinci ise halkı bilgilendirme konusunda yeterli bir çalışmanın olmamasıdır.

Tam anlamıyla bir karalama dili, bir dışlama dili, bir ötekileştirme dili kullanılıyor. Böyle bir tartışma sürecinden sonra hangi tez kazanırsa kazansın toplum bütünleşmez. Oysa anayasalar toplumu ayrıştırmak için değil toplumu uzlaştırıp, barıştırmak için yapılmalıdır. 2 aya yakın süre var umuyorum ki taraflar akıllarını başlarına alırlar. Bir anayasa tartışmasında halkı gerdirmekten halkı parçalamaktan vazgeçerler.

''MİLLETVEKİLLERİ HAPİSTEYKEN ÖZGÜR ANAYASA TARTIŞMASI OLMAZ’

12 Eylül 1982 Anayasası darbe döneminde yapıldı. ''Hayır’ kampanyası yasaktı. Şimdi bir darbe döneminde değilsek bir sivil iktidar döneminde isek özgürlüklerin kısıtlanmaması insanların özgürce fikirlerini söylemesi sivil toplum örgütlerinin üniversitelerin siyasetçilerin özgür olması gerekir. Birden çok parti, gazete, televizyon var ama hepsi birbirine benziyor demokrasinin en büyük karşıtı tek tiptir. Üniversiteden akademisyenler ihraç ediliyor. Yazarlar tutuklanıyor. Milletvekilleri hapse atılıyor böyle bir baskı ortamında özgür bir anayasa tartışması yapılamaz.

''AKIL TUTULMASI’

Bir tarafın çoğunluk olması ve o çoğunluk ile kendisine her şeyi yapmaya muktedir hissetmesi çoğunluk diktatörlüğüdür. Ben iktidarın elit kadrosunun yukardaki çevresinde bir akıl tutulması görüyorum. “Temenni ediyorum ki bu akıl tutulmasından önümüzdeki süreçten vazgeçerler. Özgürlüğün hukukun demokrasinin herkes için vazgeçilmez olduğunu daha acı dersler yaşamadan umarım ki anlarlar ve doğruya yönelirler.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.