Ertuğrul Özkök: Kızların soyunma odası kesinlikle daha eğlenceli

"Futbol kadını da güzelleştiriyor"

Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazılarında bugün, İngiltere Kadın Milli Takımı'nın Almanya’yı 2-1 yendiği maçtan izlenimlerini aktardı. Özkök, "Başarı duygusunu ve coşkusunu, kızların soyunma odalarında çok daha iyi görüyorsunuz…" düşüncesini dile getirdi.

Dün akşam ilk defa kızların soyunma odasına girdim.

Daha doğrusu, bir kadın futbol takımının soyunma odasına demeliyim.

Erkek soyunma odalarını biliyorum.

Fenerbahçe futbol takımı Sivasspor’u yenip şampiyon olduğu gün soyunma odasına girmiştim.

Çok tuhaf o gün orada mutluluk ve sevinç değil büyük bir hüzün vardı.

***

Daha sonra Fenerbahçe basketbol takımı Berlin’deki Final Four’da CSKA’ya son saniyede yenilip ikinci olduğu maçtan sonra da soyunma odasındaydım.

Orada da büyük bir son saniye hüznü vardı…

Bense böyle bir şampiyonada ikinci olduk diye seviniyordum.

Ama bir Fenerbahçe yöneticisinin şu sözü bana erkek soyunma odalarının kanununu da öğretti:

“İkincileri kimse hatırlamaz…”

***

Birincilik soyunma odasını ise İstanbul’da tanıdım.

İşte o tam bir şampiyon soyunma odasıydı…

Ama gerçek bir şampiyon soyunma odası coşkusunu ilk defa dün akşam gördüm.

***

Dün akşam şampiyon bir kadın takımının soyunma odasına girdim.

Ama benim gibi maçı seyredenlerle birlikte, yani ekrandan girdim.

Biraz önce İngiltere Kadın Millî Takımı Almanya’yı 2-1 yenerek şampiyon olmuştu.

İngiltere sokakları çılgınca kutluyordu bu zaferi.

Çünkü futbol 52 yıl sonra doğduğu yere, yani İngiltere’ye şampiyon olarak dönmüştü.

İngiltere erkek millî takımları son şampiyonluğu 52 yıl önce görmüştü.

***

Soyunma odasını anlatmaya maçın 111’inci dakikasından başlayacağım.

Evet dakika 111…

Uzatmanın son dakikası…

Live Aid konserlerinden, Freddie Mercury’nin o efsane performansından tanıdığımız  Wembley stadı ağzına kadar dolu.

İngiliz kadın millî takımı korner kazanıyor.

Chloe Kelly, kornerden gelen topu iki ayrı hareketle Almanya ağlarına gönderiyor.

***

Soyunma odasının ilk hareketi orada başlıyor.

Chloe Kelly formasını sıyırıp atıyor…

Altından bir spor sütyeni çıkıyor.

Ve o sütyen bir anda sokak modasının yeni gözdesi “crop top’a” dönüşüyor. 

Yeşil saha  İngiltere’nin ünlü moda okulu Central St Martin’in podyumuna dönüşüyor.

Sanki o okulun mezunları;  Vivienne Westwood’lar, Alexander McQueen’lar, Rıfat Özbek’ler, Galliano’lar da onunla birlikte koşuyor.

Kadınlar futbola sadece, en az erkeklerinki kadar müthiş bir performansı getirirken, bizlere estetiği de hatırlatıyorlar.

***

Bazı dostlarım futbolun kadınları kaslı yaptığını ve bunu da güzel bulmadığını söylüyorlar.

Benim tezim ise tam aksi…

Bugün insan vücuduna en güzel şekli veren sporun futbol olduğunu düşünüyorum.

Son 40 yılda basketbolcu vücudu kalınlaşıp, irileşirken, futbolcu vücutları çok inceldi…

Mesela Ronaldo…

Chloe Kelly golü atıp formasını çıkardığı an tezimin ne kadar doğru olduğu anlaşılıyor.

Futbol kadını da güzelleştiriyor.

***

Sonra soyunma odasını görüyoruz.

İçeride öylesine büyük bir eğlence ve neşe var ki…

Kupayı odanın ortasına koymuşlar.

Ve etrafında müthiş dans ediyorlar.

Kimi sıraların üzerinde, kimi birbirine sarılmış.

Müthiş bir sisterhood…

O an anlıyorum ki, futbol kadına yakışıyor…

***

Şu an bütün dünyada kadın futbolunun hızla yükselişini daha da iyi anlıyorum.

Son kadın futbolu dünya kupasında statların niye dolduğunu, canlı yayınların niye yüksek reytingler aldığını da anlıyorum.

Tabii bu arada Saraçoğlu Stadı'nı dolduran 45 bin kadını da hatırlıyorum.

Evet kadın futbolu “Post MeToo döneminin” yükselen sporu…

***

Özetle; başarı duygusunu ve coşkusunu, kızların soyunma odalarında çok daha iyi görüyorsunuz…

Kızlar daha sonra hep birlikte soyunma odasından çıkıp, o sırada basın toplantısı yapmakta olan koçlarının yanına gidiyorlar ve danslarını onun etrafında bir krampon koreografisine dönüştürüyorlar.

Canlı yayınlanan basın toplantısı bu şahane ayinle kesiliyor.

***

Dün akşam dünya futbolunda tarihi bir geceydi.

Bütün İngiliz gazetelerinin manşetinde bu vardı.

Hemen hepsi soyunma odasındaki bu coşkuyu anlatıyordu.

Kadın güzelliği, kadın başarısı, kadın performansı, kadın coşkusu ve kadın dokunuşu artık kramponlara da geçti.

Bundan böyle, yeşil sahalar ve soyunma odaları kesinlikle çok daha eğlenceli ve renkli olacak.

Hatta gün gelecek o spor sutyenleri de fora edilecek.

Muhafazakarlarımız delirecek, şampiyon kadınlar ise onlara nanik yapacak.

Çünkü hayat nehri artık Fellini’nin o müthiş filmindeki gibi akıyor:

“Et la nave va…”

Ve gemi gidiyor…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.